Yemek kartı şirketleri ile esnaf arasındaki yüksek komisyon sorunu yıllardır çözüm bekliyor. İtalya, İspanya gibi ülkelerde yüzde 2-3 seviyesindeki komisyon oranlarının ülkemizde yüzde 10-12 seviyelerinde olmasına isyan eden esnaflar 27 Aralık tarihinde yemek kartı şirketlerini boykot etme ve kullanmama kararı aldı. Bu konuda ilk açıklamayı yapan Tüm Restoranlar, Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl, “Türkiye'de 5 milyona yakın vatandaşın yemek kartı var. Eğer sorun çözülmezse 27 Aralık'ta boykota gideceğiz ve yemek kartı karşılığında satış yapmayacağız” dedi.
Yüksek komisyon oranları nedeniyle restoranların yüzde 40 oranında kârını yemek kartı şirketlerine verdiğini belirten Bingöl, soruna çözüm getirilmezse boykot kararının süreceğine işaret etti. TÜRES’in almış olduğu bu karara sektörden tam destek gelirken, restoran sahipleri yemek kartı şirketlerine oldukça tepkili.
UZUN VADE SORUNU DA VAR
Maslak’ta restoranı bulunan İlyas Akça, “4-5 şirket ağız birliği
etmişçesine yüzde 10-12 oranında komisyon alıyor. Burada tekelleşme
oldu. İstanbul’un Maslak-Levent gibi iş yoğunluğu fazla olan
bölgelerinde fiyat rekabeti zaten yoğun yaşanıyor. Bir de yemek
kartı şirketlerine yüksek komisyon verince restoranlar malzeme
kalitesinden kısma yoluna gidiyor” dedi. Bu işte en büyük zararı
müşterilerin gördüğüne değinen Akça, şöyle devam etti: “Düşük
kaliteli malzemelerle üretilen yemekleri müşterilerine veren
restoranlar var. Yemek kartı olmadan da olmuyor. Neredeyse tüm
şirketler bu kartları kullanıyor. Bu sorun acile bir sonuca
ulaşmalı” diye konuştu. Levent’te restoran işletmeciliği yapan R.
Y. ise yemek kartı sorununa dair şunları belirtti: “Bu şirketler
resmen bizleri haraca bağlamış durumda. Ben her gün kârımın
neredeyse yarısını bu şirketlere vermek zorunda kalıyorum. ‘Yerli
yemek kartı çıkacak’ dendi aylar önce. Hâlâ somut bir şey yok.
Yüksek komisyonun yanında bir de uzun vade sorunumuz var. Yemek
kartı şirketi ile ilk anlaşmamı 30 gün vade ile yaptım. Şimdi 70
gün vade ile çalışıyorum. Çünkü bana başka seçim şansı sunmuyorlar.
Resmen bu firmaların eline düşmüş durumdayız.”
YETERLİ DENETİM OLMALI
Yemek kartı etiketini kapı girişindeki camına yapıştıran
işletmelerin maalesef kontrol edilmediğini belirten Parıltı Yemek
Yönetim Kurulu Başkanı Necat Aydın, “Bulaşık makinası var mı?
Sağlık koşulları uygun mu? Denetlenmeli ve zorunluluk getirilmeli.
Çalışanların sağlık raporları, SSK’ları var mı? Bazı restoranlar
şartları uygun olmadığı halde taşıma usulu tabldot yemek satmaya
çalışıyorlar” dedi. Boykot kararından sonuç beklemediğini de
sözlerine ekleyen Aydın, şöyle devam etti: “Türkiye’de işletme
sahipleri de bilinçlendirilmeli ve eğitilmeli. İdealist bazı
markalar ayağa kalkabilir, boykot edebilir ama sonuca ulaşılamaz
çünkü aralarında birlik yok. Zaten başta bu komisyon yüzde 5
seviyesindeydi. Birlik olmadığı için yüzde 9’lara çıktı. Türkiye’de
finansman sorunu nedeniyle yerli kart yok. yakın zamanda yerli bir
oluşumun olacağını öngörmüyorum. Yemek çeki doğru bir proje. Fakat
şu anda çeki veren kârlı çıkıyor. Çeki satın alan ve kullanan
müzdarip.”
MİLLİ KARTTAN HÂLÂ SES YOK
Yemek kartı şirketlerinin yüksek komisyon sorununda çözüm olarak
gösterilen ‘milli yemek kartı’ projesinden halen bir sonuç
alınabilmiş değil. 2017’nin başından bu yana Tüm Restoranlar
Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TURES) öncülüğünde çalışmalar
devam ediyor. Milli yemek kartında komisyon oranının dünyada olduğu
gibi yüzde 3- 4 civarında olması hedeflenirken işverenlere bir
iskonto da uygulanmayacak. Geçen yıl da Türkiye Lokantacılar
Kebapçılar Pastacılar ve Tatlıcılar Federasyonu yerli bir yemek
kartı çıkarmıştı. Yıllık 2 milyar dolarlık işlem hacimli pazara
Gusto- Kart ile giren federasyon, 5 milyon liralık yatırım
gerçekleştirmişti.
BİR GİRDİK ŞİMDİ ÇIKAMIYORUZ
Öte yandan yemek kartındaki yüksek komisyondan sadece restoranlar
değil marketler de muzdarip. İstanbul’da market işleten Hakkı
Sönmez, yemek kartlarının ilk geldiği yıllarda yeni müşteriye
ulaşmak adına, cüzi komisyonla sözleşme imzaladıklarını bildirdi.
Bugün tüm kartlarla çalıştıklarını ifade eden Sönmez, “Komisyon
oranlarımız çift hanelere dayandı. İlk zamanlar ayakta durabilmek
için başvurduğumuz bu yol, şimdi bir girdaba döndü. Boykot kararına
katılmayı düşünmüyorum. Çünkü, müşterilerimin bu işte bir kabahati
yok. 27 Aralık’ta satmasam, 28 Aralık’ta iki kat satış
gerçekleşecek. Daha önceden de boykot yapıldı. Bizim sesimizi
duyurmaya değil acil çözüme ihtiyacımız var“ diye konuştu.