Şeker fabrikalarımızın rakibi olan, Yahudi şirketi Cargill, pancar yerine mısır şurubu (Nişasta Bazlı Şeker-NBŞ) üretiyor. NBŞ, obezite, kanser ve kalp hastalıkları başta olmak üzere bir çok hastalıklara neden oluyor

OHAL kapsamında çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Şeker Kurumu kapatıldı. Kurumun görev ve sorumlulukları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına aktarıldı. Bakanlık, kotaların tespiti, denetim, iç fiyat, arz talep dengesi ve spekülatif etkileri dikkate alarak şeker ticaretine ilişkin kuralları belirleyecek. Bu kararın ardından şeker fabrikalırının özelleştirilmesi gündeme geldi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) 14 şeker fabrikasının satış yöntemiyle özelleştirilmesi için ihale açtı; ihaleler Nisan ayında yapılacak. Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan ilana göre Türkiye Şeker Fabrikası AŞ’ye ait 14 şeker fabrikasından Bor, Çorum, Kırşehir ve Yozgat fabrikalarının ihalesi 3 Nisan’a, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu ve Turhal fabrikaları için 11 Nisan’a, Afyon, Alpullu, Burdur, Elbistan ve Muş fabrikaları için 18 Nisan’a kadar teklif verilebilecek. Ekonomide köşe taşı değerinde bir kurumun kapatılması fabrikalarının satışa çıkarılması tartışma konusu oldu.

ILGIN ŞEKER FABRiKASI 33 MİLYON TL KÂR ETTİ

Satış listesindeki 14 şeker fabrikasından biri olan Konya'daki Ilgın Şeker Fabrikası’nın geçtiğimiz yıl 33 milyon kâr ettiği ortaya çıktı. Şeker-İş Sendikası Ilgın Şube Başkanı Yusuf Yazır, bu konuda şu bilgileri veriyor: "Ilgın Şeker Fabrikası, 2017-2018 Pancar Alım ve Pancar İşleme Kampanyası kapsamında 201 bin dekar yerde pancar ekimi yapmıştır. Buradan 1 milyon 455 bin ton pancar üretimi gerçekleşmiştir. Adapazarı ve Kütahya şeker fabrikalarının bizim bölgelerimizden aldığı pancar hariç. Aynı zamanda bu fabrika 2017-2018 kampanya dönemi içinde 140 bin ton şeker üretmiştir. Bu fabrika yine 2017-2018 kampanyasında 33 milyon lira kâr elde etmiştir. Burada daimi ve geçici işçiler olmak üzere 350 ila 360 civarında çalışanımız vardır. Kampanya döneminde ise taşeron işçi adı altında 600’ün üzerinde çalışma grubunu istihdam etmesine vesile olmuştur. Fabrikanın özelleştirilmesi yerine kapasitesinin artırılması gerekiyor." Yazır, "Bu özelleştirme Türkiye’de nişasta bazlı şeker üreticilerin önünü açar, pazar alanını genişletir. Başka bir şeye yaramaz. Özelleştirmenin doğru olmadığına inanıyorum’’ uyarısında bulunuyor.

ULUSLARARASI ŞİRKETLER BÜYÜK ZARAR VEREBİLİR

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine tepki gösteren Şeker-İş Sendikası Başkanı İsa Gök, "Toplum sağlığı ve milli sanayi açısından ülkemizin en stratejik kurumlarının başında gelen şeker fabrikaları, işçi, üretici ve devletin içinde olduğu bir modelle yönetilmelidir. Avrupa’daki sistem de bu şekildedir. ABD gibi en liberal ülkede bile devlet, şeker üretiminden elini çekmemiştir. Fabrikalar kapatılıp değerli arsalarına AVM ve rezidansların yapılacak. Uluslararası şirketler fabrikaları önce alıp daha sonra kapatarak Türkiye’ye büyük zarar verebilir. Özelleştirme kararının Cargill’in istekleri doğrultusunda alındığını düşünüyoruz. Cargill belki de bu nedenle kapasitesini artırdı" diyor.

ÖZELLEŞTİRME ABD’Lİ YAHUDİ ŞİRKETİ CARGİLL'E Mİ YARAYACAK?

"Şeker-İş Sendikası Ilgın Şube Başkanı Yusuf Yazır'ın verdiği tüm rakamlara rağmen, bu özelleştirme neden yapılıyor? Türkiye’nin şeker fabrikalarını satmak, pancar üreticisine, süt üreticisine, damızlık sığır yetiştiricisine, şeker işçisine, velhasıl ulusal şeker sektörümüze nasıl bir yararı sağlayacak?" İşte bu soruların cevabı konuya kafa yoranları aynı adrese çıkarıyor. Şeker fabrikalarımızın rakibi olan, pancar yerine mısır şurubu üreten ABD'li Cargill şirketi bir kez daha gündemde. Türkiye’nin ulusal şeker sektörünü ele geçirmek, tasfiye etmek isteyen, bu yolda aleyhindeki yüksek yargı kararlarını bile çiğnemekten çekinmeyen Cargill...

