TUNCELİ'de, son 10 gün içerisinde 10 dağ keçisinin telef
olmasının ardından araştırma yapan Milli Parklar ve Doğa Koruma
ekipleri, ölümlerin evcil hayvanlarda görülen koyun, keçi vebası
hastalığıyla nedeniyle olduğunu tespit etti. İstanbul Üniversitesi
Veteriner Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve
İstanbul Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Murat Arslan, koyun,
keçi vebası hastalığının bulaştığı sürülerde, çok hızlı bulaştığını
söyledi.
Pülümür Vadisi ile dağlık alanında son 10 gün içerisinde 10
dağ keçisinin telef olması üzerine dikkatler bu ölüm sebeplerine
çevrilirken, bölgede araştırma yapan Milli Parklar ve Doğa Koruma
ekipleri, bu bölgede varlığı tespit edilen 200 kadar dağ keçisinden
şu ana kadar sadece 4 erkek tekenin varlığını tespit etti. Bölgede
görevli jandarma karakollarındaki görevli askerler de bölgede
sıklıkla görülen keçilere son dönemlerde hiç rastlanmadığını
yetkililere bildirirken, telef olan 10 dağ keçisi bulunduğu ve
dezenfekte edilerek gömüldüğü ifade edildi. Yüksek kesimlerde ve
kayalık alanlarda telef olan dağ keçisi sayısının tespiti için
teknik izleme araçları ile çalışmaların devam ederken, Milli
Parklar ve Doğa Koruma Malatya Bölge Müdürlüğü'nden bir heyet, keçi
ölümlerini incelemek üzere Tunceli'ye geldi. Yapılan çalışmalarda,
dağ keçisi ölümlerinin evcil hayvanlarda görülen koyun, keçi vebası
diye bilinen hastalık nedeniyle gerçekleştiği
belirtildi.
"HASTALIĞIN BULAŞTIĞI BÖLGELER KARANTİNAYA
ALINMALI"
İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fizyoloji Anabilim
Dalı öğretim üyesi ve İstanbul Veteriner Hekimleri Odası Başkanı
Murat Arslan, koyun, keçi vebası hastalığının bulaştığı sürülerde,
çok hızlı bir şekilde bulaştığını söyledi. Bu nedenle hastalığın
dağ keçilerine de bulaştığını belirten Arslan, bölgenin karantinaya
alınması gerektiğini savunarak, şöyle dedi:
"Keçilerin başka bölgelere geçişleri engellenmelidir. Koyun,
keçi vebası küçük ruminantlarda (geviş getiren) görülmekle
birlikte, yabani hayvanlarda da görüldüğüne dair yayınlar vardır.
Hastalık girdiği sürülerde oldukça etkili oranda yüzde 80 yayılır.
Bulaşma direk temas, içme sularının bulaşması, yada tükürük dışkı
gibi vücut atıklarının temasıyla olur. Bulaştığı sürülerde oldukça
yüksek bir ölüm oranıyla seyreder. Hastalığı atlatan havanlar ömrü
boyunca bağışık olur ve yavruları da korunmuş olur. Ülkemizde
etkili bir aşılama yapılmaktadır. Ancak, son zamanlarda özellikle
güneyde denetimsiz hayvan girişi bu hastalığı ülkemize oradan da
göçerler vasıtasıyla dağlara taşınmış olabilir. Bilindiği gibi
Tunceli'nin bu bölgeleri oldukça kapalıdır, hayvan hareketleri
sınırlıdır. Bu hastalığın özellikle yaban hayvanları üzerinde
tedavisi oldukça zordur. Önlem olarak koyun ve keçiler aşılanır.
Ancak, dağ keçilerinde bu durum oldukça zordur. Hastalık görülen
bölgede karantina uygulamak, hasta denetim altına alınması, ölmüş
hayvanların ise usulüne uygun olarak gömülmesi gerekir."