Hastanın doktoru Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Rengin Karataylı ise "Bir kere sezaryen her daim sezaryen demek değil“ şeklinde konuştu.
Konya’da, 5 yıldır evli olan Muhammet (30) ve Nagihan Ayşe
Boşnak (26) çiftçinin ilk çocukları 2016 yılında gittikleri
hastanede doktorlarının risk olabileceğini değerlendirmesinin
ardından sezaryenle dünyaya geldi. Erkek olan ilk çocuğa İbrahim
ismi verildi. Çiftin evliliklerinin 5. yılında ev hanımı olan ve
yüksek öğrenimine devam eden anne Nagihan Boşnak ikinci çocuklarına
hamile kaldı. Çift ikinci çocuklarının normal doğum olarak dünyaya
gelmesi için Medicana Konya Hastanesine başvurdu. Gerekli
egzersizlerin ve kontrollerin ardından Nagihan Ayşe Boşnak ikinci
çocuğunu suda normal doğum yaparak dünyaya getirdi. Boşnak çifti
sağlıklı olarak dünyaya gelen ve kız olan ikinci çocuklarına ise
Şebnem ismini verdi.
İkinci çocuğunu suda yaptığı normal doğumla dünyaya getiren anne
Nagihan Ayşe Boşnak, "Sezaryenden sonra normal doğum yapmak
ameliyattan çıktığımdan itibaren bende bir hedef haline geldi.
Çünkü bir şeylerin normal yolla olması gerçekten hem çocuk
açısından hem anne açısından en iyisi olduğunu çıkar çıkmaz
anladım. Allah’a şükür bugün bize de nasip oldu sezaryenden sonra
normal, doğal bir doğum yapmak. Heyecan verici. Ne hissettim?
Tamamlandığımı hissettim anne olarak. Yenilendiğimi hissettim,
temizlendiğimi hissettim. Çocuğum için de aynı şekilde en
sağlıklısını, en iyisini dileyerek bu sonuca vardığımda çok mutlu
oldum, memnun oldum. İlk doğumumda bunu yaşayamamıştım maalesef.
Sezaryende fazlasıyla müdahaleli bir doğum olduğu için bunları
yaşayamamıştım, Allah'a şükür yaşadık” ifadelerini kullandı.
“İlk doğumlarına sahip çıksınlar”
Nagihan Ayşe Boşnak, annelere seslenerek "Öncelikle en önemli
tavsiyem ilk doğumlarına sahip çıksınlar. Onu kaybettiğinizde çok
daha iyi anlıyorsunuz bunun değerini. Biz Sezaryen Sonrası Vajinal
Doğum (SSVD) anneleri olarak, bunu çok ciddi şekilde yaşadığımız
için bunun için çokça eğitimler alıyoruz. Ebelerimizle görüşüyoruz,
doktorlarımızla görüşüyoruz. Egzersizlerimizi tam yapıyoruz. Nefes
egzersizleri, günlük egzersiz, yürüyüşlerimiz. Bunun acısını
çektiğimiz için sezaryen hani özellikle de gereksiz yere yapılan
sezaryenden bahsediyorum, gerekli olan için tabii ki bir şey
diyemiyoruz. Bunlara çokça dikkat ettik ve Allah’a şükür başardık.
Kendilerine de ben bunları tavsiye ediyorum. Özellikle ilk
doğumlarına sahip çıksınlar. Eğer bir sıkıntı olur da sezaryen
olursa da sezaryen hani her zaman sezaryen demek değildir” şeklinde
konuştu.
Sezaryenden sonra normal doğum mümkün olduğunu söyleyen anne Boşnak, “Özellikle bu işi Konya’da yapan çok iyi doktorlarımız var, çok iyi ebelerimiz var. Yani destek alsınlar diyorum ben annelere. Tek başına kalmasınlar bu yolda. Bir de biz bu doğumu, SSVD doğumunu ilk defa Konya’da suda gerçekleştirdik. Bu imkanı bana sunduğu için tekrar teşekkür ediyorum hastanemize, doktorumuza. Gerçekten büyük rahatlık suda doğum da. Özellikle SSVD olarak ilk yaptığımızı belirtmek istedim ki bunun mümkün olduğunu hani diğer gebelerimiz de görebilsinler. Ve gerçekten çok rahatlatıcı bir doğum şekli, herkese tavsiye ederim” dedi.
