2018-2021 yılları arasında başbakanlık yapan ve sonrasında M5S'nin liderliğini üstlenen Conte, Roma’daki Yabancı Basın Derneği'nde AB’nin silahlanma planına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen tarafından duyurulan planı eleştiren Conte, "Yeniden silahlanma (ReArm) planında ortak savunmaya dair tek bir kelime bile yer almıyor. Bu plan, sadece daha fazla harcama üzerine kurulu. Her ülke cephaneliğini artırıyor ancak düzensiz bir şekilde hareket ediyor. Bu, Avrupa savunmasının ihtiyaçlarına yanıt vermiyor." ifadelerini kullandı.
Conte, ülkelerin bireysel olarak uyum fonlarını silahlanmaya harcamasıyla ortak bir savunma sisteminin oluşturulamayacağını belirterek, bu yöntemin Avrupa vatandaşlarını yanılttığını ve güvenlik sağlamayacağını savundu.
"RUSYA BUNU BİR TEHDİT OLARAK ALGILAMIYOR"
Conte, AB’nin 800 milyar avroluk yeniden silahlanma planına ilişkin olarak, "Rusya’daki uzmanların bunu bir tehdit olarak gördüğünü sanmıyorum." dedi.
M5S lideri, ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında 28 Şubat'ta Oval Ofis'te yaşanan tartışmanın da "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e müzakerelerde avantaj sağladığını ve bu nedenle olumsuz bir gelişme olduğunu" dile getirdi.
"İSTANBUL'DAKİ MÜZAKERE MASASI TERK EDİLDİ"
Rusya-Ukrayna savaşının başında partisi olarak Ukrayna’ya askeri yardım sağlanmasını desteklediklerini hatırlatan Conte, o dönemde tüm bölgede bir Rus ilerleyişinin beklendiğini ve Ukrayna'nın meşru savunmasının gerekli olduğunu söyledi. Ancak diplomatik müzakerelerin derhal başlatılması gerektiğini vurgulayan Conte, "İstanbul'da açılan müzakere masası terk edildi." ifadesini kullandı.
Rusya'yı bir tehdit olarak görüp görmediği sorusuna da Conte, şu şekilde yanıt verdi:
"Cevap vermek zor. Putin'in kafasının içinde değilim. Kendisiyle birkaç kez konuştum, hatta saatlerce Minsk anlaşmaları hakkında konuştuk. Putin, Ukrayna'nın ihlallerinden, Zelenskiy de Rusya'nın ihlallerinden şikayet etti. Bunlar kesinlikle birinin haklı, diğerinin haksız olduğu bağlamlar ve senaryolar değil. Sorun, NATO'nun Doğu'ya doğru ilerlemesiydi. Rusya, NATO'nun Ukrayna'ya girmesini kabul edemedi. 1962'de de aynı şey oldu. Amerikalılar, Küba'daki füzeleri iyi karşılamadı."
Ayrıca Trump'ın bazen rahatsız edici açıklamalar yaptığını ancak bunun el yükseltip ticarette avantaj sağlamaya yönelik bir tarz olduğunu kaydeden Conte, Washington yönetiminin NATO'yu krize sokacağını düşünmediğini, bunun ABD'nin çıkarına olmadığını sözlerine ekledi.
