Maalesef ki Atatürk Havalimanında ki saldırı ciğerimizi yaktı.
Maalesef ki Atatürk Havalimanında ki saldırı ciğerimizi yaktı. Başbakan Binali Yıldırım'ın son açıklamasına göre 36 kişi hayatını kaybetti. Ve Başbakanın beyanına göre saldırıyı düzenleyen Daeş isimli terör örgütüydü. Ancak saldırının ardından bazı gariplikler de vuku buldu...
Nedir mi onlar?
Birincisi ABD Türkiye'de olası terör saldırısı için malumunuz uyarı
yapmıştı günler öncesinden. Bu uyarıları Taksim saldırısı öncesinde
de yapmış ve bir süre sonra da patlama olmuştu. Bu saldırıda da ne
yazık ki aynısı oldu...
İkincisi yine bir iddiaya göre İsrail - Türkiye anlaşması ardından
bir heyetin Türkiye'ye geleceği ancak son anda vazgeçildiği
yönünde...
ABD'ye istihbaratı sağlayan CIA, İsrail'e istihbaratı sağlayan ise
MOSSAD(!)
************************************************
Türkiye'de artık istihbarat anlamında bir revizyona gidilmesi
gerekiyor. Mısır'ın diktatör lideri SİSİ'nin, PKK ile yaptığı
anlaşmayı çok iyi bir istihbarat faaliyeti ile deşifre eden MİT'i
dış istihbarat konusunda tebrik ediyoruz ancak, iç istihbarat
hususunda bir revizyona ihtiyaç olduğu da aşikar...
Özellikle iç istihbarat ve dış istihbaratın birbirinden ayrılması
elzemdir. Bunun en iyi örneği ABD'de ki CIA ve NSA
yapılanmalarıdır, keza Rusya'da KGB'den sonra böyle bir yapılanmaya
geçtiği biliniyor...
Fakat yeri gelmişken şunu da söylemek gerekir evet Havaalanında
patlayan bombada güvenlik zaafiyeti olduğunu bende düşünüyorum ve
MİT'e de çok iş düştüğünü düşünüyorum ancak son 3 ay içinde yine
aldığımız istihbari bilgilere göre Milli İstihbarat Teşkilat'ımızın
başarılı operasyonları ile 237 canlı bomba yakalandığı da beyan
ediliyor.
************************************************
Unutmamak gerekir ki, 30 Haziran DAEŞ'in hilafetini ilan ettiği
tarihtir. Bu tip örgütlerin genel yapısı yıl dönülerinde
sansasyonel eylem yapmasıdır. Bu nedenle istihbarat anlamında
eksiklerimizin tezahürünü masaya yatırmalıyız...
Türkiye, Suriye'nin göbeğinden yoğun istihbarat toplayan ve
içlerine ajanlar sokan iki ülke İsrail ve Rusya ile ters
düştüğünden beri bu ülkelerden aldığı istihbaratlarda zafiyete
uğramıştır. Neredeyse yok olmaya yaklaşmış olan ticari çalışmalar
ve Turizm konusunda üç ülke de umutlanmışken bu saldırının dünya
üzerinde ki oluşturacağı algıyı düşünebiliyor musunuz? Üstelik en
hassas olan bir bölgede hava alanında yapılmış bir saldırıdan
bahsediyoruz!
Bu saldırının ardından dünya kamuoyunda oluşturduğu etkiye
baktığımızda "güvensiz" damgasını yediğimiz aşikardır. bununla
birlikte özellikle sosyal ağda oluşturulan "Terör ülkesi Türkiye"
algısını kırmak için "Türkçe, ingilizce, Arapça" veya başka
dillerde yayın yaparak yumuşak dil söylemiyle farklı bir algı
oluşturulması gerekirken çözüm olarak maalesef sosyal ağlara erişim
engellenip, internet hızının düşürülmesi uygun değildir. Elbette ki
bu kirli bilgiyi engellemenin bir yöntemi olabilir ancak ana yöntem
bu olmamalıdır.
