28 Şubat vesayetçi resmî ideoloji... (5)

(…..) 8 yıllık kesintisiz eğitim, tüm yurtta uygulamaya kondu. Bu uygulama, imam hatip liselerinin yanı sıra meslek liselerini de olumsuz etkileyerek, mesleki ve teknik eğitim-öğretimi bitme noktasına getirmişti.

İmam hatip lisesi ve meslek lisesi öğrencilerinin sadece kendi alanlarında üniversite okumalarına izin verilirken, diğer üniversitelere girmelerinin önüne büyük bir engel konuldu.

Öte yandan üniversite sınav puanlarının hesaplanmasında katsayı uygulamasına geçilerek, öğrencilerin puanları düşürüldü. Bu uygulama nedeniyle, bu okullara giden öğrenci sayılarında büyük bir düşüş yaşandı.

* * *

Yargı 28 Şubat sürecindeki kadar hiç bozulmamıştı...

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Refah Partisi (RP) hakkında, “Lâik cumhuriyet ilkesine aykırı eylemlerin odağı olduğu” iddiasıyla kapatma dâvası açtı.

RP, 16 Ocak 1998’de kapatıldı. Necmettin Erbakan ve yakın arkadaşlarına 5 yıl siyaset yasağı getirildi...”

“Yeşil sermaye” fişlemesi

Anadolu’da 28 Şubat öncesinde kurulup büyüyen bazı şirketler, “yeşil sermaye” olarak fişlendi. (…..) yürütülen kirli kampanyalarla “YEŞİL SERMAYE” diye ürünlerine satış yasakları konan şirketler birer birer kapatıldı.

28 Şubat sürecinin sebep olduğu toplam ekonomik zararın 381 milyar dolar olduğu ifade edildi. Bu süreç ve sonrasında gerçekleştirilen başarısız ekonomi politikaları, 2001 krizinin kapısını araladı.

28 Şubat süreci ve 2001 krizinin oluşturduğu iç borcu kapatmak için 251 milyar 563 milyon dolar ödendi.

* * *

Çevik Bir’in 28 Şubat sonrası yıllarda, bir gazeteciye “biz ona kendi aramızda Kocakafa Karadayı derdik” diye bahsettiği bu 28 Şubat Genel Kurmay Başkanının hâkime neler anlattığını yazmıştık...

Memleketimize bunca zarar veren habis ur vesayetçi sistem elebaşıları yargılanırken, hálâ milletle dalga geçer gibi; sıralı yalanlar söylemekte bir beis görmüyorlardı...

Kendilerinden başkasının düşünme ve konuşma hürriyeti olamazdı.

Kemalistler haricinde vatansever bile yoktu... Milletin kahir ekseriyeti bunların nazarında câhil, işe yaramaz insanlardı...

Vesayetçi Kemalizm ve onun 28 Şubat’ı işte tam olarak buydu.

İç Hizmet Kanunu Md. 35 ile “Cumhuriyeti kollama ve koruma” görevini uhdelerine almış, “ülkenin gerçek sahibi ancak biz olabiliriz” demişlerdi...

Bu vesayet kanununun ilgili maddesini Ak Parti iktidarı ancak 2013 yılı Temmuz ayında değiştirebildi.

Yani kesintisiz iktidarlarının 11’ini yılını ikmal ettikten sonra...

Tek başına bu bile “28 Şubat bin yıl sürecek” tehdidinin ciddîyetini göstermez mi? O halde gafletimiz en büyük tehlikemiz olacaktır...

* * *

28 Şubat’ın STK’lara etkisi...

28 Şubat sürecinde, (…..) İnsan hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının şubeleri, “irticai faaliyet” iddialarıyla kapatıldı, hesaplarına el konuldu.

Dernek ve vakıfların yöneticilerinin evleri baskın yapılarak arandı.

(…..) “irtica” suçlamasıyla, 1635 kişi Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinden atıldı...

(İnşa’allah yarın devam edeceğiz...) 22.02.2018