Hava kirliliği hem dünyanın hem de Türkiye’nin halk sağlığı sorunu. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarına göre, kentlerde yaşayanların yüzde 91’i hava kalitesi limitlerinin üzerinde kirlenmiş hava soluyor. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), 2013’te dış ortam hava kirliliğini insanlarda kansere yol açan etkenler arasında birinci grupta sınıflandırdı. Bu, “Hava kirliliğiinsanlar için kesin kanserojen” anlamına geliyor. Yine örgüt, 2019 yılı içinde sağlık için en önemli on tehdit arasında ilk sıraya hava kirliliği ve küresel iklim değişikliği sonucu ortaya çıkan sağlık sorunlarını koydu.
ÖLÇÜMLER SORUNLU
Hürriyet'ten Mesuda Erşan'ın haberine göre, dünyada ‘tanımlanan’
200’e yakın hava kirleticisi var. Bunlardan beşi temel
kirleticiler. Ancak Türkiye’de yalnızca iki temel kirletici
kükürtdioksit (SO2) ve partikül maddeler (PM10) Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nca kurulan 330 hava kalitesi izleme istasyonunda
ölçülüyor. Geriye kalan üç temel kirletici yani karbonmonoksit
(CO), azotdioksit (NO2) ve ozon (O3) yurt çapında ölçülemiyor.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’nın geçen yıl yayınladığı rapora
göre, Türkiye’de 81 ilden altısının havası temiz. Partikül madde ve
kükürtdioksit açısından sadece Artvin, Bitlis, Eskişehir, Yozgat,
Kırşehir ve Kırıkkale’nin havası standartlara uygun. En kirli
illerin başında ise İstanbul, Ankara, Adana, Amasya ve Manisa
geliyor. Temiz Hava Platformu’nun raporlarına göre, istasyonların
yaklaşık yarısında, yılın üçte ikisinde ölçüm yapılmıyor. Bazı
illerde istasyonlar yorumlayacak kadar dahi veri veremiyor.
Yalnızca iki kirletici (PM10 ve SO2) tüm illerde ölçülüyor. Ulusal
sınır değerlerimiz, Dünya Sağlık Örgütü rehber değerlerinin çok
üzerinde ve en tehlikeli kirleticilerden biri olarak kabul edilen
PM2.5 (ince partikül) için halen ulusal sınır değerimiz dahi yok ve
istasyonların çok azında ölçülüyor. Dolasıyla kamuoyuna il bazında
sunulan yıllık ortalama değerlerin, var olan gerçek hava kirliliği
düzeyini ortaya koymaktan uzak olduğu belirtiliyor.
TÜM CANLILARIN HAKKI
Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram, Dünya Sağlık
Örgütü’nün (DSÖ) Cenevre’de düzenlenen Küresel Hava Kirliliği ve
Sağlık Konferansı’na Türkiye’deki hava kalitesiyle ilgili bir
mektup sundu. Mektup özetle şöyle: “Tüm canlıların temiz hava
soluma hakkı var. Fakat hava kalitesi limitleri bilimsel kanıtlara
değil, politik tercihlere dayanarak ülkeler arasında değişiklik
gösteriyor. Bu limitler, sağlıklı bir yaşam hakkı ile politik
tercihler arasında bir çizgi oluşturuyor. PM2.5 ile ilgili bir
yönetmelik veya sınır değer hâlâ yok, sadece bazı pilot ölçümler
yapılıyor. 2017’de 81 ilden sadece birince PM10 seviyesi DSÖ
önerisinin altındaydı, 2017’de hava kalitesi şehirlerin yüzde
67’sinde ulusal standartlara göre de kötüydü. 2017 yılında 3
şehirde PM10 düzgün olarak ölçülmedi, Eylül 2018’de 1 ay 15.03
milyon insanın yaşadığı İstanbul’un hava kalitesi ölçümleri online
olarak www.havaizleme.gov.tr’de yayınlanmadı. Yedi kömürlü termik
santral, 2020 yılına kadar AB limitlerinin üzerinde salım
yapacak.
SED UYGULAMASI ZORUNLU OLSUN
Türk Tabipleri Birliği’nin önerileri: Hava kirleticileri ile ilgili
ulusal sınır değerleri Dünya Sağlık Örgütü rehber değerlerine göre
düzenlenmeli, PM2.5 için ulusal sınır değer açıklanmalı.
Endüstriyel tesisler için kurulmadan önce ÇED ile ‘Sağlık Etki
Değerlendirmesi de (SED) zorunlu tutulmalı. Her yıl Sağlık
Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı tarafından tüm tarafların katılımına
açık ‘Hava kirliliği ve Sağlık Konferansı’ düzenlenmeli.
EN RİSKLİ GRUP ÇOCUKLAR
HAVA kirliliği, insan sağlığı üzerinde anne karnından itibaren
etkili olmaya başlıyor. Hamile kadınlarda erken doğum veya düşük
olasılığını yükseltiyor.
5 yaş altındaki 630 milyon ve 15 yaş altındaki 1.8 milyar çocuk,
Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği hava kalite standartlarının çok
üzerinde ince partikül maddeye (PM 2.5) maruz kalıyor.
15 yaş altındaki çocukların yüzde 93’ü sağlık ve gelişimlerini
ciddi şekilde riske atacak kadar kirli hava soluyor. Kirli hava,
çocukların bilişsel yeteneğini olumsuz etkiliyor, astım ve çocukluk
çağı kanserini tetikleyebiliyor. Kirli hava akciğer kanseri, KOAH,
astım atakları, tüberküloz ve akciğer, kalp ve damar hastalıkları,
inme başta olmak üzere birçok soruna neden olabiliyor.
