Türkiye, kısa bir süre sonra ülkeyi dört yıllığına yönetecek kadroları belirlemek üzere 7 Haziran Pazar günü sandık başına gidecek.

Partiler kesin aday listesini belirlendikten ve seçim beyannamelerini açıklandıktan sonra daha aktif olarak sahaya indiler. Genel Başkanlar, siyasi partilerin vekil adayları hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan il il dolaşarak seçimler için halktan oy talep ediyor.

CHP'Yİ DENEDİLER AMA SONUÇ HÜSRAN OLDU

Doğan ve paralel medyanın tüm imkanlarını seferber etmesine rağmen anketlere bakıldığında HDP’nin halen baraj sınırı olan yüzde 10’u geçemediği görülüyor. Her iki medya grubu, Türkiye genelinde Erdoğan ve AK Parti karşıtı olarak CHP’den ziyade HDP’ye karşı bir sempati algısı oluşturdular. Zira daha önce CHP denenmiş ancak hem yerel seçimlerde hem de Cumhurbaşanlığı seçimlerinde bunun neticesi hüsran olmuştu.

Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde dile getirdiği Türkiyelleşme, herkesi kucaklama vurgusu seçimlerden hemen sonra patlak veren Kobani olaylarında yerle bir oldu. Yeter ki AK Parti gitsinde ne olursa olsun diyenler, Demirtaş’ın ülkeye verdiği hasarın tamiri ve inşaasına yönelik çalışmalara destek vermek amacıylı var gücüyle destek olmak için harekete geçti.

DEMİRTAŞ O GÖRÜNTÜYLE MÜTEDEYYİN KESİME MESAJ GÖNDERDİ

Bunun ilk örneği ise Demirtaş’ın seçim probagandasına başladığında bir görüntü vermesiyle oldu. O görüntüde Demirtaş, ailesini ziyaret ediyor annesinin hayır duasını alıyordu. Yine söz konusu görüntüde en dikkat çeken detay ise Demirtaş'ın anne ve bacısının başörtülü olmasıydı. Demirtaş’ın o görüntüyle ‘Ben aynı zamanda dindar bir ailenin ferdiyim imajını oluşturarak dindar insanlardan oy isteniyordu.

Medya karşısında bunlar olurken batıda ise işler tıkır tıkır işliyor HDP Cihangir”e daha bir sıcak davranıyordu. Doğuda ise PKK sahaya sürülüyor terör örgütü bölge halkına seçimlere yönelik göz dağı vermek amacıyla gençleri dağa kaçırıyordu.

(PKK'nın silahlı kanadı HPG, vatandaşlara mektup göndererek, "Eğer sizin ailede bir oy AKP veya başka partiye gitsin, hesabımızın da büyük olacağını bilmeniz gerekir" tehdidinde bulunmuştu.)



Kaçırılan gençlerin ailelerine istenilen partiye oy verme karşılığında evlatlarına kavuşacakları söyleniyordu. Diğer yandan Ağrı Diyadin’de 7 Haziran seçimleri için Propagandaya başlanmış silah zoruyla ilgili partiye oy isteniyordu. İşaret edilen adrese oyların gitmemesine karşılık göz dağı olarakta devlete sempati duyan muhtar hedef tahtasına oturturuluyordu. Yaşanan olaylar sadece bunlarla yetinilmeyip insanların gözüne sokulurcasına musluklardan kan akan afişler devreye giriyordu. Tüm bu gelişmeler ışığında HDP’nin seçim barajı gibi bir probleminin olmadığı söyleniyor kamuoyu nezninde baraj kapaklarının yıkıldığı algısı oluşturuluyordu.

HDP AÇISINDAN TAM BİR FACİAYDI

Tüm bunlar olup biterken HDP açısından bütün planlarını alt üst edecek gelişme yaşandı. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirataş, Taksim'de 1 Mayıs 1977'de hayatını kaybedenler için gerçekleştirilen anma töreninde 1 Mayıs'ta Taksim'e çıkılmasının Müslümanların Kabe'ye gitmesine benzeyen bir olay olduğunu ifade etmesi HDP açısından tam da bir faciaydı.

Demirtaş, Taksim-Kabe benzetmesinden sonra ne kadar da ben öyle demek istememiştim, yanlış anlaşıldım mağdurum da mağdurum ayağına yatmış olsa da başta kendi tabanı olmak üzere tüm mütedeyin kesim bu açıklamadan çok ama çok rahatsızlık duydu. Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Başbakan Davutoğlu, Demirtaş’ın ifadesini fırsata dönüştürerek her miting meydanında Demirtaş’ı halka şikayet etti. 7 Haziran’da Demirtaş’ın partisine oy verecek seçmen HDP’nin üzerini bir çılpıda çizmesiyle havalarda uçan HDP, bir anda yere çakılmak durumuyla karşı karşıya kaldı.

ADANA VE MERSİN SALDIRISI HDP'YE CAN SİMİDİ Mİ OLDU?

HDP’nin oy kaybettiği esnada Adana ve Mersin'de HDP İl Başkanlıklarının bulunduğu binalarda patlamalar meydana geldi. Binalarda ve parti merkezlerinde hasara yol açan patlamalar sırasında 6 kişinin yaralandığı açıklandı. HDP açıklamasında, “Bu saldırıların siyasal sorumluluğu başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Başbakan ve diğer AKP Hükümeti mensuplarına aittir” denildi. Patlama sonrasında hükümet kanadından ise peş peşe açıklamalar geldi. Bu saldırının bir provakatif saldırı olduğunun altı çizildi.

SİLAHLI KİŞİLERİN MAĞDUR EDEBİYATINA YATMASI KARŞILIK BULMAZ

Seçimlere sayılı günler kaldı. HDP barajı aşar mı aşmaz mı sandıktan çıkan sonuçla göreceğiz. Seçime kadar her anket sonuçları açıklandığında tansiyonun bir hayli yüksek olacağı Adana ve Mersin saldırısına benzer saldırıları olacağını umutmamak lazım. Ancak HDP’ye yapılan bu saldırının perde arkasını da iyi araştırmak lazım. Zira bu saldırının arkasında kirli hesaplar yapanların olduğunu tahmin bile etmek hiçte zor olmasa gerek. Ancak kim hangi planı hazırlarsa hazırlasın son saldırı yanlış yerden girilmiş. Burada amaç madur edebiyatı üzerinden oy devşirmekse eli silahlı kişilerin mağdur edebiyatına yatması inandırıcı gelmez. Seçimler sandıkla kazanılır korkutmayla, yıldırmayla, yakmayla yıkmayla değil.