Allah Rasûlü bir gün Mescidi Nebeviye giderken, yolda ezan ile dalga geçen yahudi çocuklarını duydu. Aralarından birinin sesi çok güzeldi ve o ezanı ağzını eğip bükerek söylüyor, diğerleri de ona gülüyordu.

Bizler olsak ne yapardık bu durumda?

Şiddet, hakaret...

Allah Rasûlü yolunu değiştirerek, çocukların olduğu yöne doğru yavaşça ilerledi.

Yanlarına yaklaştı, öncelikle elini kaldırarak selam verdi.

Bu, piskolojide; benden size zarar gelmez anlamındadır.

Ve az önce çok güzel bir ses duydum, o sizden mi geldi diye sordu.

Şu inceliğe bakar mısınız!

Çocuk, güzel ses deyince; sevindi. Tabi hemen öne atıldı, evet ben söyledim dedi.

Efendimiz ona; senin sesin ne kadar güzeldir öyle.

Seni şu mescide götürsem, ordaki amcalara da söyler misin dedi. Çocuğun gururu okşanmıştı, mutlu oldu.

Söylerim ama, ben ezanı bilmiyorum ki dedi.

Olsun ben öğretirim sana dedi Allah Rasûlü.

Ve peygamberimiz söyledi, çocuk tekrarladı. Bu şekilde ezberledi. Sonra efendimiz elinden tuttu, diğer çocuklar ile birlikte mescide gittiler.

Rasûlullah yol boyunca onun saçını okşamıştı.

Mescidde de okuyunca, oradaki sahabeler de güzel övgülerde bulundu çocuğa.

Kendini çok iyi hissetmişti çocuk.

Efendimiz çocuğa yaklaşarak: senin sesin çok güzel, ben seni Mekke'ye göndersem, orada Kabe'ye müezzinlik yapmak ister misin dedi.

Şu insan kazanma sanatına bakar mısınız...

Çocuk farkında bile olmadan Müslüman olacak.

Oralarda, Kabe'de müezzinlik yapmak, herkesin bildiği bir şey, çok konuşulan önemli bir şey.

Çocuk da bunu biliyor, büyük bir şey olduğunu biliyor ve çok hoşuna gidiyor bu durum, kabul ediyor.

Ve yıllar sonra... İşte bu çocuk Ebu Mahsûre...

Sahabeden, Kabe müezzinlerinden Ebu Mahsûre...

Fakat onun diğer müezzinlerden bir farkı var; saçları çok uzun hatta o kadar uzun ki saçlarını sarıp bir keseye koyuyor, o şekilde geziyor. Onu gören ve bu olayın mahiyetini bilmeyenler:

Ya Mahsûre! Bir de müezzinsin! Neden kesmezsin bu saçlarını, bu ne hal diyor.

O böyle diyenlere içleniyor ve diyor ki;

Nasıl keserim ben bu saçları?

Bu saçlara kim dokundu siz biliyor musunuz?

Benden nasıl kesmemi istersiniz diyor.

Daha ne denir ki... Bu olay bize bir çok dersi bir arada vermiyor mu?

Bizler kendi çocuklarımıza bile böyle sabırlı böyle anlayışlı olamıyoruz.

ALLAH Rasûlü, yapılan hatayı, nelere çevirirken; bizler hataya hatayla karşılık veriyoruz her seferinde.

Hem de kendi canımızdan olan çocuklarımıza.

SONSUZ SALÂT VE SELÂM SANA OLSUN EY ALLÂHIN RASÛLÜ🌹

ALLÂHÜMME SALLİ ALÂ SEYYİDİNÂ VE NEBİYYİNÂ MUHAMMEDİVVE ALÂ ÂLİ SEYYİDİNÂ VE NEBİYYİNÂ MUHAMMED