ABD başta olmak üzere birçok Batı ve Latin Amerika ülkesince desteklenen ve tanınan muhalif Ulusal Meclis (AN) Başkanı Juan Guaido'nun kendini geçici devlet başkanı ilan etmesi, muhalefet ve iktidarın yürüyüşleri, elektrik ve su kesintileri, "insani kriz" ve "insani yardım"tartışmalarının yanı sıra ABD'nin askeri müdahale tehditleri arasında ağır bir siyasi kriz yaşayan Venezuela'daki hassas durum devam ediyor.
Latin Amerika'nın dünya gündeminden düşmeyen petrol
ülkesi Venezuela'nın Dışişleri Bakanı Arreaza, AA
muhabirine, ülkedeki Rus varlığı, Türkiye ile ilişkiler
ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin tavrı gibi gündemdeki tüm
konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Arreaza, ülkesinde bir askeri darbe olacağını düşünenlerin yanıldığını ifade etti ve artık "Washington'daki düşünce kuruluşlarına para verilmemesi"gerektiğini dile getirdi.
"Bizler masadayız ve ABD'nin muhalif AN'ye diyalog için yetki
vermesini bekliyoruz." diyen Arreaza,
müzakerenin Venezuela için tek çıkış yolu olduğunun
altını çizdi. Arreaza, şunları söyledi:
"Darbe girişimi ve sınırdaki insani yardım gösterisi çöktü. Dolayısıyla artık diyalog olmalı. Muhalifler arasında bundan sonra olgunluk belirtilerini görmemizin zamanının geldiğini düşünüyorum. Biz, Venezuela muhalefetinde ABD'nin stratejilerini paylaşmayan iyi bir tarafın olduğunu biliyoruz ama işlerine gelen bir ittifak içindeler. Umarım muhalefet düzelir, ABD'den bağımsız hareket eder ve bir an önce diyalog masasına oturur. Bizler masaya oturduk ve istedikleri zaman konuşmak için onları bekliyoruz. Kardeşiz, aynı ülkenin vatandaşlarıyız, anayasayı merkeze alarak ortak bir çözüm getirmek durumundayız."
TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER
Arreaza, ülkesinin Türkiye ile ilişkilerinin hep iyi olduğunu, Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun 15 Temmuz darbe girişimi karşısında Latin Amerika'da ilk tavır alan lider olarak ortaya çıkmasıyla ilişkilerin daha da güçlenmeye başladığını vurguladı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Maduro arasında "dayanışmadan öte bir kardeşlik" olduğunu, bunun hükümet üyeleri arasındaki ilişkilere de yansıdığını söyleyen Arreaza, "Venezuela'dan biri Türkiye'yi ziyaret ettiğinde kendini evinde hissediyor. Türkler Venezuela'yı çok seviyor, Venezuela'da olanlardan dolayı endişe duyuyor. Biz de Türkiye'de bir şey olduğunda endişe duyuyoruz." diye konuştu.
Arreaza, Türkiye ile enerji, madencilik ve sanayi gibi birçok alanda iş birliği planı ile ilerlediklerini dile getirdi.
Türkiye'ye yaptığı son ziyarete de değinen Arreaza, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bu süreçte iş birliğini nasıl daha geniş boyuta taşıyabileceklerini istişare ettiklerini söyledi.
Arreaza, "Ödemeler ve takas konusunda bizi bir yerden sıkıştırıp kapattıklarında başka bir yerden çözüm bulmaya ve yaptırımların ilişkilerimize zarar vermesini önlemeye çalışıyoruz." dedi.
ABD ASKERİ MÜDAHALEYİ MASADAN KALDIRMADI
Arreaza, muhaliflerin son günlerde askeri müdahale söyleminden
vazgeçmesinden hareketle bu seçeneğin ortadan kaldırılıp
kaldırılmadığına yönelik soruya, "Venezuela'da halen işlemekte
olan darbe sürecinin yöneticileri Beyaz Saray'da, ABD Dışişleri
Bakanlığında ve Pentagon'da. Orada hiçbir seçenek masadan
kaldırılmadı. ABD Başkan YardımcısıMike Pence bir süre önce
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde idi. BM'nin barış ve
uluslararası hukuka saygı aranan merkezinde, BM'nin bütün
kurallarını ihlal ederek Venezuela meselesinde bütün
seçeneklerin masada olduğunu söyledi" yanıtını verdi.