AVRUPA YASAKLIYOR BİZ NBŞ'YE MAHKUM OLUYORUZ

*KONUNUN uzmanlarına göre şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ülkenin pancar üretiminden çekilmesini yol açacak. Türkiye, şeker ihtiyacını en büyük üreticisinin Cargill olduğu tamamen mısırdan yapılan nişasta bazlı şekerlerden (NBŞ) karşılamaya başlayacak. Nişasta bazlı şekerde ise dünyanın en büyük şirkete Cargill...

*2016-2017 Pazarlama Yılında Toplam 265 bin Ton Nişasta Bazlı Şeker ithalatına izin verilirken, ABD'li gıda devi Cargill 116 bin 181 tonla bu kotanın yüzde 50'sine yakınını tek başına karşıladı.

*Gazozdan çikolataya dek pek çok üründe kullanılan mısır şurubu kronik hastalıkları salgına dönüştürdüğü, kanser, kalp, siroz, diyabet gibi çok sayıda hastalığa neden olduğu için Fransa, Hollanda ve İngiltere’de yasaklandı. En büyük üretici olan ABD’de de üretim kotası yüzde 10’dan yüzde 2’ye düşürüldü.

*Dünyanın 6. büyük şeker panzarı üreticisi konumunda olan Türkiye'de ise Nişasta Bazlı Şeker kotası her yıl Bakanlar Kurulu kararı ile yüzde 30 ile yüzde 50 oranında artırılırken, şeker pancarı ekimi ise yıldan yıla geriledi.

*1998 yılında 492 bin 495 çiftçi 500 bin 951 hektarlık alanda şeker pancarı ekimi yaparken, 2013 yılında 126 bin 307 çiftçi 290 bin 900 hektarlık alanda şeker pancarı ekimi yaptı.

*AB ülkelerinde NBŞ için ortalama %2’lik kota bulunurken, şeker pancarından şeker üretiminde birinci ve ikinci sırayı paylaşan ülkelerden Fransa’da bu oran %0.42, Almanya’da ise %0.89’dur.

*Türkiye’de 2001 yılında çıkarılan Şeker Yasası ile bu kota %10 olarak belirlenmiş ve Bakanlar kuruluna bu miktarı %50 artırma ve azaltma yetkisi verilmiştir. Bakanlar Kurulu da bu yetkiye dayanarak NBŞ kotasını derhal %50 artırarak %15’e çıkarıldı.

KANSER YAPIYOR

ŞEKER pancarı yerine mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerler, sağlık açısından son derece zararlı. NBŞ günümüzde yalnızca tat verici olarak değil fermantasyon, raf ömrünü uzatma, nem dengesini koruma amacıyla da kullanımı yaygındır. Ancak pratikte NBŞ kullanılan ürünlerin anlaşılması mümkün değil. Nişasta bazlı şekerler, obezite, diyabet hastalığı, kalp hastalığı, hipertansiyon ve pankreas kanserine yol açıyor.

NBŞ NEDİR: Nişasta Bazlı Şeker demek. NBŞ Mısır nişastasının kimyasal işlemlerden geçirilmesiyle elde ediliyor. Genellikle sıvı olarak üretiliyor. Nişasta parçalanarak glükoza, ardından glükoz da fruktoza dönüştürülüyor. Yani mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerde yüksek oranda fruktoz yani meyve şekeri var.

NBŞ'NİN ZARARLARI: Mısır şurubunun içinde yüzde 90’lara varan fruktoz (meyve şekeri) bulunuyor. Fruktoz, tokluk hissi uyandırmıyor. Fruktoz, insülin direncini olumsuz olarak tetikliyor. Şeker hastalığı ve şişmanlık başta olmak üzere kanserden kalp hastalıklarına ve karaciğer yetmezliğine kadar birçok kronik hastalıkları yol açıyor. Glikoz, vücudun tüm hücrelerinde kullanılırken fruktoz sadece karaciğer için gerekli ve bu miktar da sadece 15 gram kadar. Fazlası, ürik asit düzeyini yükseltiyor, obezliğe, karaciğerde ve diğer iç organlarda yağlanmaya ve devamında pankreas kanseri, kalp hastalıklarına, diş çürümesi, depresyon, böbrek, gut, tansiyon, migren, varis gibi hastalıklara yol açıyor. Yağlanma sonucu oluşan metabolik sendromla; siroz, karaciğer kanseri, karaciğer rezeksiyonu (karaciğerin bir kısmının ameliyatla alınması) ve transplantasyonu gereken hasta sayısı da gitgide artıyor.

