Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi, FETÖ'nün haberleşme sistemi ByLock'un, örgüt üyeliğinin dayanağı olabilmesi için kullanımının tespit edilmesi gerektiğine karar verdi. Ankara Başsavcılığı'nın, başka programlara girerken irade dışı olarak ByLock yüklemiş gibi görünen 11 bin kişi olduğunu tespit etmesinin ardından Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi'nden de kritik bir karar çıktı. Daire'nin kararına dayanak olan dava Antalya'da görüldü.
VARLIĞINI YETERLİ SAYDI
Sabah gazetesinin haberine göre; Örgüt üyeliği suçundan hakkında
dava açılan Caner İ.'nin cep telefonunda ByLock uygulaması tespit
edildi. Yerel mahkeme, sanığın telefonundaki ByLock'un varlığını
terör örgütü üyeliği için yeterli delil saydı. Mahkeme, ByLock'un
ancak "terör örgütü üyelerinin kendi aralarında kurulum dosyasını
birbirlerine yüklemeleri ile yüklenebileceğini" işaret etti ve bu
nedenle sanığın terör örgütü üyesi olduğu yönünde tereddüt
bulunmadığı sonucuna varıp, Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu'na
ve Emniyet Müdürlüğü'ne yazdığı yazıların cevabını beklemeye gerek
görmedi. Bölge Adliye Mahkemesi de sanığa terör örgütü üyeliğinden
verilen cezayı yerinde buldu.
'KULLANIMI DA ARAŞTIRILMALI'
Dava temyiz üzerine Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi'ne geldi. Daire,
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi kararını oybirliğiyle bozdu. Daire
kararında, ByLock'un terör örgütünün üyeleri arasındaki gizli
haberleşme sistemi olduğunun altını çizdikten sonra sanığın bu
haberleşme sistemini kullandığının her türlü şüpheden uzak kesin
kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi gerektiğine
işaret etti. Sanığın örgüt talimatı ile ByLock ağına dahil
olduğunun ve bu sistemi gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla
kullandığının da kesin olarak belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
Sanığın ByLock programını ilk kez 13 Ekim 2015'te kullandığını
ancak son kullanım tarihinin belirlenemediğini kabul eden Daire,
sanığın kaç defa ByLock'a bağlandığının tespiti için Bilgi
Teknolojileri Kurumu'nun cevabı beklenmeden verilecek hükmün eksik
olacağını kaydetti. 16'ncı Ceza Dairesi, programın bir diğer
kişinin telefonuna yüklenebiliyor olmasının tek başına mahkûmiyet
için geçerli olmadığını, kullanımın önemli olduğunu vurguladı.
Yargıtay'ın bu kararına göre, yerel mahkeme sanığın telefonunda en
azından 2015 yılında varlığı konusunda tereddüt bulunmayan
ByLock'un sanık tarafından ne kadar ve nasıl kullanıldığını
araştırarak yeni hüküm kuracak.