Venezuela muhalefetinin ABD'nin sözcülüğünden başka rolü
olmadığını öne süren Arreaza, muhalefetin son dönemdeki söylem
değişikliğini ise "ülke kamuoyunda yapılan yoklamalarda halkın
askeri işgali reddettiğinin ortaya
çıkmasına" bağladı.
Jorge Arreaza, "Umarım böyle bir şey olmaz ama ABD bir askeri müdahale kararı alsa, muhalefet ABD'nin Venezuela'daki 5'inci kolu ve işgal ordusunun parçası olur." dedi.
"VENEZUELA'DA RUS ASKERİ YOK"
Venezuela Dışişleri Bakanı Arreaza, ülkesine birkaç hafta önce gelen Rus askerlerinin muhalefetin deyimiyle "bir askeri müdahale" olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine ilişkin soru üzerine, onların asker değil subay olduğu ve ülkesindeki askeri ekipmanın kullanımı konusunda eğitim vermek için geldiği bilgisini paylaştı.
Venezuela ve Rusya arasında askeri ve başka alanlarda iş birliği bulunduğunu hatırlatan ve daha önce de Rus subayların ülkeye geldiğini söyleyen Arreaza, "Yalnızca bu seferkiler ticari bir uçuşla değil askeri uçakla geldi ki bu aynı zamanda tabii ki zor şartlarda Rusya ile iş birliğinin bir işaretidir"şeklinde konuştu.
Arreaza, Venezuela anayasasının ülkede yabancı bir gücün askeri üs sahibi olmasına ya da varlık göstermesine müsaade etmediğini açıkladı.
Komşusu Kolombiya'nın "egemen bir devlet" olarak NATO'nun küresel ortaklığına girmesini hatırlatan Arreaza, "Venezuela da Rusya, Çin ya da Türkiye ile herhangi bir askeri ortaklık kurmakta özgür bir ülkedir"değerlendirmesinde bulundu.
"ABD'NİN PEŞİNE TAKILMIŞ BİR AB BİZİ ÜZÜYOR"
Arreaza, Almanya'nın Venezuela'da "erken seçimin 30 gün içinde yapılamamış" olmasını gerekçe göstererek Guaido'nun temsilcisini tanımama kararına ilişkin yaptığı değerlendirmede, birliğin üyelerinin Venezuela'da bir askeri darbe olacağına inandırıldığını ifade etti.
Bu hususta İspanya Dışişleri Bakanı Joseph Borrell'in katıldığı bir televizyon programında, "Venezuela'daki sürecin arkasındaki ABD'nin Maduro'nun direneceğini hesaplamadığına" yönelik ifadelerini hatırlatan Arreaza, AB ülkelerinin de aynı düşünce ile Guaido'yu tanıdıklarını belirtti.
Arreaza, "Ne yavaş ne hızlı, Venezuela'da darbe olmadı ve
darbe çöktü. Şimdi onlar büyük bir hukuki karşılık içinde.
Almanya'da yasama organının komisyonlarından biri hükümete,
'Venezuela'da seçimle iş başına gelmemiş bir hükümeti tanımamasını'
söyledi ama Avrupalılar bunu yaptı fakat artık halklarına hesap
veremiyorlar. Borrell bu sürecin uluslararası hukukta örneği
olmadığını söyledi. Yok çünkü buradaki durum uluslararası hukuka
aykırı" değerlendirmesinde bulundu.
Maduro'nun AB üyelerine karşı esnek davrandığını ve Caracas'ta
Almanya büyükelçisi hariç tüm büyükelçilerin çalışmaya devam
ettiğini belirten Arreaza, "sadece Alman'ı ülkesine geri
yolladık çünkü o burada Venezuela'nın içişlerine yüzsüz bir
şekilde burnunu sokuyordu"ifadelerini kullandı.
Buna rağmen Almanya Dışişleri Bakanlığı ile durumu düzeltmek için temaslarının sürdüğünü anlatan Arreaza, şunları kaydetti:
"Biz AB ile düzgün bir ilişki sürdürmek istiyoruz. ABD'nin peşine takılmış bir AB görmek bizi üzüyor çünkü AB'nin kuruluş ruhu İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra barışı, anlayışı ve uluslararası hukuka saygıyı öne çıkarmak şeklinde olmuştur ama Venezuela konusunda bunun tam tersini yapıyorlar. Umarım geri dönerler, biz diyaloğa açığız. AB'nin herhangi bir ülkesi duruşunu düzeltmek istediği anda biz burada ellerini sıkmak için bekliyor olacağız."