2015 verilerine göre organik tarım sadece 69 bin 967 üretici tarafından 515 bin 260 hektarlık bir alanda yapılıyor. Bu oranın dana yukarı çıkarılmıs şart.

Türkiye’de toplam tarımsal alan içinde organik tarım yapılan alan ne yazık ki yüzde iki seviyelerinde bir paya sahip…Organik tarım ülkemizde 2015 verilerine göre 69 bin 967 üretici tarafından 515 bin 260 hektar alan üzerinde yapılmaktadır. Bu alanın 29 bin199 hektarlık bölümü doğadan toplama alanıdır. 486 bin 068 hektar alanda ise yetiştiricilik yapılmaktadır.

197 ÇEŞİT ÜRÜN ALINIYOR

Yine 2015 yılı verilerine göre tamamı organik süreçte olmak üzere 8 bin 234 adet büyükbaş, 36bin 963 adet küçükbaş, 952 bin 610 adet kanatlı ve 38 bin 296 adet kovan üretimi yapıldı. Yine 2016 verilerine göre ülkemizde 70 bine yakın organik tarım üreticisi tarafından 197 çeşit organik ürün üretiliyor. Bu veriler ülkemizde organik tarımın daha başlarında olduğumuzu ve önümüzde almamız gereken uzun bir yolu göstermek için yeterlidir.

YAYGINLAŞIRSA UCUZLAR

Son yıllarda organik tarım denince insanların aklına normalin bir iki katı daha fazla fiyatla satılan gıda maddeleri geliyor. İnsanoğlu anlamadığı her şeyi ne yazık ki reddediyor. Organik tarım yaygınlaştıkça bu ürünlerin de fiyatları normale dönecektir. Ancak bu uygulamanın tüm ülke topraklarına yayılması ve mecbur tutulması gerekmektedir. Halk arasında organik, biyolojik, ekolojik tarım diye adlandırılan şey aslında birbirinin aynı…

DENGE KORUNUYOR

Organik tarım; doğanın dengesini bozmadan, ürünün tarladan son tüketiciye ulaşana kadar izlediği yolu gösteriyor. Evet, alışılmışın dışında gibi görünebilir. Ancak toprak verimli hale geldiğinde insan sağlığı için faydalı gıdaları üretmiş olmanın mutluluğunu yaşamış oluyorsunuz.

ZARARLI MADDELERE SON

Organik tarım, her şeyden önce suni gübrelemeyi yasaklıyor. Ürünlere hormon ve antibiyotik verilerek hızla büyümelerini engelliyor. Zararlı gıda katkı maddeleri ekleme gibi uygulamalara son veriyor. Kaynakların en iyi şekilde kullanılarak sağlıklı tarımsal ürünler alınmasını destekliyor. Ürün denince yelpaze çok geniş…Bitkisel ürünler, hayvansal ürünler ve su ürünleri…

HER HALKADA DENETİM

Organik ürünlerin toplanmasından, işlenmesine, ambalaj ve etiketlenmesinden, depolanmasına, taşınmasından, pazarlanmasına ve sertifikalandırılmasına kadar uzayan zincirin her halkasında denetlenmesi, çevreye ve insana zarar vermeyecek duruma gelmesi gerekmektedir. Uygulanması zor gibi görünen bu üretim zincirinin iyi planlanması, uygulanması ve denetlenmesiyle sistem bir fabrikanın çalışması gibi sonuç verir.

10 BİN MÜHENDİS GÖREVE

Organik tarım konusunda üreticiyi bilgilendirecek çalışmaların hızla yaygınlaştırılması ve yapılması gereklidir. Sonuç olarak durum onu gösteriyor ki; geleneksel bilgiler ışığında tarım yapan çiftçilere ve hayvancılık yapanlara yol gösterecek Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde çalışmakta olan yaklaşık 10 bin tarım mühendisi ve veterinerin en kısa zamanda masa başı işleri bir kenara bırakıp sahaya, tarlaya inmeleri gerekmektedir.

KÜÇÜKBAŞ HAYVAN AZALDI

Türkiye’de tarımda kayıtlı büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısının toplamı 55 milyon 510 bine ulaştı. Bu sayının 14 milyon 222 binini büyükbaş hayvanlar, 41 milyon 329 binini de küçükbaş hayvanlar oluşturuyor.

BÜYÜKBAŞTA SINIRLI ARTIŞ

TÜİK’in Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerinden derlediği Hayvansal Üretim İstatistikleri'ne göre büyükbaş hayvan sayısı 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0.7 arttı. 2015 yılında 14.1 milyon olan büyükbaş hayvan sayısı 2016 yılında 14 milyon 222 bin başa yükseldi. Büyükbaş hayvanlar arasında sığır sayısı yüzde 0.6 artarak 14 milyon 80 bin baş olurken, manda sayısı yüzde 6.2 artış ile 142 bin 73 baş olarak gerçekleşti.

KEÇİ SAYISI DA AZALDI

Küçükbaş hayvan sayısı 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1.4 azalarak 41 milyon 329 bin başa düştü. 2015’te 31 milyon 508 bin olan koyun sayısı yüzde 1.7 azalarak 30 milyon 983 bin başa geriledi. 2015’te 10 milyon 416 bin baş olan keçi sayısı da yüzde 0.7 azalışla 10 milyon 345 bin başa düştü.

Yazı Dizisi: Nazan Öçalır