Atatürkçüler samimiyetsiz...

Bunlarla tartışmanın anlamı yok... Zira 1) Cahillerle tartışılmaz 2) Samimiyetsizlerle, içi dışı bir olmayanlarla takiyye yapanlarla tartışılmaz...

Bir ecnebi ilim adamı yahut tarihçinin Atatürk hayranlığını anlarım, araştırmıştır ve Paşa’nın bir hususiyeti beğenisini kazanmış, hayranlık uyandırmıştır.. Sonuçta Paşa, rastgele bir insan değil; akıllı, yetenekli ve donanımlı bir devlet adamıydı. Yiğidi öldür(sen de) hakkını yeme..

Churcill hayranı tarihçiler vardır. Lâkin Prof. Dr. İlber Ortaylı hoca gibi “Churcill ahlâksızın tekidir” diyenler de var... Üstelik hoca konuştuklarını isbat edecek donanıma sahip biri...

Sene başında verdiği bir konferansta anlatmıştı: “Churchill üçkâğıtçı bir kere. Dürüst bir devlet adamı değil. Ismarladığımız gemilerin üzerine yatıyor onu anladık. Peki, paraya niye yatıyorsun? Bu fevkalâde büyük bir ahlâksızlıktır. ‘(.......) Fevkalâde kötü bir herif”

Ortaylı hoca konferansında “cumhuriyet” deyip de gerisini getiremeyen sözde Atatürkçülere kapak olacak başka sözler de söylemişti..

Meselâ “Cumhuriyet rejimi, en demokratik rejimi getirmiyor... Kan dökerek, giyotinle kafalar kesen Fransa, iki asırlık imtihanını İngiltere gibi bir monarşinin önünde insan hakları ve demokrasi açısından iyi veremedi..” diye konuşmuştu...

Biz de “Paşa, ‘kafalar kesilebilecek’ diyerek, demekle kalmayıp kudreti elinde topladığında İstiklâl Mahkemeleriyle idam sehpalarında devrimlerine karşı gelenleri asarak, kurduğu rejim, yani cumhuriyet, iyi bir sınav veremedi” dedik.

“Temeli bozuk cumhuriyet!..” dedik.. M. Kemal’in pek hayranı değilim, Atatürk’ü ise hiç sevmem... Aziz Nesin “yalancı” diyor Atatürkçü Müslümanlara... Herif haklı... Ben yalancı değilim.

Sosyal medyada biri hocasına yardım için atılmış ortaya ve şunları yazmış muárızım olarak: (ifadelerindeki türkçe hatalarını düzeltip hülasa ederek)

“Ercan Bey size bir soru: Eğer idam kalkmamış olsaydı sizce FETÖ’den bugüne kaç insan idam edilmiş olurdu? Atatürk’ün devrimlerinin ruhundaki amaç sadistçe insan asmak değil; yeni devlet düzeninin felsefesini düşünen beyinlere yerleştirmek içindi. Atatürk şapka devrimini sembolik anlamda yapmış, milletin yeni devlet felsefesine karşı mukavemetini sınamak istemiştir. Peki ille de ‘‘şapka takmam’’ diyen adamın ısrarını niçin sorgulamıyorsunuz? (......) Ezan meselesi imani bir mesele değil, şekli bir meseledir..”

Muârızımı tanıtmak için bu kadarı kâfi... Cevabını da verelim. Hoş defalarca yazdık ama sosyal medyada adama söz vermiş oldum..

Mehmet S. beyefendi, hakikati tersyüz etmeden yazmışsınız hiç değilse. Lâkin yazdıklarınız mantıklı bir düşüncenin değil, holiganca bir saplantının eseri.. “Amaç için her yol mübahtır” Makyavelizmini, vicdan sahibi, akıl ve irfanı olan biri asla kabul edemez.

Dahası, “devrimler için adam asmak mübahtı..” diyeceksiniz, sonra cumhuriyeti kutsayacaksınız bu çok daha garip bir çelişki...

Ezana gelince, o konuda tam bir cehalet sergilemişsiniz kusura bakmayınız. Ezan fevkalâde imanî bir meseledir. Fıkıh bilmiyorsunuz o belli de, İstiklâl Marşını da mı bilmiyorsunuz?

“Bu ezanlar ki şehâdetleri dinin temeli / Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli..” denilmiyor mu İstiklâl Marşı’nda?