Tekirdağ'ın merkez Süleymanpaşa İlçesi Belediye Başkanı CHP'li Ekrem Eşkinat'a destek vermek üzere şehre gelen ve burada halka seslenen CHP Genel Başkan Yardımcısı Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında küstah ifadeler kullanarak "faşist, dikatatör" diyerek hakaretlerde bulundu.

Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ Bakanlar Kurulu sonrası Tezcan'ın sözlerine sert tepki gösterdi. Bozdağ "Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı'na aynı şekilde saldırmaktadırlar. Türkiye'de tek faşist parti CHP'dir. Türkiye'de bir faşist olsaydı, Bülent Tezcan kalkıp efelenip gürleyip böyle bir cümle sarf edemezdi. Yapılan, terbiyesizlik, edepsizlik, ahlaksızlıktır" dedi.

BÜLENT TEZCAN, BUGÜN CUMHURBAŞKANI'NA YÖNELİK ELEŞTİRİLERDE BULUNDU. BUNUN HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın, Cumhurbaşkanımız hakkında söylediği sözleri kabul etmek mümkün değildir. Bu büyük bir edepsizliktir, ahlaksızlıktır, terbiyesizliktir, seviyesizliktir. CHP, geleneğinde halkın seçtiklerine karşı büyük bir tahammülsüzlük, büyük bir düşmanlık hissi var. rahmetli Adnan Menderes’e diktatör dediler, idamı bir kısmı alenen bir kısmı sessizce alkışladılar. Halkın adamı Özal’a da saldırdılar, itibarsızlaştırmak için aynı şeyleri yaptılar. Şimdi de Türkiye Cumhuriyeti halkının doğrudan doğruya seçtiği Recep Tayyip Erdoğan Beye aynı şekilde saldırmaktadırlar.

Türkiye’de tek faşist parti CHP’dir. Partinin geçmişine baktığınızda geçmişi bunun tanığıdır. Faşist partilerle ilişkilerine baktığınızda da ortadadır. Nazi Almanya’sıyla, Nazi partisiyle, Mussoli’nin İtalya’sıyla yakın ilişkilerde olduğunu hepimiz biliyoruz. Hatta 1940’lı yıllarda nasyonal sosyalist partinin marşı CHP’nin yemekhanesinde müzik olarak yemek vaktinde çalarmış. Onlar da bu marşı dinleye dinleye yemek yerlermiş.

Bunu şiddetle kınadığımızı buradan bir kez daha ifade etmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin faşist bir devlet olmadığın, Türkiye’de de faşist ve diktatörün bulunmadığının en büyük ispatı, sayın Tezcan gibi birisinin çıkıp bu edepsizliği yapmaya cüret etmesi ve yapmasıdır. Türkiye’de bir diktatör olsa idi, Bülent Tezcan göğsünü gere gere efelenip böyle bir cümle sarf edemezdi. Bu bile Türkiye’de faşizmin, diktatörlüğün olmadığının en büyük ispatıdır. Kendi yaptığı terbiyesizlik kendisini tekzip etmektedir. Esasında bu bir akıl ve ruh sağlığı sorunu olan insanların yapabileceği bir iştir. Edep büyük bir taç, onu taşıyanı yükseltir. Cumhurbaşkanı hakkında herkesin bir edep ölçüsü içinde konuşması, eleştiriyi bu çerçevede yapması asgari bir adabın, edebin gereğidir. Ama maalesef biz bunu burada göremiyoruz.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan beyefendi, bütün siyasi hayatı demokrasimizi kurumsallaştırma, geliştirme, insan hakları konusunda Türkiye’nin standartlarını yükseltmek için büyük mücadeleler verdi, bedeller ödedi.