İran, ABD Başkanı Donald Trump’ın nükleer müzakereler için çağrıda bulunan ve Tahran’ın reddetmesi halinde olası askeri müdahale uyarısında bulunan mektubuna yanıt vermeden önce “kapsamlı bir değerlendirme” yapacağını açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bakıi, perşembe günü resmi IRNA haber ajansına yaptığı açıklamada “Mektup dün gece alındı ve şu anda inceleniyor. Yanıt verme konusunda karar, kapsamlı bir değerlendirme sonrasında alınacaktır” dedi.
ABD'NİN İRAN'A MAKSİMUM BASKI POLİTİKASI
Tahran, defalarca “maksimum baskı” altında müzakere etmeyeceğini belirtti. Ocak ayında Beyaz Saray’a dönen Trump, ilk döneminde 2015 Nükleer Anlaşması’ndan (Kapsamlı Ortak Eylem Planı - JCPOA) çekildikten sonra İran’a yönelik geniş çaplı yaptırımları yeniden uygulamaya koymuştu.
İran ve büyük dünya güçleri arasında imzalanan JCPOA, Tahran’a nükleer programına yönelik kısıtlamalar karşılığında yaptırımlardan muafiyet sağlamıştı.
Çarşamba günü, BAE Başkanlık Danışmanı Enver Gargaş, Trump’ın mektubunu Tahran’a teslim etti.
Aynı gün Trump’ın mektubunu görmeden önce İran Dini Lideri Ali Hamaney, ABD başkanının müzakere çağrısını “küresel kamuoyunu aldatma” olarak nitelendirdi. Washington ile yapılacak müzakerelerin Tahran’ın konumunu daha da zayıflatacağını söyledi.
Devlet meselelerinde son sözü söyleyen Hamaney, ayrıca İran’ın nükleer silah geliştirmek istemesi durumunda ABD’nin bunu engelleyemeyeceğini belirtti. “Nükleer silahımızın olmaması ve istemememiz, bunları kendimiz istemediğimiz içindir” dedi.
İran, nükleer silah peşinde olduğunu reddederken Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) geçen ay, İran’ın yüzde 60 saflığa kadar zenginleştirilmiş uranyum stokunun – yüzde 90’lık silah seviyesine yakın bir oran – önemli ölçüde arttığını açıkladı.