Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'na konuk olan Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, 2016 yılında önemli parametreler yaşandığını ifade ederek, bunlardan birinin Brexit ile birlikte başlayan AB'deki iç gerilimler olduğunu söyledi.

Avrupa'nın büyük şehirlerinde meydana gelen ve Türkiye'ye de yansıyan, Türkiye'de de meydana gelen çeşitli saldırıların bir diğer parametre olduğunu belirten Aycı, bu saldırıların bütün dünyada güven ve istikrar üzerine gölge düşürdüğünü, gerilim ve saldırıların ciddi anlamda hem turizm sektörü hem insanların seyahat alışkanlıkları hem de havacılık sektörü ve onun tüm paydaşlarını etkilediğini kaydetti.

Yakıt fiyatlarında yaşanan düşüşe işaret eden Aycı, "Bu sektörde en önemli maliyet parametresi; yakıt parametresi... Önemli parametrelerden bir diğeri, bütün dünyada dolara karşı yerel para birimlerinin güç kaybetmesi oldu. Bunun da yönetilmesi gereken bir risk olduğunu hep birlikte yaşadık." diye konuştu.

Likiditeyi, bilançoyu, giderleri etkin yönetmenin, giderleri düşürmeye çalışmanın geçen yılın önemli konularından biri olduğunu vurgulayan Aycı, şöyle devam etti:

"Sektörümüz geçen yıl giderlerini yaklaşık yüzde 2,5 düşürebildi. THY ise yüzde 8,9'luk bir gider düşüşü kaydetti ve paydaşlarının çok ötesinde bir akıllı gider yönetimi, etkin gider yönetimi ile geçen yıl yaşanan fırtınanın üstesinden gelmeye ve buna karşı koymaya çalıştı. 337 uçaklık yolculuğumuzda, bunun içerisinde 93 geniş gövde, 231 dar gövde, 14 tane de kargo uçağımız var. Bu filomuzu ayakta tutarak, dimdik yolumuza devam ettik."

İlker Aycı, dünyada meydana gelen gelişmelerden bir diğerinin de Open Skies (Açık Semalar) Anlaşmaları üzerinde oluşan sorunlar olduğunu belirterek, hükümetlerin özellikle korumacı politikalarla yerel ve milli hava yollarını koruma yoluna gitmesinin sektörel sıkıntılar arasında bulunduğunu söyledi.

Güvenlik sorunlarının sürmesi nedeniyle sektörde yeni korumacı politikaların devreye alınmasının sektörde yeni ayrımcılıkların, yeni eşitsizliklerin ortaya çıkmasına neden olduğunu vurgulayan Aycı, "Örneğin, laptop yasağı gibi meydana getirilen, güvenlik merkezli olduğu söylenen ama uygulamanın sonuçları itibarıyla baktığınızda çok ciddi ticari sonuçlara da sebep olabilen bir ayrımcılığın beraberinde getirildiği, getirilmeye çalışıldığı veya bu sonuçların hiç önemsenmeden, tek bir parametreden bakarak belli sonuçları elde etmeye yönelik sığ politikalarla, sektör üzerinde yeni etkilerin meydana getirildiği görülmekte." ifadesini kullandı.

Aycı, THY'nin, tüm bunlara karşı yeni duruşlar, yeni bakışlar geliştirerek filosunu, network'ünü, frekans derinliğini ve giderlerini etkin şekilde yönettiğini, bu anlamda tüm parametreleri optimize ederek yenilikçi yaklaşımlarla bu etkilere cevap verip karşı koyduğunu söyledi.

Geçen yılın ilk 3 ayında yüzde 10 büyüdüklerini hatırlatan Aycı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dünyada, Körfez'deki bir hava yolu ile biz, geçen yıl en büyük kapasiteleri koymuştuk. Geçen yıl filomuza 43 yeni uçak girdi. Bir önceki yıl 38 yeni uçak girdi ki, bu yaklaşık 18-19 ayda 81 uçağın filomuza girmesi demek... 2003'den bu yana ülke içinde destinasyon sayımızı ikiye katladık, yurt dışında 3 katından fazlaya çıkardık. Bütün yaşadıklarımıza rağmen bugün dünyada 302 destinasyonla, 120 ülkeyle, hala en çok noktaya uçan hava yolu olan unvanımızı korumaktayız.

Geçen yıl yüksek bir kapasiteyle girilen yılın mükemmel fırtınaya dönüşmesi sonucu meydana gelen tüm bu parametrelerdeki değişimlerin, ülke ekonomisine, bize, bölgesel ekonomiye, Avrupa'ya, coğrafyaya ve sektörümüze olan yansımalarını yönetmeye çalıştık. Geçen yıl Türkiye'ye gelen ziyaretçi sayısı yüzde 30 düştü. Turizmde yüzde 30 gerileme çok önemliydi. Çünkü Türkiye'ye gelen turistlerin yüzde 74'ü, yani yaklaşık dörtte üçü uçakla geliyor. Bunun da yüzde 37-38'ini biz taşıyoruz."

THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Aycı, THY'nin Türk turizmindeki etkisinin son derece önemli ve kritik olduğuna dikkati çekerek, turizmde yaşanan düşüşe direndiklerini, geçen yıl politikalarını "transit yolcuyu artırmaya çalışmak, İstanbul'u bir transit hub olarak daha da öne çıkarıp parlatmak" yönünde evrilterek sağlam bir manevra yaptıklarını söyledi.

