Afrin tamam, darısı Sincar’a

“Tarihimiz, mührü sökülmemiş bir hazine” C. Meriç

Zeytin Dalı Harekâtıyla başlayan temizlik süreci nihai sonuca ulaştı. Kimine göre uzun sürdü, kimine göre ise kısa zaman diliminde hedefine ulaştı. Yapılan temizlik ciddi bir sorumluluk istiyordu. Çünkü yıllardır orada besledikleri terör örgütlerini, her türlü eğitim ve silah verilerek karşımıza çıkartıldı. En son teknolojik silahlarla karşılık veren örgüt, ömrünü uzatmaya çalıştı. Hem eğitilmiş örgüt hem de sivil halk işin içerisine girince atılacak adımlarda ona göre atılmaya başlandı. Masum sivillerin hayatına azami özen gösteren TSK, operasyonları büyük bir başarı ile taçlandırdı.

Özellikle bizim operasyonları ile diğerlerini birbirinden ayırmak ve belirtmek gerek. Çünkü DEAŞ adı altında girdikleri şehirleri talan edip çıkıyorlardı. Hiçbir canlıyı birbirinden ayırt etmeden öldürenler, amacı terör örgütleri yok etmek değildi. Orada yaşayan hakların hukukunu savunmak hiç olmadı. Yalnızca oralara girmek için bahaneleri oldu. Özellikle de ABD’nin terör örgütlerine verdiği silahlar yalnızca Türk-Kürt kardeşliğini zedelemekti. Her türlü fitne ve fesada yer veren ABD, düşündüklerini uygulayamadıkları için hevesleri kursağında kalmıştır. Bu millet kadim bir birlikteliği yaşamaktadır. Tarih sahnesinde her zaman beraber mücadele etmiştir. Bunu hesaplayamadılar.

Terör örgütleri ve aveneleriyle kuruduğu hayaller, hayallerin ötesine geçmedi. Boş gördükleri bölgede devlet kurmak isteyenler büyük bir hüsrana uğradı, uğratıldı. TSK’nın yazdığı destan, malum güçlerin de canlarını epey sıkmış vaziyette. Kendince ürettikleri sloganlarla buraları kazanacağını düşünüyorlardı. TSK tarafından iki ay içerisinde temizlenen Afrin, asıl sahiplerine teslim edilmiştir. Bölgede bulunanları Türkiye’nin yardım kuruluşları tarafında halkın yaraları temizlenmeye çalışılıyor. Gıda ve ilaç sıkıntılarını gidermeye özen gösteriliyor.

Türkiye’nin takdir edici bir özelliği de, terör örgütlerinden temizlediği yerleri oradan göçmüş olan halkı tekrardan vatanlarına dönmesini sağlaması. Bunu başarabilen tek ülke Türkiye’dir. Rakka, ABD tarafında yerle bir edildikten sonra hala yardım bekliyor. Türkiye ise Fırat Kalkan operasyonu sonrası yaklaşık yetmiş bin mülteci yurtlarına geri döndü. Bununla da kalkmayarak her türlü alt yapısını da üstlenmiş durumda. Bu duruş ancak ahlaki ve vicdani bir misyon üstlenmekle olur. Demek bu görev de Türkiye’de mevcuttur.

ÖSO ve TSK ile yapılan işbirliği tamamlanan süreci takdir etmek gerekir. Zeytin Dalı harekâtı bu işbirliği ile tamamlanmış oldu. Siyasi olarak takdir edilmesi gereken en önemli konuların başında geliyor. Sayın Cumhurbaşkanının özverisi ve kararlı duruşu büyük bir etkisi oldu. Bu kararlı duruş tüm kesimlerce kabul görmüş ve özgüven kazandırmıştır.

Vesselam!