Aydın ezik olursa...

(Sn. Av. Hayati İnanç beyefendinin internette rastladığım “Yenişehirli Avni Bey” yazısından istifadeyle… zát-ı âlilerine teşekkür ediyorum..)

* * *

Türkiye, bugün her devirdekinden fazla, temsil ettiği (hakikatte etmesi gereken) değerlere uygun bir üslûp, kıymet hükümlerimize yaraşan bir vakar, haysiyet; mazlumların, mağdurların ahlarını dindirecek bir vicdan, izzetli, vakur bir duruş sergileyen münevverlere muhtaç...

Yani çok sayıda münevverimiz olacak, lâkin bunlar izzet sahibi hakiki münevverler olacaklar...

Aydınları ezik milletleri izmihlal bekler... İzzetli aydınlar ise, yalnızca günü değil, istikbâl ufuklarını da aydınlatırlar... Meselâ Yenişehirli Avni...

Dünde kalmasın, bugünün “Yenişehirli Avni” lerini de yetiştirelim.

Namık Kemâl ve Şinâsi gibi isimleri etkilemiş bu Osmanlı aydını birkaç mısrasıyla bile, kadim kültürümüzün zenginliğine delil teşkil eder.

Öyle güzel eserler verir ki, takdir etmemek hayran kalmamak mümkün değildir.. Bakınız ne yüksek bir mánâdır şu kısacık mısradaki...

“Bin safsata bir mısra-ı bercesteye değmez! / İndimde esatir-i Felâtûn hezeyandır...” Yani yüzlerce, binlerce işe yaramaz sözün içtimasıyla hasıl olmuş felsefi cereyanlar kültürümüzde söylenivermiş bir mısra-ı berceste değerinde değildir!..

Berceste; öz, güzel, latif, ince mánâlı, kolayca hatırlanan, yapısı sağlam mısra (dize) veya beyit.

Eşsizdir, kültürüne hâkim şairlerin aşkla söylediği benzersiz mısralardaki hikmetir berceste... Bir şiirdeki en güzel dize ya da beyit, bercestedir...

Şair Batı’cılara seslenir; “Onların alayı bir mısra-i berceste etmez..” der. “Binlerce safsata, yahut felsefî cereyanla bizim bir mısra-i bercestemizi bile yakalamaları mümkün değildir” der...

Yine şair “indimde Eflatun’un eserleri hezeyandır...” derken, Batı’cıların Aristo vesair perestiş ettikleri filozofları ceffel kalem yere serer...

Batı kadim kültürünü dokuyan feylesofları (ve eserlerini) bir bercesteye gömen Yenişehirli Avni’yi, doğrusu bendeniz de şaşkınlıkla okudum...

Lâkin gıbta ettim... Hasretini duyduğum duruşu, günün Türkiye aydınlarında bulamadığım gerçek ve büyük vakarı gösterdi bana...

Müslüman aydınlarda hâkim olan ezikliğin yerine bu vakar geçmelidir... Keferelerdeki cüret ve gururun kaynağı bizimkilerin ezikliği çünkü...

Akıl ve hikmet vakarın kaynağı... Yenişehirli Avni güzel bir misâl...

Yenişehir’li Avni tavrı, ziyâlılarımızın bugünlerde hasret kaldığımız dik duruşdur ki, kendi kültürel değerlerine hâkim ve sahip, kendinden emin bir ruh haletidir...

Günümüz sözde aydınlarının Batı’ya hayranlık ve aşağılık kompleksiyle perestij zilletini bu haysiyetli duruşla mukayese ettiğinizde; klasik kültürün değerlerine ve bu mübarek insanlara hasretiniz iki kat artar...

EZİKLİK KONUSUNDA sanıyorum ki, bizden ziyade yazan yokt... Evet, yazıyorum ve suçluyorum.. Müslümanlar ezik olmasa, bugünkü izmihlal-i İslâm olmaz, kefere takımı bu denli ensemizde boza pişiremezlerdi...

#HARBİDEN: Mü’min ezik olamaz, zira vasıflıdır, üstündür... Hem câhil hem kuyruğu dik tutanlardan da değildir... Gerçek mü’min, “kâfirlere karşı izzetli, mü’minlerine karşı tevazu sahibi”dir. (Maide, 54) 07.05.2018