Koç Üniversitesi öğrencileri, artan yemekhane fiyatları, bazı ortak alanların kullanımının engellenmesi ve salgın gerekçe gösterilerek kulüp faaliyetlerinin durma noktasına getirilmesi gibi nedenlerle 2 haftadır rektörlük önünde toplanıp taleplerini dile getiriyor.

Pazartesi günü, taleplerini dinlemek üzere öğrencilerle konuşmaya giden dekan Dr. Yiğit Sayın ile Psikoloji son sınıf öğrencisi Erkin Başar arasında yaşanan gerginliğin görüntüleri sosyal medyada gündeme geldi. Videoda Sayın'ın, öğrencinin üzerine yürüyerek 'Ne diyorsun lan sen?' dediği görülmüştü.

'ÇOK PİŞMANIM'

Medyascope'tan Rona Şenol'un haberine göre, Yiğit Sayın, yaşananların sonrasında 8 Mart Salı günü meslektaşlarına, iş arkadaşlarına ve öğrencilere özür mesajı gönderdi.

Sayın, olayın olduğu günden beri yaşananları düşündüğünü belirterek 'Çok pişmanım. Zaten özür de diledim tekrar da dilerim ama yani çok da önemi yok mazeretlerin ve özrün.' dedi. Sayın, ailesi ve meslektaşları tarafından da eleştirildiğini belirtti.

'GÖREVİM TALEP VE ŞİKAYETLERİ DİNLEMEK'

Taleplerin meşruiyeti hakkında yorum yapmasının çok doğru olmayacağını söyleyen Sayın, 'Benim görevim öğrencilerin talep ve şikayetlerini dinlemek ve varsa birtakım çözüm yolları bulabilmek. Mesela bu 5 talepten kulüplerle ilgili olan durumu zaten benim sorumluluğumda olan bir şey ve elimden geleni yapacağımı da ilettim bu konuda.' ifadelerini kullandı.

Videoda da öğrencilere yüz yüze kulüp etkinlikleri ve bahar şenliği gibi taleplerinin en azından bir kısmının karşılanacağını söylediğini hatırlatan Sayın, 'Garanti vermek çok iddialı olacak ama şu aşamada garanti vermezsem de boş konuşuyorum gibi anlaşılacak sanırım özellikle bu olayın da üstüne. Dolayısıyla elimden gelen garantiyi veriyorum diyeyim' diye konuştu.

DEKAN DA ŞİKAYETÇİ

Davetli konuşmacı onay prosedürlerinin çok uzadığı eleştirisi olduğunu hatırlatan Sayın, bu eleştirinin çok haklı olduğunu belirterek, 'Zaten bunu bildiğimiz için de son dönemde olabildiğince çabuk yapmaya çalışıyoruz. Yeni adımlar attık. Hala gecikmeler varsa onu da düzeltmeye çalışırız ama son birkaç kulübün isim onaylarının oldukça hızlı gittiğini hatırlıyor gibiyim.' ifadelerini kullandı.

Okul bünyesinde 100'den fazla kulübün olduğunu söyleyen dekan, şunları söyledi:

'Bunların hepsi artık -haklı olarak- çevrimiçi yaptıkları etkinliklerden fiziksele dönmek istiyorlar. Dolayısıyla ben gelecek haftadan başlayarak muazzam yoğun bir kulüp takvimi öngörüyorum. Tabii bunlar biraz zorlayacak. Çok talep var, kısa vadede bununla başa çıkmak kolay olmayabilir. Dolayısıyla bir yandan ben böyle garantiler verir gibi olurken diğer yandan eleştirilere maruz kalabilirim. Ben umutluyum bu konuda'

OKULDA ARTAN KAMERA SAYISI TARTIŞILIYOR

Salgın sırasında okuldaki güvenlik kameralarının arttığını söyleyen Koç Üniversitesi öğrencileri, yurt giriş-çıkışına, tuvalet çıkışına, koridorlara, bazı sınıflara ve turnikelerin üstlerine kamera konulduğunu vurguladı. Öğrencilerin pazartesi günü paylaştığı videoda Genel Sekreter Sibel Kesler'in sözleri de tartışıldı.

Öğrencilerin iddiasına göre videoda Kesler, 'Kameraların salgın yüzünden konulmadığını' söylüyor.

Yiğit Sayın ise kameralarla ilgili konunun kendisinin yetki alanında olmadığını söyledi.

'DEKAN BU GÖREVE LAYIK DEĞİL'

Dekanın 'lan' diyerek üzerine yürüdüğü öğrenci Erkin Başar, dekanın bu göreve layık olmadığını söyleyerek istifa etmesini istedi.

Kızlı-erkekli yemek yedikleri için bir grup arkadaşlarının cezalandırıldığını öne süren Başar, şunları söyledi:

'Olayda beni rahatsız eden şuydu: Dekanın bu tavrından hemen önce bir grup arkadaşımızın mutfakta birlikte kızlı-erkekli yemek yedikleri için cezalandırılması ve özgür kampüs ortamı konuşuluyordu. Bir ima yoktuysa bile bu, okul yönetiminin üniversite tahayyülünün ne kadar sığ olduğunu gösteriyor.

Sonra ben de tepki gösterdim. Ne dediğimi tam olarak hatırlamaya çalışayım. 'Söylediklerinize dikkat edin' gibi bir şeydi. Ama tam o anda Yiğit hoca üstüme yürüyüp görüntülerdeki sözleri sarf etti. Etrafımdaki arkadaşlarım bile bana korktuklarını söylediler. Sonra hemen orada topluluk önünde özür diledi. Ama şu çok önemli: Yiğit beyin davranış repertuarında bu tarz var. İlk defa yapmıyor bunu. Bu yüzden özrü geçerli değil benim için.

Yiğit Bey'in artık bu görevi yapabilecek birisi olduğunu düşünmüyorum. Önceden de öğrencileri koruyan bir insan değildi zaten. Kendisinden iyi bir öğrenci dekanlığı performansı da görmedim. Dekanlığa layık birisi olduğunu düşünmüyorum.'