"İmamoğlu, Siyasi Yasaklara Uğrayabilir"
Hilmi Daşdemir, Ekrem İmamoğlu'nun yalnızca diplomasının sorgulanmadığını, aynı zamanda kendisine siyasi yasak getirilmesi ihtimalinin de gündemde olduğunu belirtiyor. “Bu tartışma yalnızca bir diplomadan ibaret değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde devam eden soruşturmalar, Medya AŞ gibi belediye kurumlarında yapılan ihaleler ve yolsuzluk iddiaları da göz önüne alındığında olayın farklı boyutları ortaya çıkıyor,” diyor.
Ekrem İmamoğlu'nun yargı süreci ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önceki siyasi yasak kararıyla benzerlik kuranların yanıldığını belirten Hilmi Daşdemir,
“İmamoğlu, hukuki süreci bir siyasi manipülasyon aracı olarak kullanmaya çalışıyor. Kendi destek tabanını konsolide etmek için 'siyasi kahraman' imajı oluşturmaya çabalıyor,” ifadelerini kullanıyor.
Fotoğraf: karar.com
CHP'deki İç Tartışmalar ve Adaylık Krizi
CHP'nin önceki dönemde 6'lı Masa ile Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu belirlemesine benzer bir şekilde, Ekrem İmamoğlu'nun da adaylığını bir "oldu bittiye" getirme eğilimi taşıdığını öne süren Daşdemir, CHP içindeki muhalif seslerin de bu konuya tepkili olduğuna dikkat çekiyor.
“Halkı arkasına alarak bir güç oluşturmak ve siyasi baskı ile kendi adaylığını kesinleştirmek istiyor. Ancak hukuk bu tip siyasi stratejilere göre hareket etmez,” diyor.
Daşdemir, ayrıca CHP içindeki yolsuzluk iddialarını da hatırlatarak, “Bu iddialar sadece iktidar tarafından değil, CHP'nin kendi içindeki isimler tarafından da dile getiriliyor. İlhan Cihaner'in 2020'de CHP Genel Başkanlığına aday olduğu dönemde, kendisine destek veren delegelerin baskı altına alındığını söylemesi, Erkan Çakır'ın 2023'te delege satın alındığı iddiaları, Tolgahan Erdoğan'ın CHP'li belediyelerdeki akraba kayırmacılığı gündeme getirmesi gibi birçok olay var,” ifadelerini kullanıyor.
"Rasim Ozan Kütahyalı'nın Sözleri Hükümetı Bağlamaz"
Gündemde yer alan "genel af" tartışmalarına da değinen Daşdemir, Rasim Ozan Kütahyalı'nın bu konuda yaptığı açıklamaların resmi bir dayanağı olmadığını belirtiyor. "Bu konuyu Adalet Bakanı ile de konuştum, gündemde genel af gibi bir çalışma yok. Kütahyalı'nın bu türden sözleri, hükümetin resmi politikasını yansıtmıyor," diyor.
Fotoğraf: iscihaber.net
Halk TV'deki İstifalar ve Medya Etiği
Son olarak, medyada yaşanan gelişmeleri de yorumlayan Daşdemir, Halk TV'den ayrılan gazetecilere gönderme yaparak şu sözleri söylüyor:
“Keşke iktidara yakın gazeteciler de onlar kadar onurlu olabilse. Halk TV'deki gazetecileri tebrik ediyorum. Ne yazık ki, temsil ettiğim iktidar kanadında bazı gazetecilerde aynı onur yok.”
Daşdemir, "Hükümetin Rasim Ozan Kütahyalı gibi isimlerin desteğine ihtiyacı yok," diyerek, milliyetçi-muhafazakâr gazetecilerin daha fazla tepki göstermesi gerektiğini de ekliyor.
Bu büyük tartışma, siyasî gündemde uzun süre daha konuşulacak gibi görünüyor. İmamoğlu’nun hukuki ve siyasi geleceği, CHP’nin iç dinamikleri ve önümüzdeki seçim sürecine etkileri merak konusu olmaya devam edecek.