ALİ BABACAN VE %20
Türkiye siyaseti son on yılda ama özellikle son beş yılda büyük
hatalar ve dolayısıyla büyük boşluklar verdi. Bu büyük boşluklar
beraberinde derin sosyolojik kopmaları ve yarılmaları da
beraberinde getirdi. Bu büyük hatalar, yanlışlar ve yarılmaların
ışığında Ankara, dört puan farkla Mansur
Yavaş’ın dediğimde ve İstanbul için fark
büyük tespitini yaptığımda, yapılan hakaret ve
küfürlerin gün yüzü dahi görmemiş cinsten olduğunun altını çizmek
istiyorum.
Yapılan bunca hakaretler, küfürler ve aşağılık tavırlar, kafayı
kuma gömmüş kitlelerin gerçeği görmek istemesi olarak yorumlamakla
birlikte, gerçeğin mutlaka gün yüzüne çıkmak gibi bir yönünün
varlığına da bir başka kanıttır.
Ortaya koyduğumuz bu saptamaların siyasi parti ve taraftarları için
nasıl can yakıcı ve huzur bozucu olduğunun elbette farkındayım.
Ancak, bu tespitlere gösterilecek reaksiyon, ilkel ve barbarca bir
tavır takınmaktan öte, üzerinde düşünmek, analiz etmek ve
gerçekliğine dair çıkarsamalar yapmak olmalıydı. Bütün bu ortaya
koyduğum projeksiyonlar bir bakıma siyasi iktidar için önemli
işaret fişekliği mahiyeti taşıyor olmasına rağmen, kör ve ketum
tavrının sonucu, ortaya koyduğum tespitlerin gerçekleşmesine zemin
hazırladılar.
O gün yaptığımız bu tespitlere ahlakın bütün sınırlarını allak
bullak eden tüm hakaretlerin, küfürlerin ve tehditlerin sahiplerini
bir bir karşıma alıp bir balçık suratlarına tükürsem bile, nisan ve
yağmur moduna gireceklerine dair zerrece kuşkumda yoktur. Zaten
daha evvel de defalarca söylediğim gibi Ak partinin kaybının ve
günden güne erimesinin en başlıca faktörleri arasında da yine bu
asalak güruh gelmektedir.
Şimdi ise bir başka tespiti ortaya koymak istiyorum.
Ali Babacan cebinde %20 ile geziyor!
Abdullah Gül, Ali Babacan, Beşir Atalay, Haşim Kılıç, Sadullah
Ergin, Nihat Ergün, Daron Acemoğlu, Mehmet Şimşek ve Osman Can gibi
hayli ağır topların vitrin de olduğu bir siyasi hareketin, mevcut
konjonktür de bahsettiğim oy oranını alamayacağını düşünenler,
kafalarını kuma sokmaya devam eden güruhtur.
İster kabul edin ister etmeyin, ister üzerinde düşünmeye değer
bulun ister bulmayın ama ceplerin de % 20 ile gezinmekte olan bir
oluşumdur. Bu durum elbette ki siyasi iktidar için çok büyük bir
sorun ve çok ciddi bir handikaptır.
Yıllarca kendileri ile aynı safta yer alan, yıllarca aynı partinin
başarısı için çalışan, yıllarca birbirleri ile ruh ve dirsek teması
içerisinde bulunan bu zümrenin, geldikleri bu mesafe farkı üzerinde
düşünmeyerek üç maymunu oynamak, mevcut mesafeye takla attırmaktan
başka hiçbir anlamı olmayacaktır.
Zaten Ak partinin en büyük kaybı da burada başlamaktadır. Parti
kurmanın, devlet yönetmenin bir ekip işi olduğunun ve ekibin her
parçasının birbirinden değerli ve önemli olduğunun unutulmuş
olmasıdır.
Bunca zaman emek vermiş, çok ciddi ve önemli yerlerde bulunmuş ve
görev almış, önemli icraatlara imza atmış bu kişilerin bir hiç gibi
ötelenmesi, dışlanması ve değersizleştirilmesinin bir maliyeti
olacaktı elbette.
Bir sonra ki seçimin sonuçlarını üç aşağı beş yukarı kestirmek için
müneccim olmaya gerek yok. Yazın %20 Babacan hanesine…