"Mutluyuz, böyle bir tecrübeyi yaşamak gerçekten
güzel“
İki çocuk babası Muhammet Boşnak, “İlk doğumlarda ne anne ne de
baba yeteri kadar bilgili olmuyor. Her ne kadar annesinden
babasından normal doğum yapması telkinini alsa bile kendisi bunu
şey olarak algılayabiliyor, hani eskiden beri gelen bir adet ve bu
adet olduğu için böyle savunuluyor. Halbuki sezaryenle işte normal
doğum arasında hiçbir fark yokmuş gibi düşünülebiliyor. Bunun önüne
geçilmesi lazım belki. Tabii bunun önüne geçilmesi için bu süreci
yaşamış olanların etrafına, çevresine bu olumlu tecrübeyi güzel bir
şekilde aktarması gerekiyor. Şöyle bir durum var, şimdi biz
sezaryen sonrası normal doğum yaptık ama hani başaramasaydık bunu
ömür boyu ya da en azından birkaç yıl üzüntüyle hatırlayacağımız
bir başarısızlık olarak addetmeyecektik. Çünkü doğru olanın ne
olduğunu öğrendik ve onun için elimizden geleni yaptık. Mutluyuz,
böyle bir tecrübeyi yaşamak gerçekten güzel. İlk çocuğun doğuşu,
hani acaba olmayacak mı düşünceleri arasında, o kötü düşünceler
arasından çocuğun bir umut şeklinde gelmesi çok güzel bir duygu.
Herkese tavsiye ederim” ifadelerini kullandı.
“Bir kere sezaryen her daim sezaryen demek
değil“
Doğumu gerçekleştiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.
Rengin Karataylı ise "Gebemizin ikinci doğumunda sezaryen sonrası
doğum hem de suda doğum olarak birlikteydik. Çok güzel anlara
şahitlik ettik. Mutluluklarına ortak olduk. Elimizden gelen desteği
de verdik. Bu yolda karı koca eğitimlerini aldılar.
Sorumluluklarını bizimle paylaştılar. Biz de sonsuz desteğimizi
esirgemedik. Neyse ki sonuçta mutlu sonla bebeğimize kavuştuk.
Annemiz sağlıklı, bebeğimiz sağlıklı. Bizler de iyiyiz. Herkese bu
yolda eğitim almasını ve bu yolda elinden geleni yapmasını tavsiye
ederim. Daha önceden geçirmiş olduğu rahimde bir kese hattı olduğu
için burada bir iyileşme dokusu var. Rahim doğum esnasında
kasıldığı için bu kesilen yerin açılma ihtimali var. İç dikişlerin
açılması olarak tabir edilir halk arasında. Yalnız bu bin doğumun
üçünde görülen bir durum. İdeali 5 sene geçmiş olması gerekiyor
sezaryen aralıklarında ama gebemizde de 3 sene araya biz bu doğumu
gerçekleştirdik. Tabii hastayla biz bu riskleri paylaşıyoruz.
Kendileri de zaten eğitimini alarak, bu riskleri bilerek bize
başvuruyorlar. Bizimle sorumluluğu paylaşıyorlar. Sırt sırta, omuz
omuza dikkatli bir takiple bu doğumları yaptırıyoruz. Bir kere
sezaryen her daim sezaryen demek değil. Koşullar sağlanıyorsa,
hasta uygunsa, doktoruyla hasta arasındaki güven ilişkisi
sağlanmışsa neden olmasın? Sorumlulukları alıp bu yola birlikte
çıkmak lazım” şeklinde konuştu