Akılcılık, yani rasyonalizm, insanların akılla her şeyi yapabildiğini iddia eden bir teoridir. Yani görüştür. Hani herkes kendi aklını beğenir ya, işte onun tabulaştırılmasıdır. Bu tezi her kişi, hararetle benimser. Kendi aklını üstün kabul eder. Küfrederken de başkasını geri zekalı diye aşağılar.

Akılcılık, yani rasyonalizm,

İnsanların akılla her şeyi yapabildiğini iddia eden bir teoridir. Yani görüştür.

Hani herkes kendi aklını beğenir ya, işte onun tabulaştırılmasıdır.

Bu tezi her kişi, hararetle benimser.

Kendi aklını üstün kabul eder.

Küfrederken de başkasını geri zekalı diye aşağılar.

***

Herkesin kendi aklını beğenmesi, kendine güven duygusu verir ki,

Dünyada işlerinin yürümesi için gereklidir.

Allah beynimize böyle bir merkez koymuştur.

Aklın özelliği, beyinde olmasıdır.

Hatta beynin ön-üst kısmındaki, alın bölümüdür(frontal lob).

Bu kısmın da kortex(kabuk) bölümü iş yapar.

Biz bu kabuk kısmına dimağ diyoruz.

Bilerek isteyerek yaptığımız işlerin merkezidir

***

Allah, nasıl yüzlerimizi, kas kuvvetimizi, görme ve işitme melekemizi,

Farklı, farklı yaratmışsa, beyin ve zekamızın yahut aklımızın yapısını,

Hücre sayısını, aradaki yolların çalışma özelliğini de ayrı yaratmıştır.

Biz onu ölçebiliyoruz.

Elimizdeki zeka (IQ) testleri, bunu dakik olarak ölçmektedir.

Kişilerde bu 60-70-80 ve üzerindekiler normal,

Altındakiler, geri zekalı,

120 nin üstündekilere de üstün zekalı denir.

IQ su 140, 150 olan dehalar da vardır.

***

Akıl melekesi, eğitim, öğretim, çalışma ile başarılı kılınabilir.

Kişiler, çok çalışma ve alıştırma ile aklını, zekasınıgüçlü hale getirebilir.

Zekası yüksek kişiler toplumda tebarüz eder.

Okullarda ön sıralardadır.

Aklın aile, okul ve çevreden aldığı eğitim,

Ona bir dünya görüşü verir.

İnanlar bu görüşle, bu kültürle, hayatına yön verir.

Olayların kavranması, sorunların çözülmesinde aklın önemi çoktur.

Bazı kişiler karmaşık problemleri çözemez.

Bu matematik dersi ile de anlaşılır.

***

İnsanların aklı din konusunda bazı meseleleri çözemez.

Ama yaradılıştan Allah'ı kavrama, idrak, bir lidere tabi olma,

Onun yolundan gitme, onu kutsama algısı beynimize yerleştirilmiştir.

Cenabı Hak, gal-u belada insanlardan kulluk akdi aldığı için,

Bedenin yaratılmasından sonra, nefsi de onun içine koyarak,

İnsanları imtihana tabi tutmuştur. Şeytanı da nefse musallat etmiştir.

İşte insanlar eğitilirken bir dine tabi olurlar.

Allah kitap göndererek, insanları kurtarmaya çalışmış,

Bunu bile kavrayamazlarsa merhamet edip kitabı yaşayan bir peygamber göndermiştir.

İslam'ın kuruluşu Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (sav) üzerinedir.

Onun yolundan gitmeyenler kurtulamaz.

***

İnsanların kendi aklını beğenmesi üzerine,

CIA- Vatikan teologları yani Oryantalist (misyonerler), çalışma yaptılar.

Kuranı Kerimi kutsayıp(?), Peygamberimizi dışlayan biz akım geliştirdiler.

İmam Maturidi'nin İradeyi külliyesini göz ardı edip,

İradeyi cüziye ile aklın her şeye kadir olduğunu öne sürüp,

Allah'ın bir çok sıfatlarını ona yüklediler.

Böylece AKLATAPAN MÜŞRİKLER oldular.

Hatta Cenabı Rabbilaleminin herşeye kadir sıfatını inkar edip,

Kadere imanı ret ettiler.

***

Şimdi, Batı Emperyalizmi; Vatikan, CIA desteği ile bu müşriklerle Asya'yı Hıristiyan etmeye çalışıyor.