Bir öğretmen arkadaşım uzun yıllar önce yaşanmış bir olayı anlatıyor. Sabah kız kardeşinin evini aramış telefonu 4 yaşındaki yeğeni açmış. “Ne yapıyorsun” dediğinde ise “çekirdek ve domates yiyorum, yiyorum yiyorum ama doymuyorum” diye bir cevap almış.

Bir öğretmen arkadaşım uzun yıllar önce yaşanmış bir olayı anlatıyor. Sabah kız kardeşinin evini aramış telefonu 4 yaşındaki yeğeni açmış. 'Ne yapıyorsun' dediğinde ise 'çekirdek ve domates yiyorum, yiyorum yiyorum ama doymuyorum' diye bir cevap almış.

Annen nerede diye sorduğunda. 'Uyuyor' demiş. Hemşire olan annesi gece nöbetinden yeni döndüğü için hemen uyumaya geçmiş. Buraya kadar bir sorun yok. Peki bu saatte anneye destek olması gereken baba nerede?

Dediğine göre baba yıllarca çalışmamış. Çalışmadığı gibi eşinin maaş kartına da el koymuş. Bu parayı ailesine de harcamıyormuş. Ülkemizin fedakar babalarını tabi ki ayrı değerlendiriyoruz ama böyle sorumsuz babalar da yok değil çevremizde.

Arkadaşım telefonu kapattıktan hemen sonra eşiyle beraber markete gitmiş. Alışveriş yapıp kardeşinin evine bırakmış. Dediğine göre sonraki günlerde bu durum bir rutin haline gelmiş. Kardeşine ve yeğenine sürekli destek olmuş. Hala da oluyor.

Oğlum Yusuf Ertuğrul bir buçuk ay sonra 4 yaşında olacak. Geçen gün sohbet ederken 'babaların görevlerini sayar mısın' dedim. 'Yapıştırmak (kırılan oyuncaklarını) ve tereyağı almak (sabah kahvaltısının vazgeçilmezi)' dedi. Beni şaşırtan bir cevaptı.

Açıkçası her baba çocuğunun gözünde iyi bir yere sahip olmak ister. Çocuklarının kendisine saygı duymasını arzu eder. Her baba saygın olmaya gerçekten de layıktır. Asıl mesele çocuklarımız için çalışırken onların küçük beklentilerini unutmamak.

Çocuklarımızın beklentileri düşündüğümüzden daha basittir. Diyeceksiniz ki '4 yaşını daha doldurmamış bir çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak kolaydır. Hele okula başlasın masrafları artsın. Arkadaşlarında gördüğü her şeyi istesin. O zaman göreyim ben sizi.'

Kısmen doğru. Çocuklar büyüdükçe sorunları da büyür bazen. Ama 15 yaşındaki çocuğun tek istediği şey pahalı bir cep telefonu veya yurt dışı tatili de değil. Bazen en büyük ihtiyacı kendisi ile konuşacak bir baba oluyor.

İyi haber şu: Çocuklar ailelerinin ekonomik durumlarını düşündüğümüzden çok daha kolay kabul ediyorlar. Bir çocuk babasını zengin olmamakla kolay kolay suçlamaz. Bu yüzden bir baba maddi imkanlarını çocuklarına açıklamaktan çekinmemelidir.

Babaların görevi evi geçindirmek midir? Neden olmasın? Toplumda öyle geleneksel bir rol var ve çoğu babamız da o görevi yerine getirmek için gece gündüz çalışıyor zaten. Babaların görevleri gündüz çalışmak akşam da çocukla oyun oynamak olarak da özetlenebilir.

Eve para getiren tek kişi olmak baba için stres kaynağı olabilir. İşini kaybedip ailesini mağdur etmemek için pek çok baskıya boyun eğer. İşyerinde yaşadığı sorunlardan evde bahsetmez bile. Bunların hepsi de bir babanın görevleridir.

Sıkı çalışmak ve kendinden fedakarlık yapmak da babaların görevidir, şehirler arası yolda araba kullanmak da. Ev işlerine yardım etmek de… Ama en büyük görevleri tutarlı olmaktır. Söz ve davranışlarında sık sık çelişkiye düşmemektir.