KÜRESEL EŞİTSİZLİK
Türk Toraks Derneği Çevresel Sorunlar ve Akciğer Sağlığı Çalışma
Grubu Başkanı Dr. Nilüfer Aykaç şunları söylüyor: “Türkiye’nin de
içinde bulunduğu Avrupa bölgesinde hava kirliliğinin her yıl 500
bin canı erkenden aldığını biliyoruz. Küresel eşitsizlik, kirlenen
dünyada da etkisini gösteriyor. Bu dünyanın kahrını çeken düşük ve
orta gelirli ülkelerde yaşayanların hemen tamamı (yüzde 97)
sağlıksız havaya maruz kalırken, küresel iklim değişikliğinden
sorumlu olan yüksek gelire sahip ülkelerde bu oran yarı yarıya az
(yüzde 49). Yaşamı eşit biçimde paylaşamayanlar, kirliliği ve ölümü
de eşit bir şekilde paylaşamıyor. Dünya çapında hemen hepsi yoksul
2.5 milyar insan, yemek pişirmek ve ısıtmak için kullanılan katı
yakıtlardan kaynaklanan hava kirliliğine maruz kalıyor. Kömür,
odun, odun kömürü, gübre veya diğer biyokütle yanmalarından
kaynaklanan kirli hava özellikle kadın ve çocukları vuruyor. Asya
ve Afrika’daki düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamak, hem kapalı
hem açık ortamlarda ölümcül kirliliği solumak anlamına geliyor bu
dünyada. Evlerin içlerindeki kirlilik ise kapı ve pencerelerden
sızarak dış ortamı da etkiliyor.”
3.5 MİLYAR EURO’LUK EK YÜK
Dr. Ahmet Soysal (Halk Sağlığı Uzmanları Derneği): Ülkemizde
kentsel nüfusun yüzde 97.2’si dış ortam havasında sağlıksız
düzeylerde, çapı 10 mikron’dan küçük partikül madde (PM10)
konsantrasyonlarına maruz kalıyor. Ülkemizdeki hava kirliliğinin en
önemli nedeni enerji talebimizin büyük bölümünün hava kirliliğinin
temel nedeni olan fosil yakıtlardan karşılanması. Elektrik
talebinin yüzde 35’ten fazlası emisyonları ile hava kirliliğinin en
büyük nedeni olan fosil yakıt kömürün yakıldığı termik
santrallardan karşılanıyor. Ortaya çıkan sağlık sorunları sağlık
sistemimize 3.5 milyar Euro’ya yakın bir ek yük getiriyor. Hava
kirleticilerin büyük bir bölümü sera gazı niteliğinde ve küresel
iklim değişikliğine neden oluyor.
SED UYGULAMASI ZORUNLU OLSUN
Türk Tabipleri Birliği’nin önerileri: Hava kirleticileri ile ilgili
ulusal sınır değerleri Dünya Sağlık Örgütü rehber değerlerine göre
düzenlenmeli, PM2.5 için ulusal sınır değer açıklanmalı.
Endüstriyel tesisler için kurulmadan önce ÇED ile ‘Sağlık Etki
Değerlendirmesi de (SED) zorunlu tutulmalı. Her yıl Sağlık
Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı tarafından tüm tarafların katılımına
açık ‘Hava kirliliği ve Sağlık Konferansı’ düzenlenmeli.
8 ŞEHRİMİZ ‘AVRUPA’NIN EN KİRLİ 10’U
LİSTESİNDE
Deniz Bayram (Greenpeace Akdeniz Projeler Sorumlusu): Türkiye’nin
havası gitgide solunamaz hale geliyor. Yanlış kentleşme, ulaşım ve
sanayi kaynaklı hava kirliliğinin kontrol altına alınmaması, astım,
KOAH, kanser gibi hastalıklar olarak geri dönüyor. 2017 yılında,
Dünya Sağlık Örgütü’nün (PM2.5 verilerini baz aldığı) raporuna göre
Avrupa’nın havası en kirli 10 şehrinin 8’i (Batman, Hakkâri,
Gaziantep, Siirt, Afyon, Karaman, Iğdır ve Isparta) Türkiye’de.
Sağlığa çok ciddi olumsuz etkileri olan kum tanesinden bile küçük
parçaçık maddelere (PM2.5) dair henüz tüm Türkiye’de ölçüm
yapılmıyor. Bu kirletici maddenin insan sağlığı için kontrol altına
alınmasını düzenleyen hukuksal düzenlememiz de yok. Hava
kirlendiğinde insanlar ne yapmalı, hangi bölgeler için temiz hava
eylem planları var ve nasıl uygulanıyor gibi
yanıtlanması gereken
sorular
var.
TELEFONDAN HAVAYI İZLE!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca geliştirilen ‘Ulusal Hava
Kalitesi İzleme Ağı’ adlı mobil uygulamayla yaşadığınız bölgenin ve
soluduğunuz havanın kalite değerlerini akıllı telefonlarınızdan
anlık öğrenebilir ve takip edebilirsiniz. Ücretsiz indirilen
uygulamada, ölçülen kirleticilerin günlük değişimlerini takip etmek
mümkün. Uygulama ayrıca havanın, açık hava sporlarına uygun olup
olmadığını da söylüyor. Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı’ndaki hava
kalitesi ölçüm istasyonundan elde edilen sonuçları,
“www.havaizleme.gov.tr” web adresinden öğrenebilirsiniz. Aynı
uygulama üzerinden bakanlığa, bölgenin hava kalitesi değeriyle
ilgili sorular sormak da mümkün.