Müslüman asla kapitalist sistemin caiz göremez. Kapitalist sistem islam’ın ekonomik anlayışına uymadığı, için onu savunmak günahtır. Çünkü kapitalist sistemde islamın öngördüğü gibi serbest ticaret anlayışı var. Fakat üretim için gerekli olan, girişimciye lazım olan sermayenin bir araya getirilişinde faizide hak olarak kabul eder. Hiçbir kapitalist sistem faizi yasak kabul etmez, ederse o sistem kapitalist sistem olmaz. Diğer yandan, insanların ihtiyaç olarak kabul ettiği her şeyi, ticaretin konusu olabileceğini de kabul eder. İçki, domuz eti, para ile yapılan kadın erkek ilişkisini de ihtiyacın karşılanması bağlamında, girişimcilerin verebileceği ve kar edebileceğin alanlar olarak kabul eder. Oysa ki İslam faizi yasak kıldığı gibi, konusu haram olan hiçbir hizmeti üretim ve satışı konusu olmasını helal görmez. Bu nedenlerle kapitalist sistemi savunmak İslam dini açısından imkansızdır.

Faiz bir kişinin vermiş olduğu para veya malın aynısını aldıktan sonra, ek bir menfaat daha temin edilmesinden ibarettir. Mesela bir araba verdiniz, “aynı araba geri verilirken, deposuna da bir benzin doldurulmayı şart koyarsanız” bu faiz olur. Ama arabanızı kiraladınız, bir aylık kira için arabanın fiyatından fazla kira istediniz, yinede faiz olmaz. Faizin yasak olmasındaki amaç, hiç emek harcamadan ve risk almadan paradan para yada maldan mal kazanılmasını önlemektir.

Faiz yasağının ekonomiye olan faydası, islamın bütün hükümlerinin uygulandığı ülkede ortaya çıkar. 10.000.000 TL parası olan zengin birini düşünelim, ülkesinde de islamın tüm ekonomik hükümleri uygulanıyor olsun. Her yılın paranın kırkda biri zekat olarak devlete alınıyor, yani para her yıl eriyor. Ayrıca o ülkede faizle para kazanılması da yasak, bu zengin kişi yatırım yapmazsa her yıl parası azalacak, faiz karşılığı hiç kimseye para verip, parasını da çoğaltamıyor. Böyle bir durumda bu zengin kişi ya parasının her yıl azalmasına razı olacak yada parası ile bir iş yapmak zorunda kalacak. Parayı nakit olarak tutması mümkün değil.

Peki parası ile ne yapabilir? İş bilen ama fakir olan bir girişimci ile ortak iş yapabilir. Böyle bir durumda fakirinde karı olmuş olur. Bir ev alıp kiraya verebilir, böylece bir kişi bu evden faydalanmış olur. Bir işyeri açıp üretim yapar, böylece işsizlere iş kapısı açılıp ücret geliri oluşur. Diyeceksiniz ki, tarla alır, hiçbir şey ekmez. O durumda da, devletin o tarlayı üç yıl ekmemesi sebebi ile başkasına ektirme hakkı doğar. Zenginin, parası ile mutlaka bir iş yapmaktan başka bir seçeneği kalmıyor.

Faizli sistemde ise, zengin bankalar aracılığı ile iş yapmak isteyen parasız ama iş becerisi olan girişimci kişilere, faizle borç veriyor. Girişimcinin iflas etmesi durumunda bütün mal varlığını elinden alıyor. Faizli sistemde asla fakirler karlı bir duruma geçemiyor. Ben faizle iş yapıpda, fakirken zengin olan bir kişi görmedim. Varsa bile toplumdaki genel oranı çok düşüktür. Faiz zengin kesimin, bütün riski fakir üzerine atıp iş yapmasının yoludur. Asla caiz değildir. Fakirin iş kurup zengin olma ihtiyacının sömürülmesinden ibarettir.

Bu durumda her müslümanın antikapitalist olması gerekir, ama bu günkü antikapitalist Müslümanlar, dinin başka konularında da ehli sünnete aykırı inançlar savunduğu için, Sünni çoğunlukta değer görmemektedir. Çünkü iktidara geldiklerinde çatışacağı inançtaki sol gruplar ve anti İslamcılarla birlik olmaktadırlar. Evet iktidar uygulamalarını beğenmeyebilirsiniz, ancak iktidara muhalif olan her kesimle birliktede hareket de edemezsiniz. Bu gün muhalefette olan geziciler yarın iktidara geldiklerin mutlaka sizlerle çatışacaktır. Doğruyu savunmak için çoğunluğun desteğine ihtiyaç yoktur. Bir kişi de olsanız Allah c.c. katında haklı iseniz sevabınızı alırsınız. Amaç Allah’ın rızasını kazanmak ise gidilen yol yanlış, eğer iktidar olmak ise gidilen yol menfaatlere uygundur.

Kapitalizm karşıyım, ancak sayın İhsan Eliaçık’ın iktidarına ve yöntemlerine de karşıyım. Kurbanımı da kesmekten de gurur duyarım. Modern dünyanın modern düşüncelerine karşı boynum bükük asla olamaz, onlara kendimi beğendirmek gibi bir tavrımda olamaz, çünkü inanıyorsam, tek başıma da kalsam üstün olan benim.

Geziciler bizi sevmez; bizde gezicilere bizi sevin diye yalvarmayız, bizi Allah sevse yeter…