Myanmar’da Müslüman Rohingyalara uygulanan zulümden dolayı, arakan’dan Bangladeş’e kaçış sürüyor.

Son olarak bugün, Bangladeş polisi, Myanmar’dan kaçan 40 kadın ve çocuğu taşıyan bir teknenin Naf Nehri’nde battığını ve en az 2 kişinin boğularak hayatını kaybettiğini açıkladı.

Müslümanlara yönelik şiddet dalgasının sertleştiği 25 Ağustos’tan bu yana, Rohingyaları taşıyan onlarca teknenin battığını belirten Bangladeş polisi, şimdiye kadar 88 cesedi iki ülke arasındaki nehirden topladıklarını duyurdu.

Myanmar zulmünde insanın değeri 36 dolar

Myanmar ordusu ve Budist çetelerin katliamından kaçarak hayatta kalmak isteyen Arakanlı Müslümanlar Bangladeş kıyısına çıkmak için kişi başı 36 dolar ödemek zorunda kalıyor. Teknelere gerekli parayı ödeyemeyen mülteciler hayatta kalabilmek için ziynet eşyalarını vermek zorunda kalıyor.

On binlerce Müslüman Bangladeş’e geçmek için sahillerde beklerken, Budist çetelerin katliamları ve köyleri ateşe vermeleri sürüyor. Gün boyu onlarca köyü ateşe veren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, yürüttükleri operasyonlarla Rohingyaları Bangladeş’e göç ettirmek istiyor.

Arakanlı Müslümanlar zorluklara dolu yolculuklarında eşyalarının haricinde büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarını da yanlarında götürmek için büyük çaba sarf ediyor. Hiçbir güvenlik önleminin bulunmadığı sandal benzeri araçlarla okyanusa açılan mültecilerin tek servetleri olan hayvanlar Bangladeş kıyısında fırsatçılar tarafından yok pahasına satın alınıyor. Normal şartlar altında 615 dolara (50 bin Taka) alıcı bulan bir büyükbaş hayvan, mültecilerin can havliyle kıyıya çıkmasını fırsat bilenlerce 123 dolara (10 bin Taka) ellerinden alınıyor.

“Apartheid’dan beter”

Cape Town’da Arakanlı Müslümanları hedef alan şiddet olayları protesto edildi. Müslüman Hukuk Örgütü (MJS) öncülüğünde, Güney Afrika Cumhuriyeti Parlamentosu önünde düzenlenen protestoya, toplumun her kesiminden temsilciler ve Güney Afrikalı binlerce vatandaş katıldı.

Protestoya katılan ABD'deki Notre Dame Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Raşid Ömer, Arakan'da yaşanan katliamın Güney Afrika'daki "apartheid" uygulamasından daha katı olduğunu öne sürdü. "Apartheid döneminde bizler her şeye rağmen bu ülkenin vatandaşı idik. Fakat Arakanlılar vatandaşlığa sahip değiller. Apartheid uygulaması bizi yurtlarımızdan etti ama canımıza, ırzımıza kimse kastetmedi. Arakan'da insanlar yerlerinden edilmenin yanı sıra öldürülüyorlar. Arakan'da yaşananlar bir katliamdır." ifadelerini kullandı.

"Bir Budist olarak Arakan'daki Müslümanlardan özür diliyorum"

Japon Budist cemaati Uluslararası Soka Gakkul Derneği Temsilcisi Cecil Platjes de Arakan'da yaşananların insan hakları ihlali olduğunu vurgulayarak, "Bir Budist olarak temsil ettiğim cemaat adına Arakan'daki Müslümanlardan özür diliyorum. Biz Budistler, Arakanlılara dua ediyoruz ama mevcut durum itibarıyla duadan fazlasına ihtiyacımız var. Bu krizin diyalog ile çözüme kavuşacağına inanıyoruz" diye konuştu.

380 bin kişi kaçtı

Myanmar ordusunun ‘silahlı militanlarla mücadele’ gerekçesini öne sürerek gerçekleştirdiği, Arakan’daki sivillere yönelik saldırılarda 25 Ağustos’tan bu yana çok sayıda kişi kaybetti. Myanmar yönetiminin bölgeye giriş çıkışlara izin vermemesi nedeniyle ölen sivil sayısı tam olarak tespit edilemiyor. On binlerce Arakanlı Müslüman can güvenliği nedeniyle halen bölgeden uzaklaşmaya çalışıyor.

Birleşmiş Milletler, Myanmar’daki şiddet olaylarından kaçarak Bangladeş’e sığınan Arakanlı Müslümanların sayısının 380 bine ulaştığını bildiriyor. Myanmarlı yetkililerin dün yaptığı açıklamaya göre bölgede bulunan 176 Arakanlı Müslüman (Rohingya) köyü tamamen boşaldı. Bölgedeki üç kasabada toplam 471 Rohingya köyü olduğu ifade ediliyor.