Konvansiyonel silahların yerini nükleer ve teknolojik silahlara, cephe savaşlarının yerini düşük ve orta yoğunluklu çatışmalara bıraktığı günümüz dünyasında istihbarat faktörü, ülkelerin vazgeçilmez gücüdür. 

Konvansiyonel silahların yerini nükleer ve teknolojik silahlara, cephe savaşlarının yerini düşük ve orta yoğunluklu çatışmalara bıraktığı günümüz dünyasında istihbarat faktörü, ülkelerin vazgeçilmez gücüdür.

Sinyal istihbaratı, özellikle ikinci dünya savaşı başlarından beri Çin, ABD, İsrail ve Rusya gibi ülkelerin gizli servis teşkilatları tarafından birincil istihbarat toplama yöntemi olarak kullanılmaktadır.

Çağın teknolojilerine sahip gelişmiş ülkelerin, verimlilik ve üretkenlikleri ile rekabet güçleri hızla artarken, bu teknolojilere sahip olmayan az gelişmiş ülkeler, bu ülkelere karşı rekabet gücü bulamamaktadır.

İstihbari anlamda baskın ve bu teknolojilere sahip ülkeler, diğer ülkelerin siyasal ve sosyal hayatları üzerinde baskın, belirleyici ve yönlendirici olmaktadır. Sinyal istihbaratı da tüm bu istihbarat savaşlarında, askeri istihbaratın en önemli teknik istihbarat yöntemlerinden bir tanesidir.

ABD gizli servisi NSA'de önemli görevlerde yer almış olan Edward Snowden'in de yapmış olduğu açıklamalar ışığında, ABD'nin, ulusal güvenlik kapsamında tüm dünyayı siber uzay üzerinden dinlemiş, hatta bununla kalmayıp düşman ülkelere karşı çeşitli operasyonlar düzenlemiş olduğu ortaya çıkmıştır.

Bu örgütlerin çoğu, soğuk savaş dönemlerinde harp meydanında kriptoloji ile uğraşmış olup, şifre kırmakla işe başlamış, 1960'lardan sonra haberleşme uydularının uzaya gönderilmesiyle sinyal-elektronik istihbaratın üstünlüğünü ele geçirip, ulusal güvenlik ve uluslararası rekabet için kullanmaya başlamıştır.

Tüm bu gelişmeler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin harekat kabiliyetini büyük ölçüde artırarak, ülkemizin bölgesel çapta rekabet gücünü de arttırmıştır. Savunma sektöründe kazanılmış olan bu bilinç, artırılarak devam etmeli ve süreç akademik, teknik ve taktik kabiliyetlere sahip kişilerin işbirliğiyle geliştirilerek sürdürülmelidir.

İstihbarat teşkilatları, elektromanyetik dalgaları, yani sinyalleri tespit etmek amacıyla, elektromanyetik sinyal verilerinin, elektronik harp teknolojileri ile izlenmesi, düşman unsurlarının karargahlarının, mevzi konumlarının, olası harekatlarının tespit edilmesinde oldukça yararlı bir biçimde kullanmıştır.

İlk defa Birinci Dünya Savaşı ve sonrası kullanılan hava istihbaratı unsurları, sinyal istihbaratının da kullanılmaya başlaması, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ülkelerin elektronik istihbarat - sinyal istihbaratı gibi farklı alanlarda istihbarat toplayabilme kapasitelerinde büyük gelişim göstermiştir.

Soğuk Savaş sonlarına doğru uydu haberleşme teknolojilerinin de gelişimi, bu alanda önemli bir değişim yaratmıştır. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında harp meydanında sinyal istihbaratının önemi ve değerinin artması, savaş sonrasında askeri kuvvetlerin sinyal istihbaratına yatırım yapmasına ortam hazırlamıştır.