Türkiye'den Avrupa'ya uzanan bir hayalle yola çıkan binlerce insanın bu yolculuğu başarsa da bazılarının cesetlerine bile hala ulaşılamadı. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana yaşanan en büyük göç krizi Suriye’de baş gösterdi.

Almanya'nın köklü gazetelerinden Bild muhabirleri Liana Spyropoulou ve Giorgos Moutafis, Türkiye-Yunanistan sınırına giderek ve göçmenlere mezar olan yerlerin başında gelen Meriç nehriyle ilgili bilinmeyenleri araştırdı.

2016 yılında zirveye ulaşan göç dalgası, Meriç Nehri'nin derinliklerinde gömülü binlerce insan bıraktı. Muhabirlerin bugüne kadar tutulan kayıtlar ve bölgede yaptığı araştırmalara göre, bu nehirin altında bin 300'den fazla belki de bulunması mümkün olmayan ceset var.

İnsanlık dramlarının en acılarına yaşandığı yer olarak tarihe geçen Yunanistan'ın Maraş köyü, Meriç nehrinin kıyısında sınırında yer alıyor.

Bugüne kadar korkunç manzaralarla karşılaşan Bölge Valisi Dimitris Hatzigakidis, yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: 'Bu köyde 100 kişiden azız. Ancak göçmenlerin kaçmak için kullandığı rotaların başında gelen bu köy göçmenler için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Özellikle 2016 yılında buraya gelen binlerce kişiye kıyafet, yemek sağladık, bebeklere süt verdik. Burada yaşananları hayal bile edemezsiniz. Gecenin bir köründe bebek çığlıklarıyla uyanıp, dondurucu soğukta ıslak kıyafetlerle çaresizce bekleyen bir sürü insanla karşılaşmak... Ve bu sadece iyi bir senaryo. Geriye kalan herkesin öldüğü düşünüldüğünde bu insanlar bu halleriyle oldukça şanslı.. Burada, Türkiye ile görünmez sınırımızın olduğu bu bölgede binlerce ceset yatıyor. Ancak kimse bu insanların burada olduğunu, neden buraya geldiklerini ve neler yaşandığını bilmiyor" dedi.