Şimdilerde sınırlarımıza dayanmış varlığı ile ülkemizi huzursuz eden bir terör belası ile karşı karşıyayız. Yüzyıllarca tarihe yön veren bu millet, elbette ki ABD ve İsrail ortaklı Batı destekli bu oluşumun kökünü kazıyacaktır

Şimdilerde sınırlarımıza dayanmış varlığı ile ülkemizi huzursuz eden bir terör belası ile karşı karşıyayız. Yüzyıllarca tarihe yön veren bu millet, elbette ki ABD ve İsrail ortaklı Batı destekli bu oluşumun kökünü kazıyacaktır. Elbette Türkiye Cumhuriyeti; eli kanlı, ruhu petrol ve doğalgaz kokan şer odaklı emperyalist güçlerin taşeronluğuna soyunan PKK/PYD/YPG'nin terör devletçiği kurmalarına müsaade etmeyecektir.

Şu da bir gerçek ki başta ABD olmak üzere Batı, Ortadoğu'daki mevcut enerji kaynakları ile bu kaynakların kontrolü için her türlü kirli ve alçaklıklarla bezeli oyunlarından vazgeçmeyeceklerdir. Önemli olan oynanan oyunu görmek ve oyuna gelmemektir. Fitnenin kol gezdiği, oyun içinde oyun oynandığı bu oyunun bir parçası olmak ise işin en dramatik boyutudur.

Bir bakın Allah aşkına! Barış ve demokrasi naraları atarak 'Arap Baharı' ve 'Büyük Ortadoğu Projesi' diyen Amerika ve Batı'nın, Ortadoğu adını verdikleri bir zamanlar Osmanlı ülkeleri olan gönül ve kültür coğrafyamıza verdikleri zarara, zulme ve tahribata…

Bir buçuk milyon insanı katledilmiş, üç milyon insanı sakat bırakılmış, sayısız Müslüman kadının ırzına geçilmiş bir Irak...

Kıbrıs Barış Harekatında maddi ve manevi destekleri ile yanı başımızda olan, bir zamanların refah ülkesi şimdilerde yerlerde süründürülen Libya…

Halk desteği ile iktidar olan Mursi'yi askeri darbe ile alaşağı Mısır…

Dış destekli iç karışıklıklar nedeni ile beslenme sorunu yaşayan Yemen…

Fas, Tunus, Cezayir… Bitmek tükenmek bilmeyen kargaşalar…

Ve şimdilerde Suriye...

Sahi neydi Arap Baharı'nın amacı?

Ortadoğu ülkelerinde demokrasiyi getirmek, insan haklarını yaymak, ekonomik refahı geliştirmek… Bu ülkeleri daha yaşanılır hale getirmek öyle mi?

Vay be! Sonuca bak! Bak da da hizaya gel!

Nice ülkeler yıkıldı, nice şehirler viran oldu, nice ekonomiler çöktü.

Arap Baharının son kurbanı Suriye'ye…

Amerika, sekiz yıl önce 'Arap Baharı'nı başlattı bu ülkede… Sonra ne oldu?

Suriye'yi parçalandı, ülkenin ekonomisi çöktü, yüz binlerce Suriyeli öldürüldü, nüfusunun dörtte biri komşu ülkelere sığındı. Başka neler oldu? ABD ve İsrail kendi çıkarlarına hizmet amacı ile oluşturdukları terör örgütleri PKK/PYD/YPG Suriye topraklarının bir bölümünü işgal ederek orada göbekten Amerika ve İsrail'e bağlı bir terör devletçiği kurma hayaline kapıldı.

Peki, Suriye'nin bölünüp parçalanmasından kim karlı çıktı? İsrail…

ABD Başkanı Trump, Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etti. Suriye'nin su kaynaklarının bulunduğu hidro-stratejik Golan Tepeleri kendilerine armağan edildi. İsrail, artık Filistin üzerinde estirdiği terör ve işleyeceği cinayetler için her zamankinden daha güçlü…

Bitmedi…

Çarlık zamanından beri Rusya'nın sıcak denizlere inme hayali gerçekleşti.

Peki, bize ne düştü 'BOP' veya 'Arap Baharı'ndan'

Irak'ın Süleymaniye kentinde çuval düştü.

1921 Ankara, 1923 Lozan antlaşmaları ile Türk toprağı olarak tescillenen Suriye'nin Karakozak köyünde bulunan atamız Süleyman Şah türbesini ve Saygı karakolunu havaya uçurmak, Süleyman Şah'ın kemiklerini PYD eskortluğunda bir gece yarısı kaçırmak düştü.

İŞİD yahut namı diğer DEAŞ'ın kalleş bombaları düştü.

Dört milyon Suriyeli sığınmacı düştü.

911 kilometrelik Suriye sınırımızda ABD ve İsrail'in eğitip donattıkları beyinleri yıkanarak mankurtlaştırılmış, efendilerini emrine amade PKK/PYD/YPG terör örgütleri düştü.

"Fırat Kalkanı" ve "Zeytin Dalı" harekatlarını başarı ile gerçekleştiren Türk askeri, elbette emperyalist güçlerin taşeronluğunu soyunan göbekten ABD ve İsrail'e bağlı bu türden oluşumlara müsaade etmeyecek, gönül ve kültür coğrafyamızı eli kanlı, ruhu kirli; insan ve insanlık düşmanı teröristlerden temizleyecektir. Bölgemizin güveni, istikrarı ve huzuru için başlattığımız; haklı, meşru, mecbur ve mahkûm olduğumuz bu harekatımızı Macaristan, İspanya, KKTC ve Katar desteklerken bölge ülkelerinin özellikle de Arap ülkelerinin, Ortadoğu'da meydana gelen bütün musibetlerin müsebbipleri ABD, İsrail ve Batı'nın yanında yer almaları milletimizi oldukça üzmüş ve derinden yaralamıştır.

Dualarımız, bölgemizde huzur ve istikrarı temin etmek amacıyla başlatılan ve sürdürülen 'Barış Pınarı Harekatında' görev alan Mehmetçiklerimiz için...

Allah yar ve yardımcıları olsun, sağ selim yurtlarına, evlerine dönsünler