Bizi yarattın, şekil verdin, yeryüzüne halife yaptın, ilim verdin, güç verdin, irade verdin.

Bizi yarattın, şekil verdin, yeryüzüne halife yaptın, ilim verdin, güç verdin, irade verdin. Kainattaki her şeyi emrimize amade ettin. Kalemle yazmasını kılıçla savaşmasını, iyiliği ve kötülüğü, mazluma karşı şefkatli, merhametli, zalime karşı şedid olmayı öğrettin. Hakkını veremedik aciz kaldık Affet Allah’ım.

Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.” (Şems,7-9)

Dünyaya dalanlarla birlikte biz de daldık, asıl sorumluluklarımız unuttuk, takvayı ibadetten, ibadeti ritüellerden ibaret sandık. Zalimin karşısına sapasağlam çıkacak silahlarla donanmadık, gecesini ihya edip gündüzüne istikamet verenlerden olamadık aciz kaldık Affet Allah’ım.

Elbet (şu) gece dirilişi var ya: işte o pek derin bir iz bırakır ve okuyuş açısından daha bir etkilidir; üstelik gündüzün seni bekleyen bir yığın görev vardır. “ (Müzzemmil, 6-7)

Birlik olmayı, dirlik bulmayı beceremedik, fırka fırka bölündük, paramparça olduk, her birimiz kendi yanımızda olanla övündük. Senin o tek olan boyanla değil, kendi imal ettiklerimizle boyandık, sapasağlam ipine sarılamadık. Sonunda muavenetimizi kaybettik, yılgınlığa düştük, aciz kaldık Affet Allah’ım.

Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın…” (Al-i İmran, 103)

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.” (Al-i İmran, 105)

Ve Allaha Onun Elçisine duyarlık ve bağlılık gösterin; ve sakın birbirinizle çekişmeye girmeyin, yoksa yılgınlığa düşersiniz; cesaretiniz sönüverir.” (Enfal, 46)

Mazlumların çığlıkları gökleri titretip, zalimlerin zulmü dünyayı karartırken, mazlumları başka zalimlerin merhametine muhtaç bıraktık, onlardan medet umar hale düştük, utancımızı, aczimizi saklamak için gayretimizi hatim indirmelere, zikirlere, tesbih çekmelere sarf ettik. Sosyal medya üzerinden öfke nöbetlerine girip sonrasında uykumuza devam ettik. Cihadı unuttuk, Senin dinine yardım etmeyi yanlış anladık aciz kaldık Affet Allah’ım

Ey imanda sebat edenler! Siz Allah'ın (davasına) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit tutar.” (Muhammed, 7)

Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” (Nisa, 75)

Dostumuzu düşmanımızı ayırt edemedik, Resulünün örnekliğini bırakıp bu dünyanın düzenini elinde bulunduranların hayatlarına özendik, onları dost edindik, nihayetinde hep kötülük hep düşmanlık gördük. Onlar efendi oldular üzerimizde. Seni değil onları gücendirmekten sakındık aciz kaldık Affet Allah’ım.

Size bir iyilik dokunursa, bu onları üzer. Başınıza bir kötülük gelse, ona sevinirler. Eğer siz sabırlı olur, Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız onların hileleri size hiçbir zarar vermez. Çünkü Allah onların işlediklerini kuşatmıştır. (Al-i İmran, 120)

İçimizde gerçekten iman eden, salih ameller işleyen, infak eden, Senin yolunda savaşıp şehadete koşan nice yiğitler de var Allah’ım. Sen onları iki cihanda aziz eyle, nusretini esirgeme, galip eyle. Bizi ve neslimizi de onlardan eyle.

Ve yine içimizde zalimlere, zulme yandaş olanlar, yapılan zulümleri alkışlayanlar, onlara arka çıkanlar da var Allah’ım. Bizleri onlardan olmaktan berî eyle. İçimizdeki bir takım beyinsizler yüzünden bizleri de helak etme Allah’ım.

“…Şimdi içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizleri de helak eder misin? Bu Senin sınamandan başka bir şey değil; onunla dilediğini sapıklığa terk eden, dilediğini de doğru yola yöneltirsin! Sensin bizim velimiz: O halde bizi bağışla, bize merhamat et! Çünkü Sen bağışlayanların en hayırlısısın.” (A’raf, 155)