*******************
Milli İstihbarat Teşkilatımızın bu terör saldırısını bazı üst düzey
makamlara bildirdiğine dair bazı bilgilere şahit olduk. Velev ki bu
bilgileri doğru kabul edelim. O resmi yazı da havaalanı saldırısı
da var mıydı? Şayet var ise bu bilgi emniyet birimlerince
paylaşıldı mı? Paylaşıldı ise onur ve gurur kaynağımız emniyet
güçlerimize böylesine önemli yerlerde giriş çıkışları didik didik
edin talimatı verilmedi mi?
Bir çok kez Atatürk Havaalanından uçuş gerçekleştirdim. Bizatihi
biliyorum ki ana kapıda ticari taksilerden büyük kısmı aranmıyor.
Servis araçlarının büyük kısmı aranmıyor. Ne yani? Bu saldırıyı
yapanlar önünde "Hizmete Mahsustur. Türk Hava Yolları" yazan servis
aracını kaçırmış olamazlar mı? Bu saatten sonra her şey
beklenir(!)
Zira saldırıyı gerçekleştirirken uyguladıkları taktik insanın
kanını donduracak cinsten. Saldırganın birincisi xray'ın olduğu
yerden hızla giriyor ve "bomba var" diye bağırmaya başlıyor. Duyan
herkes can havliyle kapıya doğru koşmaya başlıyor ve kapıya
yaklaştıklarında, kapının yanında ki diğer terörist kaleşnikof ile
üzerlerine yağmur gibi mermi yağdırıyor, bu sırada arkada kalan
teröristte kaçanların üzerine gelişi güzel mermi yağdırıyor ve önce
kapıdaki terörist kendini patlatıyor çünkü kalabalık onun dibine
kadar gelmiş vaziyette ve böylelikle daha çok kişinin ölmesini
sağlıyorlar.
Vicdanınız kurusun(!)
********************
Bununla birlikte bu saldırının altında DAEŞ yerine küresel
istihbarat örgütlerini aramak daha doğru olur. Zira bakınız Suriye
ve Irak'ta DAEŞ örgütüne karşı müttefik güç sağlamaya çalışan
ülkeleri görüyoruz. Bu ülkeler bir şekilde bölgede PKK uzantısı
olan PYD'yi güçlendirmek için DAEŞ'i ortak hedef ilan etmek
istiyor.
İkinci aşama ise Türk Ordusunu Suriye - Irak bataklığına
sokabilmek... Ancak bu bataklıkta PKK'nın uzantısı olan PYD güçleri
var ve Türkiye DAEŞ'e karşı kurulmuş koalisyon birliklerine
katılırsa bir nevi PYD ile omuz omuza savaşa girmiş olacaktır.
Bunu bilen ve farkında olan Türk devleti bu fikre asla
yanaşmamaktadır. İşte bu nedenle Türkiye'de sık sık DAEŞ
eylemlerini duyar olduk. Zira İlluminati isimli kitabımızda da
anlatmıştık, küresel dirin devletin sistemi "Kaos'dan Düzen"
stratejisidir ki önce kaos oluşturulur sonra ülkelere kendi
idealleri gereğince kararlar aldırırlar.
Bakın buradan yazıyorum PYD ile ortak operasyona razı olmayan (ki
haklı olarak) Türk Devletine karşı Temmuz ayında da ciddi operasyon
yapılacaktır. Bunların tümü False Flag operasyonlarıdır. Ancak bu
kez havaalanı gibi kapalı alan tercih edilmeyecektir. Tabi Türkiye
ile birlikte bu tarihlerde Avrupa'da DAEŞ konusunda ikna
edilebilmesi için derin acılar ile vurulacaktır. Asıl amaç ise hiç
bir zaman DAEŞ değildir Amik ovasının önemini biraz bilenler asıl
meseleyi zaten çözmüşlerdir.
