“Dünya Hali” ile seyirci karşısına çıktınız... Nasıl bir film oldu?

- Bir romantik komedi. Çok tatlı bir iş olduğuna inanıyorum, sıcacık bir enerjisi var. Yüzünüzde tebessümle izleyeceğiniz, yer yer gülüp yer yer duygulanacağınız bir film. Filofobi konusunu işliyor.

O nedir?

- Âşık olma korkusu bu... Gizem, yani benim canlandırdığım karakter, dergide çalışan ve enerjisi hayli yüksek bir kız. Bir gün filofobik biriyle röportaj yapması gerekiyor. Serdar ise Gizem’e platonik şekilde âşık ve onunla iletişime geçebilmek için filofobikmiş gibi davranıyor. Sonrasında olanlar oluyor.

Senaryoyu okur okumaz “tamam” dediğiniz bir iş miydi?


- Senaryoyu ilk okuduğumda heyecanlandım çünkü ilk defa böyle bir karakter canlandı-racaktım. Hayata pozitif bakan, içinde kıskançlık veya fesatlık olmayan, enerjisi yüksek bir kız Gizem, o yüzden çok sevdim. Dergide çalışıyor fakat asıl hayali gazeteci olmak. İdealist bir kız.

Başrolü Murat Dalkılıç’la paylaştınız? Enerjiniz tuttu mu? Nasıl bir ikili oldunuz sizce?

- Çok keyifliydi onunla çalışmak. Partner uyumu tabii ki çok önemli ve bizim de iyi bir enerji yakaladığımıza inanıyorum, o yüzden çok mutluyum.

Murat Dalkılıç ile ilgili aşk dedikodularına ne diyorsunuz peki? Aslı var mıdır bu iddianın?

- Çoğu oyuncunun yaşadığını yaşadık, bizim hakkımızda da böyle bir şey yazıldı. Fakat Murat da ben de gerekli açıklamayı yaptık zaten, bizim aramızda hiçbir şey yok.