Mısır'ın Kuzey Sakkara bölgesinde arkeologlar Padilmen'in mezar kazılarını yapıyorlardı. Bu kazılar esnasında bazı garip şekiller içeren metal parçaları buldular.

Mısır'ın Kuzey Sakkara bölgesinde arkeologlar Padilmen'in mezar kazılarını yapıyorlardı. Bu kazılar esnasında bazı garip şekiller içeren metal parçaları buldular.

Bu parçalar oldukça garipti, adeta kuş biçiminde yapılmış bu nesneler oldukça dikkat çekiciydi ve hemen uzmanların incelemesi için gönderildi.

İlk izlenimler bunların kuş olduğuna dairdi ancak daha sonra farklı uzmanlar nesneleri inceleyince söz konusu parçaların aura dinamik özelliği, kuyruk şekli, kanat açıları, pilot kabini, motor yakıt tankı, burun kısmı pervane başlığı bulunan mükemmel bir uçak tasarımı olduğuna kanaat getirdiler..

Ama bir dakika bu işte bir terslik vardı!

Zira bu parçalar 2200 yıllıktı.. Ama nasıl oluyordu ki? 2200 yıl öncesine ait bir mezardan uçak maketleri çıkması gerçekten imkansızdı!

Zira uçan motorlu araç ilk defa 17 Aralık 1903'te Wright Kardeşlerin havadan ağır motorlu uçuşu yapması ile başlamıştı.

Şimdi aşağıdaki resme bir göz atın lütfen;

Allah aşkına günümüzde ki uçaklardan farkı var mı?

Şimdi şu ayete dikkat edelim;

"Biz sizlerden kuvvet bakımından daha üstün toplumlar yaratmıştık. Onları sapkınlıkları yüzünden helak edişimiz nice ayetlerde anlatılmıştır" Zuhruf 43

Daha önce de dile getirmiştim acaba ilahi kader döngüsü devam mı ediyor?
Değişen sadece insan denen varlıklar mı?

Resmi tarihin bizi çok afedersiniz ama trollediği tarih mağara adamları diyordu, acaba mağara adamları mı vardı kadim tarihte yoksa üstün teknolojiye sahip başka topluluklar mı?

Rivayetlerde olduğu gibi Adem insan demek ve biz Adem neslinin son halkası mıyız?

Yani son adem?

Ya da bu teknolojiler başka dünyaların insanlarına mı ait?

Şimdi şu ayete dikkat edelim;

"Gerçekten Biz Âdem evlatlarını şerefli kıldık, ….onları yarattığımız varlıkların çoğuna üstün kıldık." İsra Suresi 70

Burada akıllı ve şuur sahibi varlıklardan bahsediyor ve kulluk vazifesi olanlardan.

Peki Kur'an'da İnsanlar ve Cinlerden başka kulluk vazifesi olan var mı?

HAYIR !

O zaman ayette bildirilen şuur sahibi varlıklar kim?

Cevabı ayet versin :)

"Bilesiniz ki göklerde kim var, yerde kim varsa, hep Allah’ındır."

Ayette geçen "kim" kelimesi yine görüldüğü üzere şuur sahibi, kulluk vazifesi ile hükümlendirilen varlıktan bahsediyor.

Yine Rad Suresi 15. Ayette de Gökler halkının varlığını görebilmek mümkündür. Şöyle diyor Rad Suresinde ki ayet-i kerime’de;

“Göktekiler ve yerdekiler, isteyerek veya istemeyerek gölgeleri ile birlikte Allah’a secde etmektedirler.”

Ayetin Arapçasına baktığımızda “men fis semavati” ifadesini görürüz. Bu ifadenin kullanılması oldukça önemlidir. Bu cümle içinde geçen “men” zamiri yukarıda ifade ettiğimiz gibi kişileri tanımlamak için kullanılmaktadır.

Akıl ve Şuur gibi melekelere sahip olmayan varlıklardan bahsedilmiş olsa idi (bazı sözde İslam alimleri inatla bunu savunuyor) ayet içerisinde “men” değil “ma” zamiri kullanılması gerekirdi zira Kur’an’da hayvan, cisim, bitki vs. gibi varlıkları anlatmak için çoğu zaman “ma” zamiri kullanılmıştır.

Peki diğer ihtimal nedir?

Ayette anlatılanlar hayvanlar yani kuşlar veya ona benzer varlıklar değilse ne olabilir?

Cinler ve Melekler?

Yok hocam HAYIR!

Zira hatırlayınız ki Kur’an’da Cinleri “nar” denen dumansız ateşten, melekleri ise “nur” denen kutsanmış maddeden yarattığını bildiriyoruz rabbimiz…

Dolayısı ile bu iki grup varlıklarda enerji varlıklar oldukları için gölgelerinin olma ihtimali kesinlikle yoktur.

Peki yerde kulluk vazifesi üzere olan insanlar ve cinler ise göklerde (uzayda) kulluk vazifesi ile hükümlendirilen kimlerdir acaba?

Nedir o zaman mesele?

Mesele şudur azizim; Ayette bildirilen “göktekiler” olarak anlatılanlar başka gezegenlerde yaşayan fiziki bir vücuda, bedene sahip olan başka uygarlıklar, başka insanlar, başka canlılardır.

Ne yani, Allah milyarlarca gezegeni biz elimize teleskop alalım diye, gökyüzünde “aaa hocam ne güzelmiş” diyerek seyredelim diye mi yarattı?

Yazımıza yine bir ayet ile son verelim;

Geceyi, gündüzü, Güneş’i, Ay’ı sizin istifadenize vermiştir. Yıldızlar (gezegenler) de onun emrine boyun eğmiştir. Bunlarda, akıl edenler için dersler vardır.

Nahl Suresi 12

Saygılarımla