28 ŞUBAT MAĞDURU ASKER

Gültekin Koç...

28 Şubat mağduru bir asker...

Uzun süredir görüşme halindeyiz...

Sorunları var...

"Anlat derdini, yazıya dök" dedim...

Döktü...

Buyurun:

*

"Seyfi Bey 1992 -1997 yılları arasında TSK da görev yaparken 1995 yılından itibaren eşimin başörtülü benim de namaz kılan personel olmamdan dolayı baskılar artmıştı.

20 ARALIK 1996 Cuma günü mesai bitiminden hafta sonu 2 gün resmi izin aldım 20 -22 tarihleri arası ve izin dönüşü aralık 22 Pazar akşamı izin dönüşü Ağrı ilinde trafik kazası geçirdim önce Devlet Hastanesi'ne oradan da Ağrı Askeri Hastanesi'ne kaldırıldım. 2 ay tedaviden sonra 45 gün rapor sonrası göreve başladım. Aynı hafta içinde tekrar rahatsızlığım devam ettiği için Sarıkamış Askeri Hastanesi'nde 15 gün yattım ve taburcu oldum. Ve tekrar göreve başladım.

20-22 Aralık 1996 tarihleri arasında kısa süreli kaçma suçundan dolayı 30 gün oda hapsi cezası ve sözleşmemin feshine gidildi."

*

Kazanın ertesi günü Koç'un evine subay gönderiyorlar tabancasını ve izin kağıdının suretini alıyorlar.

*

Soruyor KOÇ:

1- 2 günlük kısa süreli kaçma suçundan 5 yıllık sözleşmesinin dolmasına 40 gün kala atılmak kumpas değil midir?

2- "Sözleşme süremin bitimine 3 ay kala kanun gereği ayrılacak personel için ayrılacağını beyan eden dilekçe verilir" diyor ben de verdim. Bunun Tugay Kurmay Başkanı tarafında sümen altı edilip durdurulması kumpas değil midir?

3- Resmi izin kağıdımın tugay komutanı denilen BÇG mensubu bir kişi tarafından dip koçanı ile beraber imha edilmesi kumpas değil midir ?

*

Yıllardır hakkını aramış...

dinleyen olmamış...

*

Merhem niyetine yazdım...

*

Yetkililere duyurulur...

*

Sağlıcakla kalın...