2006  yılıydı hanımla yeni evliyiz.İzmit te Gayret gemisi müzesi var. Beraber gezelim dedik. Amerikan  hibesi  bir  savaş gemisiyle bir denizaltıyı müze haline getirmişler. Cüzzi bir ücret karşılığında içeri gruplar halinde  alınan  vatandaşlara bir askeri personel kısım kısım gezdirip izahatler yapıyordu...

2006 yılıydı hanımla yeni evliyiz.İzmit te Gayret gemisi müzesi var. Beraber gezelim dedik. Amerikan hibesi bir savaş gemisiyle bir denizaltıyı müze haline getirmişler. Cüzzi bir ücret karşılığında içeri gruplar halinde alınan vatandaşlara bir askeri personel kısım kısım gezdirip izahatler yapıyordu. Savaş gemisi 1946 yapımı. Kore ve Vietnam savaşı gazisi bir gemiydi. 1973 yılında Türkiye ye verilmiş.1995 Yılına kadar kullanılmış 1995 te müze yapılmış. Denizaltı 1952 yapımı 30 sene Amerikan bahriyesine hizmet etmiş. Daha sonra Türkiye'ye verilmişti. 2004'e kadar kullanıp 2004'te müze haline getirilmiş. Herneyse sıraya girdik bilet almak için, sıra bize geldiğinde gişedeki personel eşimin başı kapalı olduğu için içeri almayacağını belirtti. Ön taraftan saçlarının görünmesi lazımmış. Kurallar böyleymiş falan izahat yaptı. Biz de fazla polemiğe girmedik. İçimden akşam ben bu kurumu e-dilekçe ile şikayet ederim dedim ama sonradan vazgeçtim, şikayet etmedim.

Aradan 13 yıl geçti. Başörtüsüne yasak getirip zulmedenler artık yok. Başörtüsü serbest. Ama ülkemde her zaman enteresan şeyler oluyor. 1999 Seçimlerinde Fazilet Partisi başörtülü Merve Kavakçı'yı milletvekili adayı yaptı. YSK adaylığını kabul etti. Kavakçı seçildi. Meclis'e yemin etmek için geldi. Dönemin Dsp milletvekilleri ve eski Başbakan Bülent Ecevit bu duruma karşı çıktı. Başörtüsüyle buraya giremessiniz dediler. Dışarı dışarı diye tempo tutarak yemin edilmesi engellendi. Kavakçı salonu terk etti. Daha sonra Amerikan vatandataşı olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine Ağustos 1999'da dönemin DGM cumhuriyet başsavcısı Nuh Mete Yüksel, Kavakçı'nın milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması için fezlekeyi TBMM Adalet bakanlığına gönderdi. Fezleke sonucunda Kavakçı'nın dokunulmazlığı kaldırıldı ve Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı. Böylece milletvekilliği de resmen düşmüş oldu. 1999 yılında ABD'ye yerleşti. Washington'da George Washington Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. Bir süre ABD'de yaşayan Kavakçı daha sonra Türkiye'ye döndü. 3 Temmuz 2017 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, Kavakçı'nın Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine dair 13 Mayıs 1999 tarihli Bakanlar Kurulu kararı, İçişleri Bakanlığının 12 Mayıs 2017 tarihli yazısı üzerine, 26 Mayıs'ta Bakanlar Kurulunca yürürlükten kaldırıldı. Bir süre Üsküdar üniversitesinde akademisyen olarak çalışan Kavakçı daha sonra Dışişleri 26 Temmuz 2017 tarihinde kararnameyle Malezya Kuala Lumpur Büyükelçiliğine atandı.

Daha sonra Kavakçı ailesinden çok sayıda isim devlet kurumlarında makam sahibi oldu. Gerçekten liyakat arandımı yoksa sadece soyadına bakılarakmı makam sahibi oldular bilmiyorum. Ama Merve Kavakçı gerçekten Amerikan vatandaşı ise ve bunu devletten milletten gizlediyse günahı boynuna…

Devletin tepesindeki zulüm Akp yi ortaya çıkardı.Fizikte etkiye tepki diye bir kural vardır. Devlet mütedeyyin insanlara eşit davransaydı bugün Akp olabilirmiydi. Her fırsatta adaletten kul hakkından bahseden Akp hükümeti şimdi aynı şeyleri yapıyor. Böyle giderse ters bir akımın ortaya çıkıp bunları devletten tamamen süpürmesi olası ihtimal. Çünkü geçmişte bunu gördük. Devleti adil olması konusunda daha düzgün siyaset yapılması konusunda uyaran akademisyen , yazar , gazetecilerde fetöcü olmakla suçlanıyorlar.Özgür basın diye bişey kalmadı.Havuz medyası deniyor.

Gençlik çağlarında İzmit te 2 sefer başörtüsü eylemine katılmışım .Birinde gözaltına alınıp 9 saat içerde kalmıştım.Tutuksuz yargılanıp sonradan beraat ettik.Şimdi düşünüyorumda biz bu insanlar içinmi eylem yaptık.17 Yıllık Ak parti iktidarı boyunca yeşil kapitalistler türedi.Dillerinde Kuran kalplerinde iman Camide poz verenler.Ülke kriz halinde olduğu halde israf ve savurganlıkta sınır tanımayan tipler türedi.Yandaş zenginlerin Vergi borcu sıfırlanırken.Vatandaşa yeni yeni vergiler koyan.Elektiriğe ,doğalgaza, akaryakıta,Köprülere, otoyollara zam üstüne zam yapıp bu güzel ülkeyi cehenneme çevirenlere devleti ona buna peşkeş çekenler.Sınavsız ,liyakatsız devlet kurumlarına atananlar. 4 milyon 650 Bin işsiz varken ekonomi iyi diye nutuk atanlar.Ne diyelim bu dünyada işiniz iş…

İyiki Ahiret var hesap var.Size oyda vermiyorum .Hakkımıda helal etmiyorum….

İşim Ahirete kalsın…Orda hesaplaşırız.

Dilerim size iktidar olmayı yaşatan bu millet , ilk genel seçimlerde ana muhalafet olmayıda yaşatır….