Bunun kolay bir manevra olmadığını vurgulayan Aycı, şunları kaydetti:

"21 milyon transit yolcu taşıdık. Transit pazarımızda yüzde 15'lik büyüme sağladık. Bu herkesin dikkatini çekti. Bütün bölgedeki diğer şirketlerden yolcu almaya başladık. Sektörde oldukça önemli bir hamleydi. Geçen yıl tüm yaşadıklarımıza rağmen yolcu sayımızı yüzde 2,7 oranında artırdık. Yolcu sayımızı geçen yıl 1,5 milyondan fazla artırdık, her şeye rağmen 62,7 milyon yolcu taşıdık. Bu perspektiften baktığınızda, dünya üzerindeki pazar payımızı da 1,9'a yükselttik. Yani, dünyadaki pazar payımızı geçen yıl yine 0,1 baz puan artırdık ki bu çok önemli ve anlamlı."

İlker Aycı, kargodaki büyümeyi devam ettirdiklerini belirterek, yolcu gelirlerinde geçen yıl yaklaşık yüzde 8'lik düşüş yaşadıklarını, bunun sektörde yaşanan düşüşle uyumlu olduğunu söyledi.

Kargo gelirlerinde yaşanan artışa ilişkin de bilgi veren Aycı, şöyle devam etti:

"Kargoda geçen yıl yaklaşık 1 milyar dolar bandına ilk kez yükseldik. Bu yıl da bunu 1,2'ye kadar zorlayacağımız bir hedefi koyduk. Dünya üzerindeki pazar payımızı da 2023'e kadar ikiye katlamayı hedef olarak koyduk. Dünyada da ilk 5 kargo şirketinden biri olmayı hedef olarak aldık. Bu yıl mayıs ayında yolcu sayısı özellikle dış hatta yüzde 6,7 arttı, kargo ise yüzde 33 arttı. Rakamları yeniden büyütmeye, yolcu sayısını yeniden artırmaya başladık. Bu yıl yolcu sayısı taşıma hedefimiz 62,7 milyonu 69 milyona getirmek. Bunun için de tüm gayretimizle mücadele edeceğiz ve çalışacağız. Hedefimizi asla küçültmüyoruz. Hedefimizin, vizyonumuzun ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Biz Türkiye ekonomisinde, turizminde, havacılığında önemli bir rol ifa ediyoruz."

THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Aycı, THY'nin Türkiye'nin tanıtımından ihracatına kadar pek çok alanda önemli sorumluluğu bulunduğunu, THY'nin büyümesinin Türkiye ekonomisinde de olumlu gelişmeleri tetikleyeceğini söyledi.

2016'nın ardından yaraları sarıp bu yıla daha iyi başladıklarını ifade eden Aycı, şunları kaydetti:

"Biliyorsunuz, bizim işimiz mevsimsel. İlk iki çeyrek eksidir, son çeyrek eksidir, sektör üçüncü çeyrekte kazanır ve üçüncü çeyrekte kazandığı ile bütün yılı toparlar ve kurtarır. Bu anlamıyla biz geçen yıl son çeyrekte uçaklarımızı ilk yere indirdiğimizde, kapasite fazlası oluştuğunda, talep düştüğünde, talep arzın altında kaldığında ki bu yıllar sonra ilk kez yaşandı, 13-14 yıl sonra THY'nin ilk kez karşılaştığı bir durumdu. Türkiye, bundan 15-18 yıl önce çok krizler yaşadı, ne ekonomik krizler yaşadı, nelerin altından kalktı ama Türkiye 13-14 yıldır bu istikrara ve sürekli büyümeye, sürdürülebilir büyüme rakamlarına alıştı. THY de bu hikayenin en iyi anlatıldığı ve yaşandığı şirketlerden biriydi.

Bir yandan turizmde yüzde 30 ziyaretçi gerilemesi, bir yandan yaşanan gelişmelerin ekonomiye etkisi, bütün çevrelerde 'Türkiye'ye gitmeyin, riskli ülke' uyarılarının yapılması çok etkili oldu. Buna karşılık yaptığımız çalışmalarla yüzde 30 ziyaretçi sayısının gerilemesine rağmen sivil havacılıkta uçan yolcu sayısı sadece yüzde 8 geriledi."

Aycı, THY'nin gösterdiği büyümenin Türkiye'deki havacılık sektörünün de daha geri gitmesini engelleyip bir yerde tuttuğunu ve yüzde 8 kayıpta kaldığını, bu kaybın çok daha inme riskinin geçmişte bulunduğunu, kaybı transit yolcu ile ayakta tutmayı başardıklarını söyledi.

Öte yandan Aycı, yıl sonuna kadar 40 uçağa daha yerli üretim koltuk takılacağını açıkladı.

Geçen yıl son çeyrekte 386 milyon dolar kazanarak yıl içinde oluşan zararı silip süpürdüklerini belirten Aycı, "Bu yıla da güçlü girdik. Bu yıl, planlamalarımıza, stratejilerimize göre gidiyor. Bu, hiçbir kırılganlık olmadığı anlamına gelmesin. Elbette güven ve istikrar ortamının sürmesi çok kritik." ifadesini kullandı.