Liyakate oranla açık ara sadakatin öncelendiği, dolayısıyla düşünce gücünün, eğitim gücünün, bilimsel gücün berhava edildiğinden beri beyin göçü ve sonucunda çok büyük kayıpların meydana geldiği göçükler ile karşı karşıya olan ve can çekişen bir akp gerçeği durmaktadır ülkenin önünde.

Liyakate oranla açık ara sadakatin öncelendiği, dolayısıyla düşünce gücünün, eğitim gücünün, bilimsel gücün berhava edildiğinden beri beyin göçü ve sonucunda çok büyük kayıpların meydana geldiği göçükler ile karşı karşıya olan ve can çekişen bir akp gerçeği durmaktadır ülkenin önünde.

Herhangi bir antiteze, eleştiri ya da reddiyeye tamamen kapalı olan akp yönetim erk'i, bu yaklaşım ve tercihi sonucunda yıllarca dış politikanın beyni ve sonrasında Başbakanlık koltuğuna kadar oturmuş olan Sayın Ahmet Davutoğlu'na karşı takındığı tavrın nahoşluğunun altyapı tahlili de yine aynı sonucu vermektedir.

Keza ekonominin şeksiz şüphesiz tek patronu ve AKP'nin ekonomide ki gösterdiği parlak geçmişin de tek mimarı ve pratize eden bakanı Sayın Ali Babacan da aynı kadere kurban edilirken AKP kan kaybına devam etmekteydi.

Her iki beyin gücü sahibi profilin ayrıldıktan sonra kurdukları partiye yalnız geçmemiş ve yine AKP'nin parlak zamanların da çok önemli proje ve icraatlara imza atmış bakanları, il başkanlarını, bürokratları, gurup başkan vekillerini ve daha bir çok değeri de beraberlerinde götürmüşlerdir.

Bu kayıplar sonrası akp sadece kan kaybetmekle kalmamış direncini, özgüvenini, saygınlığını ve tüm bunların sonucunda ki kalıcı, değerli ve anlamlı projelerden yana akamate ve uygulamadan yana da kadük kalışların sıradanlaştığı parti halini almıştır.

Ehliyet ve liyakatten yana fakir, entellektüel düşünceden yana mahrum, önemli bakanlıklara dair eğitim ve tecrübeden yana zayıf ve yetersiz kalan AKP tel tel dökülmeye başlamış ve nihayetinde dış politika, ekonomi ve bunlar sonrası tüm yönetimin gösterdiği aciziyet, en radikal akp seçmeninin bile itiraf ettiği bir gerçek halini almıştır.

Adeta beyin ölümü gerçekleşmiş ve dolayısıyla bitkisel hayat yaşayan akp savruk, dirençsiz, sahicilikten ve bilimsellikten yoksun adımlar ve uygulamalar attığından beridir ülke ve tüm bakanlıklar tepetaklak, millet huzursuz ve yılgın, dahası büyük pişmanlıkların yaşandığı gayya kuyusuna dönüşmüştür.

Yanlış uygulamalardan, akla zarar siyasetten nemalananlar, birden, üçten ve hatta beşten fazla maaş alanlar, makam ve mevkiyi rüyasında bile görme olasılığı olmayan yetersiz ve cahiller müstesna halkın tamamının dört gözle seçimi beklediği Türkiye, AKP için büyük bir tokat atacağı eşiğin tam önünde durmaktadır.

Değişim ve döşüme gebe olan Türkiye, gelecek tasarısı ve tasavvurundan daha çok ülkeyi parsel parsel kendilerine, aileleri, yardakçıları, şakşakçıları ve yalakaları arasında peşkeş çekenlere, şehirlerini adeta yağma ve talan haline getiren vekillerden il başkanlarına, ilçe başkanlarına varıncaya kadar herkesle hukuk önünde önemli, anlamlı ve yürek soğutan bir hesaplaşmanın ivedi rüyası içine girmiştirler.

Türkiye mutlaka kendisini doğuracak ve bu doğumla birlikte bir ruh, düşünce ve elbette bağırsak temizliğine tabi tutacaktır kendisini. Bu önemli, anlamlı, değerli, elzem ama bunlardan ötede gerekli olan bu temizlik sonrası toplumun ve hatta kendi çocuklarının dahi yüzlerine bakamayacak olan bu yalan ve talan çetesi, tarihin pislik ifade eden sayfalarındaki yerlerini alacak ve bir Fatiha bile esirgenecektir.

Okuyana lanet olsun...