SAĞLIĞIMIZ TEHLİKEDE

ŞEKER PANCARI: Şeker pancarından elde edilen sakkaroz (çay şekeri) ise yarı yarıya fruktoz ve glikoz içeriyor. Sakkaroz: 100 birim, glikoz 74 birim, fruktoz ise 173 birim tatlılığa sahip.

NBŞ HANGİ ÜRÜNLERDE VAR?: Nişasta bazlı şekerler doğrudan tüketilmemekte, daha çok şekerli ürünler sanayinde girdi olarak kullanılmaktadır. NBŞ bazı AB ülkelerinde yasaklanmasına rağmen Türkiye'de market raflarında gördüğünüz hemen her üründe yüksek oranda bulunuyor. Yalnızca tat verici olarak değil, nemi çekme özelliği ve gıdaların raf ömrünü uzatmak amacıyla da kullanılıyor. Alkollü, gazlı, kolalı içeceklerde, tat verici olarak meyve suyu sanayiinde, tadı artırma ve fermante edilebilirlik için de çikolata şekerleme, tatlılar, bisküvi, dondurma, helva, reçel, marmelat, unlu mamuller sanayiinde kullanılıyor. Süt ürünleri, ketçap, mayonez, hazır çorba gibi işlenmiş gıdalarda ve meyve sebze ürünlerinin salamurasında da NBŞ kullanılıyor.

BAŞKAN ALPULLU’YA TALİP OLDU

KIRKLARELİ Babaeski ilçesinde Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifleriyle kurularak 1926'da üretime başlayan Alpullu Şeker Fabrikası'nın önünde protesto için toplanan grup, şeker fabrikaları özelleştirme kapsamından çıkarılması yönünde slogan atarak pankart açtı. Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak, protestonun ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Alpullu Şeker Fabrikası'nı satın almak istediğini söyledi. Belediyenin kendi öz kaynakları ve alım gücünün olduğunu vurgulayan Halebak, milli ve yerli fabrikaya sahip çıkmak istediğini bildirdi. Fabrikayı alarak halka teslim etmek istediğini anlatan Halebak, “Kaç para diyorlarsa o fiyata satın alacağım. Tabii ki girişimim olacak. Alarak şeker üretimine devam edeceğiz.'' şeklinde konuştu.

ŞEKER-İŞ DANIŞTAY’A DAVA AÇTI

ŞEKER-İş Sendikası tarafından, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'ye ait 14 fabrikanın satış yöntemiyle ayrı ayrı özelleştirilmesi kararına karşı Danıştay’da dava açıldı. Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, şeker fabrikalarının bir "oldu bitti" ile özelleştirilmesine izin vermeyeceklerini savundu. Gök, başlattıkları imza ve sosyal medya kampanyalarına gösterilen ilgi ve desteğin kendilerini memnun ettiğini söyledi. Gök, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde izlenecek yanlış bir yol ya da atılacak hatalı adımın, hem yerli şeker sanayisi hem de şeker tarımını olumsuz etkileyebileceğini belirterek, "Toplum sağlığı ve milli sanayi açısından ülkemizin en stratejik kurumlarının başında gelen şeker fabrikaları, işçi, üretici ve devletin içinde olduğu bir modelle yönetilmelidir. Avrupa'daki sistem de bu şekildedir" dedi.

ÜRETİCİYE VE PANKOBİRLİK'E VERİLSİN

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, "Eğer şeker fabrikalarıözelleşecekse buralar üreticiye, Pankobirlik'e ve çiftçilere verilsin" dedi. ABD merkezli Cargill firmasına hazırlatılan raporda, Türkiye'deki şekerpancarı tarımı ve şeker üretimine ilişkin çeşitli yalanlara yer verildiğine işaret eden Sarıbal, şeker pancarı üretiminin Türkiye ekonomisine yılda toplam 17,4 milyar lira katma değer sağladığını vurguladı. Sarıbal, "Siz Kars'ta, Iğdır'da, Afyonkarahisar'da fabrikayı kapattığınızda, bunun bu ülkeye nelere mal olacağını biliyor musunuz? Cargill'in umrunda değil. Cargill işine bakar. Daha çok tatlandırıcı satar, daha çok kar eder. Ama bu ülkenin yoksul köylüleri, kentlerde sadakaya mahkum edilir." diye konuştu. Konya, Kayseri, Afyonkarahisar, Kütahya ve Eskişehir şeker fabrikalarının AB ülkelerindeki fabrikalarla başa baş üretim yaptıklarını anlatan Sarıbal, Türkiye'de 10 milyon kişinin şeker pancarı üretiminden etkilendiğini kaydetti.