Bakın istihbaratçı dostlara buradan bir bilgi vereyim ve bu
bilginin peşine düşmelerini rica edeyim. El-Kaide ve DAEŞ örgütleri
ile bağlantılı olan ama onlardan ayrı bir oluşum var. Bu oluşumun
ismi "Et-Tekfir ve'l Hicre" grubudur. Bu grubun izlerini daha önce
İstanbul - Beyoğlu Neve Şalom ve Şişli'de ki Beth İsrail
Sinagoglarının bombalanmasında görmüştük.
İstanbul Taksim ve Atatürk havaalanı saldırılarında da bu izleri
aramak gerek. Çok daha önemli bir şey daha söyleyim. 11 Eylül
saldırılarından önce Rus - Afgan hattında istihbarat sağlamak için
CIA'in bu grup ile yakın temas içinde olduğu bazı ABD'li
istihbaratçılar tarafından iddia edilmişti.
Dahası İngiliz istihbarat Teşkilatı MI6'da bu grup ile çok yakın
ilişki içinde olduğu Yeni Şafak gazetesinin 19 Kasım 2003 tarihli
sayısında, bir köşe yazısında kaleme alınmıştı. Yine o habere göre
bu grup özellikle intihar bombacılarının en yoğun olduğu ve
militanlarının bu yönde yetiştirildiği bir grup.
**********
Yazının başında da dile getirdiğim gibi Atatürk Havaalanında ki
patlama Türkiye üzerine oynanan bir oyunun tezahürüdür. Bakın
geçmişi hatırlayın; El - Kaide lideri Usame Bin Laden sağ iken
Fransız haber ajansı (AFD) İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un
"El-Kaide militanları Filistin'de cirit atıyor. Bu İsrail için
tehdittir." sözünün ardından Filistin devleti pek çok hücre evine
baskın düzenlemiş ve El-Kaide üyesi olduğu iddia edilen bu kişileri
ortaya çıkarmıştı. Ama o da ne? Sürpriiiz... Bu kişiler El-Kaide
üyesi değildi ve militanlara ait dökümanlardan elde edilen
bulgulara göre hepsi de müslüman görünümlü, Et-Tekfir ve'l Hicri
isimli örgüt adına çalışan ve MOSSAD'a bilgi sızdıran
kişilerdi.
Ne tesadüftür ki bu grubun deşifre olması üzerine İsrail
hükümetinden bir daha buna benzer hiç bir iddia da bulunulmadı ve
adeta İsrail yönetimi sus pus olmuştu çünkü kendi elleri ile MOSSAD
ajanlarını deşifre etmişlerdi.
Son olarak Türkiye'ye dönecek olursak Milli İstihbarat
Teşkilatımızın yaptığı başarılı operasyonları takdir ediyoruz ancak
CIA - NSA modelinde olduğu gibi piyonaj ve Kontrespiyonaj
faaliyetlerinin iki kurum olarak yürütülmesinin daha sağlıklı
istihbari faaliyet sağlayacağına inanıyoruz.
Ve son söz olarak sadece bilindik istihbarat değil bugün büyük
İstihbarat örgütleri olan CIA, MOSSAD ve KGB'nin de kullandığı
"metafizik istihbarat" hususunda da faaliyet göstermesi gerektiğini
düşünüyoruz. Zira bugüne kadar yaptığımız araştırmalar,
röportajlar, çalışmalar, bizatihi teşhis ettiğimiz, şahit olduğumuz
olaylar gösterdi ki Cinler ile istihbarat yapılabilmektedir ve
çevremizde cinler ile istihbarat sağlayabilecek çok sayıda vatan
evladı vardır. Umarız Milli İstihbarat Teşkilatımız sesimizi duyar
ve klasik istihbarata ayırdığı çabanın onda birini de metafizik
istihbarata ayırırlar.