BERLİN’DEKİ OSMANLILAR

Değerli takipçilerim ve okurlarım,
Geçen hafta Sultan Abdülhamid Han ile ilgili bir panel vesilesiyle Berlin’deydim.İlahiyatçı,tarihçi sayın Dr.Mustafa Topbaş da bizimle birlikteydi.
Bizleri bu panele davet eden bir kurum,bir cemaat a da herhangi bir siyasi parti değildi.Almanya’da kendi halinde çalışan,mütevazi birkaç esnaf dostumuzdu.
Bu arkadaşlar toplanmışlar”biz nasıl Türk kardeşlerimize faydalı oluruz,Osmanlı’yı nasıl tanıtırız,sevdiririz” diye düşünmüşler ve Sultan Abdülhamid’i tanıtan,anlatan bu paneli düzenlemeye karar vermişler ve Sultan’ın yaşayan torunlarından olarak medyadan tanıdıkları için de beni davet etmişler.
Biz davet geldiğinde bir araştırma yaptık ve herhangi bir siyasi ya da başka cemaat olmadığını görünce kabul ettik.
Dediğim gibi arkadaşlar kendi halinde esnaflık yapan bir ekip ve ilk defa panel düzenledikleri için de tatlı bir heyecan vardı.
“Acaba bir sıkıntı çıkar mı,fetöcülerden ya da pkk taraftarlarından salon içinde bir problem çıkaran olur mu?”diye endişeleniyorlardı. Bense onlara “Allah’a tevekkül edelim,inşaallah muvaffak olacağız” diyordum.


Diğer bir sorun ise Alman resmi mercilerden onay çıkmayabilirdi.Lakin her hangi bir sıkıntı olmadı.800 kişilik salon tutuldu.
Paneli yapacak kardeşlerimiz her işlerini bana danışarak yaptılar.Bizler de biraz tecrübemiz olduğundan,kardeşlerimize fikirler belirttip yardımcı olmaya çalıştık.

Panel günü geldiğinde heyecan iyice katlandı.Bende heyecan yoktu ama onların heyecanı bana da yansıyordu.Onlara “sakin olun bu güne kadar iki yüzün üstünde panele katıldım hiç heyecanlanmadım ama sizlerin bu heyecanı beni de etkiliyor,inşallah iyi olacak”diyordum.
Ve 4 Ocak Cuma günü saat 18.30’da panelimiz başladı.İlk olarak salonda lokum ve şerbet dağıtıldı.Sonra ilahiler söylendi.İlahilerden sonra saat 19.15 gibi salona geldik.
Bu arada paneli yapan dostlarım sık sık arayarak salondaki doluluğu öğreniyorlardı.
Ben salona girdiğimde Abdülhamid Han marşı çalmaya başladı ve muhteşem bir karşılama oldu.Salon ağzına kadar doluydu.
Bu derece sevgi ve coşkuyu görünce ben de ilk defa heyecanlandım.
Panelimiz başladı.İlk olarak Sultan Abdülhamid Han’ın çocukluğunu,gençliğini ve kitaplarda olmayan bazı anılarını anlattım. Konuşmalarımızda vurgumuz,devlet ve devlete sadakat üzerineydi.Sonrasında Mustafa Hocamızla sahnede hazırlanmış küçük masaya oturduk.
Konuşma sırası tekrar bana gelince ayağa kalkıp konuşmamı yaptım,Bu güzel dostlarımla oturarak değil,bizzat göz göze gelerek,o samimiyeti o yakınlığı hissederek konuşmak istiyordum.
Onların gözlerindeki o Osmanlı sevgisini aşkını görmek muhteşemdi.Siyasetten uzak tarih ve hatıralardan ibaret konuşmamızı yaptık.Salondakilerin alkışları teveccühleri adeta bir sevgi seli olup bizleri içine aldı,kuşattı.
Daha önce bir araya gelmemiş dernekler de panelimizde buluştular.Bir Osmanlı Ruhu yaşandı salonda.
Panel bitişinde salondan uzun süre çıkamadık.Fotoğraf çektirmek isteyenler,selam vermek isteyenler sıraya girmişlerdi.
Soğuk bir kış akşamında sıcacık evlerinde oturmak varken kardeşlerimiz bizlere teveccüh etmiş,gelmişler bizleri memnun etmişlerdi.
Öncelikle bu panelde hizmeti geçen dostlarımdan,Berlin’deki bu gurbetçi Osmanlı torunlarından ve bütün dernek başkanlarından Allah razı olsun.Burda zikretmeyi unuttuklarım olabilir,büyükten küçüğe katılımda bulunan destek veren herkesten Allah razı olsun.
Bizim amacımız saltanatı getirmek değil Osmanlı ruhunu insanlara anlatabilmek,tarihi anlatabilmek ve bunlardan ders çıkarabilmektir.
İnşaallah pannellerimiz sadece Berlin’le sınırlı kalmayacak.Almanya’nın çeşitli şehirlerinde gurbetçi vatansever kardeşlerimize Osmanlı’yı anlatmaya devam edeceğiz.
Allah bu millete tekrar Osmanlı ruhunu kazandırsın,vatanımızı korusun ve devletimizi ilelebet baki kılsın ve sayın Cumhurbaşkanımızı korusun.
Allah’a emanet olunuz !