Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Aziz Koçal, üniversiteye yeni yerleşen öğrencilerin Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun (YURTKUR) yurtlarına yerleşememeleri durumunda özel yurtları ve ev kiralamayı tercih ettiklerini belirterek, bu süreçte bir an önce barınma ihtiyacını halletmek isteyenlerin hata yapabildiğini veya dolandırıcılarla karşı karşıya kalabileceğini söyledi.
Özel yurtlarla sözleşme imzalarken dikkat edilmesi gereken
hususlara değinen Koçal, şunları kaydetti:
"Yurdun öğrencilere vereceği hizmetler çok iyi sorgulanmalı,
güvenlik, temizlik, ısınma, yemek, ders çalışma alanları, konaklama
yapılacak odalar, özel etüt odaları, kantin ya da dinlenme
bölümleri gibi sosyal mekanlar görülerek karar verilmeli.
Öğrenciler, özel yurt ile sözleşme imzalamadan önce yurdun
kendisine vereceği hizmetlerin tamamını ayrıntılı olarak sözleşmeye
yazdırmalı. Öğrenciler seçtikleri yurt ile yapacakları yıllık
sözleşmeyi çok iyi okuyarak imzalamalı. Yurdun mutlaka Milli Eğitim
Bakanlığı'ndan onaylı olmasına dikkat edilmeli. Aksi takdirde
vereceğiniz paralar boşa gidebilir ve ortada kalabilirsiniz."
Koçal, yurtların sözleşme imzalama aşamasında depozito talep etmesi
halinde bir aylık tutardan fazla ücret verilmemesi gerektiğini
kaydederek, verilen depozitonun ne şekilde iade edileceğinin açıkça
yazılmasının öneminden bahsetti.
"Yurt şartları sağlamazsa sözleşme tek taraflı
feshedilebilir"
oçal, özel yurtlara kayıt yaptıran öğrencilerin imzaladıkları
sözleşmeleri 15 Eylül'e kadar feshetmeleri halinde sözleşmede
yazılı olan yıllık barınma ücretinin yüzde 10'unu ödemesi
gerektiğini belirterek, "15 Eylül ve sonrasında ayrılanlar ise
barınma hizmeti aldığı aylar ile içinde bulunulan ayın ücretinin
tamamını ve kalan aylara ait barınma ücretinin yüzde 30'unu ödemesi
lazım." dedi. Yurtların en fazla bir aylık ücret tutarında depozito
alabileceğini dile getiren Koçal, bu ücretin daha sonra iade
edilmesi gerektiğini bildirdi. Koçal, yurt ile yapılan sözleşmede
anlaşılan temizlik, yemek gibi şartların sağlanmaması halinde
sözleşmenin tek taraflı feshedilebileceğinin altını çizerek, bu
durumda herhangi bir cayma bedeli ya da cezai şart alınamayacağını
vurguladı.
"Evi görmeden kapora vermeyin"
Koçal, öğrencilerin kiralık evlerde yaşadığı sorunlar arasında
"konutta kaç kişinin kaldığı" konusunun bulunduğunu belirterek,
şunları ifade etti: "Öğrenci okula başladıktan sonra yeni
arkadaşlar ediniyor veya kira ağır geldiği için kendi sınıfından
başka insanlarla beraber kalmaya karar veriyor. Bu gibi durumlarda
ev sahibi problem çıkarabiliyor. Bu yüzden kiralık ev sözleşmesi
yaparken evde kaç kişinin kalacağı gibi durumlar mutlaka sözleşmede
belirtilmeli. Sözleşme kiracı lehine olduğu için geri adım
atılmadığı takdirde hiçbir problem yaşanmaz. Ayrıca evin fiziki
özellikleri incelenmeli, eksik veya tamirat gereken durumlar
önceden belirlenmeli."
Koçal, ev arayan öğrencileri dolandırmak isteyenlerin olduğunu
belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mesela kişi kendisine ait
olmayan dairenin fotoğrafını ilana koyup ilgi çekiyor. Bu kişiler
kendilerini arayanlara, 'İlandaki daireye çok talep var, ciddi
düşünüyorsanız kaporayı yatırın.' diyor. Hesaba para yattığı andan
itibaren telefonlarını kapatarak ortadan kaybolan bu kişilere bir
daha da ulaşılamıyor. Bu gibi mağduriyetlerle karşılaşmamak için
daire görülmeden peşinat, kapora verilmemeli, depozito ev sahibine
verilmeli, hatta hesabına yatırılmalı."
"Kalmadığınız dönemin ücretini ödememek için tüm senetleri
imzalamayın"
Gayrimenkul uzmanı Hatice Kolçak ise üniversite kazanan
öğrencilerini kayıt işlemleriyle beraber kiralık ev ve yurt bulma
arayışlarına soktuğunu belirterek, ev kiralarken veya özel yurt
sözleşmeleri imzalarken dikkatli olunması ve hata yapılmaması
gerektiğini söyledi. Özel yurt sözleşmesi yapılırken öğrencilerden
senet de alınabildiğini aktaran Kolçak, şunları kaydetti: "Yurt
çıkmaz kaygısıyla bazı öğrenciler direkt gidip özel yurda
yerleşebiliyor. Daha sonra başvuru yaptığı devlet yurdu
çıkabiliyor. Ya da öğrenci yurdu beğenmediği için yıl bitmeden
başka bir yurda geçmek isteyebiliyor. Bu noktada tüm yılın veya
kalınmayan dönemin tamamının parasının ödenmemesi için yurt ile
yapılan sözleşme hükümleri önemli. İmzalanan senetler de böyle
durumlarda işleme konabilmekte. Bu nedenle verilen senetler her ay
için ayrı ayrı imzalanmalı ve borçlu olunan kişi veya kurum adına
'nama yazılı' olacak şekilde düzenlenmeli. Sözleşmeye de
yazılmalıdır. Senetlerin ve sözleşmenin birer kopyası da mutlaka
istenmelidir."
Sahte emlakçılara dikkat
Kolçak, ev kiralamada, yüksek aidat, kira, ısınma gibi maliyetlerin
dikkate alınması gerektiğini belirterek, kiralama kontratı yaparken
şartların iyi okunması gerektiğini aktardı. Çocuğun dışarıda kalma
riskini göze alamayan velinin dikkatli okumadan kira sözleşmesi
yapabildiğini, önüne konan senedi bakmadan imzalayabildiğini dile
getiren Kolçak, daha sonra mülk sahibi ile anlaşmazlığa
düşüldüğünde çoğu maddenin kiracının aleyhine kullanılabildiğini
vurguladı.
Kolçak, özellikle kira sözleşmesi yaparken, sahte emlakçılara ve
fırsatçı mal sahiplerine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Sözleşme ile verilecekse senetlerin de birer kopyasının alınması
gerektiğini dile getiren Kolçak, sözleşmenin mal sahibi ile
yapılması gerektiğini aktardı.