Ah şu bizdeki kompleks olmasa!..

“Bizden adam olmaz”, “biz başaramayız”, “biz yapamayız” diye diye kendimizi yerin dibine sokarken, Batıyı göklere çıkarıyoruz.

Osmanlı’nın son döneminden günümüze bir asrı aşkın süredir bir türlü aşamadığımız bu aşağılık kompleksimizle yaşıyoruz.

Kendimize güvensiz bir şekilde Batı başarır ama biz başaramayız, diyoruz nedense!

Öyle tuhaf bir topluma dönüşmüşüz ki; Batıya hayran, kendine düşman!

Tanzimat sonrasında başlayan bu kayıtsız şartsız Batı hayranlığı, özellikle aydın taifesinde büyük ilgi görüp hızla yayıldı.

Batılı gibi davranmak moda oldu!

Varlıklı aileler, Batılı tarzda modern eğitim alsınlar diye çocuklarını yabancı mürebbiyelere emanet ettiler!

Cumhuriyetin ilanından sonra milletin kıçına giyecek donu yokken, neden şapka devrimi yaptık sanıyorsunuz?!

Tabii ki Batılı gibi giyinmek için…

Oysa, uçak da yapmışız zamanında, otomobil de, ama devamını getirememişiz nedense…

Sıkça geliyor başıma; kimi sohbetlerde uçak da yaparız, otomobil de, dediğimde hemen, biz yapamayız, yapsak da başarılı olamayız diye karşı çıkıyor arkadaşlarım.

Kuşaktan kuşağa aktarılan asırlık bir aşağılık kompleksidir bu; ağızlara pelesenk olmuş bir kere; biz yapmayız, sözü.

Göreceksiniz otomobil de yapacağız, uçak da. Övünmekle kalmayıp, gurur duyacağız ikisinden de.

Aslında kendine güvenerek, inanarak işe başladığında, daha iş bitmeden almaya başlıyorsun ödülleri…

Bunun ilk habercisi savunma sanayimizin başarısı, daha bitmemiş 3. Havalimanımız.

Daha geçenlerde açıkladı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan:

İstanbul’da yapımı süren havalimanının, “Uçuş kontrol kulesiyle” ilk uluslararası ödülünü aldığını, “Terminal binasının” de tasarımcılarına uluslararası ödül kazandırdığını bildirdi.

Bunlar daha başlangıç, önümüzdeki yıllar aynı zamanda bu asırlık aşağılık kompleksimizle yüzleşeceğimiz yıllar da olacak.