BİLGİ OBEZLİĞİ

Bilgi kapasitemizin bir sınırı yok. 300 kilo bir insan sorundur ama bilgi kapasitesini normal bir insanın 3-5 katına çıkarmış bir insan çok sorun olmayabilir. Nicelikten çok nitelik önemli.

Bilgi obezliğini obezlik yapan, daha önce yazdığım ilgi obezliğiyle kol kola gitmesidir. İlginiz odaklanamaz hale geldiğinde, zihinsel olarak dumura uğrarsınız. Hareket edemez, değişemez hale gelirsiniz.

Peki diyelim ilgi obezliği ile birlikte bilgi obezliğinizi de ele almak istiyorsunuz. Ya da ilginizi yönetiyorsunuz da, bilgi birikiminde obezlik riski sizi korkutuyor. O zaman işe koyulalım. Öncelikle bilgi obezliğinin ne durumda oluştuğunu düşünelim.

Önceki yazıları hatırlayacak olursanız, sorun yokluklar dünyasına alışık bir zihin yapısıyla çokluklar dünyası içinde bulunmamız. Pek çok zihinsel kalıbımız yokluk üzerine kurulu oysa yaşadığımız dünyanın temel paradigması çokluk.

Yokluklar dünyasında ilgi duyduğunuz konuyla ilgili ulaşabildiğiniz bilgiler zaten kısıtlıdır. Dolayısıyla onların tamamına olabildiğince erişmeniz gerekir. Sindirmeye zaten vaktiniz olacaktır. Oysa çokluklar dünyasında zaten ilginizi yönetemiyorsunuz. O yüzden obez bir şekilde içine düştüğünüz ilgilerle ilgili bilgiler de dağlarca üzerinize yıkılıyor. Ya da diyelim ilginizi yönetiyorsunuz, belirli alanlarda bile artık bilgi dağ dağ...

İnsanın farklı ilgiler ya da odaklanmış da olsa belirli ilgilerle alakalı olarak bu kadar çok bilgiye erişimi olması iki türlü sorun doğuruyor: İçine kontrolsüz dalmak ve zaten orada diye erişmemek.

İçine kontrolsüz dalmak, hazmedemeyeceğiniz kadar çok bilgiyi bazen hazmetme yeteneğinizi bile doğru düzgün geliştirmeden beyninize boca etmektir. Hiçbir beyin günümüzdeki herhangi bir konudaki bilgi yığınını hazmetme tekniklerini geliştirmeden kaldıramaz.

Zaten orada diye erişmemek ise Google alimliğidir. Bir konuda araştırma yaptığınız zaman o konuyla ilgili pek çok detayın erişilebilir olması sebebiyle konuyu araştırıp, öğrenip hazmetmeye vakit ayırmazsınız. Nasılsa bulurum diye kenar durursunuz.

Her ikisi de son derece tehlikeli yaklaşımlardır. Birisi ne olduğunu ayırmadan herşeyi yiyen bir insanın sağlıksız bedeni gibi bir zihin doğurur. Diğeri ise bilgi çokluğu içinde bilgi fakiri, bilgi açlığından ölecek bir insan doğurur.

Hazmetmediğiniz bir bilgi sizin değildir, işe yaramaz, fazlalıktır, üzerinizden sarkan çirkin yağ dolu deri parçalarıdır. Hazmedilmiş bir bilgi ise zihninize eklenmiş yeni bir kastır, zihinsel hareket ve üretim kabiliyetidir.

Bilgi obezliği ve genel olarak öğrenme, bilgiyle başa çıkabilme sizin için önemliyse 24 Öğrenme Tuzağı adlı kitabımı okumanızı tavsiye ederim.