Yazık çok yazık! 1 Mayıs’ta maalesef beklenen oldu ve işçileri yansıtmayan ve işçilerle alakası olmayan Anarşist gruplar yine yaptılar yapacaklarını… Meydanlarda işçiden, emekçiden çok provokatör ruhlu gruplar bu bayramı gerçekten edebi ve neşesi ile kutlayan işçilerin emeğini yaptıklarıyla gasp etmiştir. İzin verilmemesine rağmen Taksim’e gitmek isteyen anarşist gruplar olay çıkardı. Göstericiler şeytan taşlar gibi polisi taş yağmuruna tuttu! Günlerdir yapılan uyarılara ve yasaklamalara rağmen olayları zinciri İstanbul’u sardı. Tüm bunlara rağmen 1 Mayıs’ı bahane ederek olay çıkarmak isteyenler başta Beşiktaş olmak üzere Taksim’e giden yollar üzerinde olay çıkardı.

Ortada bir restleşme olduğu kesin! Keşke Devlet taksimde kutlamalara izin verseydi. Çünkü yasaklama olmayınca insanlar bu derece bir restleşmeden kaçınırdı. Bizim insanımız yasaklara karşı her zaman bir baş kaldırı içindedir. Eğer serbest bırakılsa bu kadar olay olacağını sanmıyorum… Ama maalesef beklenen oldu ve 1 Mayıs işçi bayramına karanlık bir gölge düştü.

Ama her ne olursa olsun 1 Mayıs işçinin ve emekçinin bayramı olmaktan çıkmış, hükümeti protesto, bölücülüğü geliştirme ve övme bayramı olmuş! Sahip çıkmadığın her bayram bu ve benzeri anarşist grupların(Gerçek işçileri tenzih ederim) eline geçerek provokatörlük aracı olacak…(Tıpkı Nevruz gibi)!

1 Mayıs'ta meydanlarda işçiden çok patron, emekçiden çok yelekçi vardı. Bu açık ve seçik görüldü. Anarşist ve PKK sempatizanlarını söylemiyorum bile... Bu Ülke'de komünizmin adı emek olmuş, komünistin adı emekçi olmuş! Komünistler ve bölücülük sempatizanları anarşiyi sokaklara dökmek için sokaklardalar. İşçi emekçi bu sıcaklarda kan ter dökerek beton döküyor, duvar örüyor, döner kesiyor evine ekmek götürebilme mücadelesi veriyor. Bu sözde emekçilerde gerçek emekçinin vergisiyle yapılmış kaldırımları söküyor devlet malına zarar veriyor. Maalesef vaziyet-i ahvalimiz bu!

Bu arada 1 Mayıs’a katılan özde değil sözde emekçilere de bir bakalım:

Şişli’de suratı kapalı bir şekilde Devlet bankasına saldıranlar mı emekçi?

1 Mayıs yürüyüşüne gövde gösterisi yapıp makam aracı ile gelen saltanatları için sözde destekçi gibi görünen Milletvekilleri mi emekçi?

Meydanlarda işçi ve emekçiden çok, kendi çıkarlarını öven Sivil Toplum Kuruluşu Başkanları mı emekçi?

Polisle çatışmayı marifet sayanlar, Millet ve Devlet malına zarar vermeyi kendilerine görev addedenler mi emekçi?

İşçilerin sırtından para kazanan, lüks giyinip lüks yaşayan sendika ağaları mı emekçi?

Yoksa Pkk propagandası yapanlar mı emekçi…?

Evet saymakla bitmez fakat durumu anlayanlar için bu kadar yeterli…

Ve son söz: ‘’ Bazı şeyler şiddet ve öfke ile değil, güzel ve olumlu davranışlar ile kıymet bulur’’