Sibirya suçulluğunun, Türkiye'deki yaygın olan suçulluklarına ve orman suçulluğuna çok benzediğini belirten Yoğurtcuoğlu, "Onlara nazaran çok ince farklarla ayırt ediliyor. Bu sebepten ötürü ülkemizden çok az sayıda geçtiğini düşündüğümüz bu kuş türünün hiç kaydı yoktu. İnsanlar sürekli 'biz bu kuşu gördük, burada çok var' diyor. Sebebi ise bu ince ayrım noktalarını bilmemelerinden kaynaklanıyor. Ülkemizde üç tür su çulluğu ve bir orman çulluğu türü yaşıyor. Tarif etmem gerekirse yaygın ve her yerde görülen su çulluğunun kanat altında ve kanat firar hattında beyazı olur. Sibirya suçulluğunun ise kanat altı tamamen çizgili ve firar hattında beyaz belirgin değildir. Gene orman çulluğu ya da büyük su çulluğu ile karıştıran olabilir ama onlar değil. Meraklı olanlar Sibirya suçulluğu yerine Latince ismi Galinuga stenura diye internetten ararlarsa bizim bulduğumuz kuşla ilgili bilgilere ulaşabilirler' dedi.

Bu yeni tür ile Türkiye'de toplamda 490'dan fazla farklı kuş türünün kayıt altına alındığını, artık 500'e adım adım yaklaşıldığını ve bunun bütün dünyadaki kuş gözlemcileri arasında büyük heyecana yol açtığını ifade etti.

Geçtiğimiz günlerde bir başka yeni kuş türü olan Kara Taşkuşu'nun Milleyha'da kayıt altına alındığını hatırlatan Yoğurtçuoğlu, Mileyha'nın Türkiye'nin yeni Manyas Kuş Cenneti olduğunu ve kıymetinin bilinmesi gerektiğini söyledi.

Ekosistemleri ve kuş cennetlerini 'şurası korunsun, buraya otel yapalım' diyerek ayrım yaparak koruyamayacaklarını, sulak alan ilan edilen bölgenin asıl korunması gereken alanın sadece 3'te 1'ini kapsadığını ifade eden Yoğurtçuoğlu, "Milleyha Sulak Alanı ve sahili sadece 2021 içinde Türkiye için birçok yeni kuş türü çıkardı. Ocak ayından beri burayı düzenli takip ediyorum ve gerçekten vaha gibi bir yer. Kuşlar, Hatay'daki Amik Gölü kurutulduğu için gidecek başka yer bulmakta zorlanıyor. Hatay, dünyanın en önemli kuş göçü yollarından birine sahip. Bu geleneksel rotada göç eden kuşlar, Milleyha'yı bu yüzden tercih ediyor. Ancak içimiz acıyarak 60'larda Amik Gölü'ne yapılanın şu an Milleyha'da yapıldığını izliyoruz. Onlarca sene geçmiş ancak hiç ders almamışız. Bölgenin korunması ve kuş cennetine dönüştürülmesi bölgeye yapılması düşünülen imar planından daha fazla katkı sağlayacak. Hem Samandağ halkı hem de Hatay halkı için yeni iş fırsatları sunabilecek bu alanın potansiyeline uygun planlara ihtiyacı var. Dünyanın her yerinden insanı çekebilecek bu alan umarım korunur ve Kara Taşkuşu gibi, Sibirya suçulluğu gibi ve onlarca farklı nadir türün durak noktası olmaya devam eder. Bu bizim insanlık olarak doğaya olan borcumuz. Yoksa uçan kuşun ahı hem bizden hem çocuklarımızdan ağır ağır çıkar" diye konuştu.