Süreci yakından takip eden bir bankacı kurlardaki hareketin arka
planını anlattı:
Fotoğrafa bakınca şunu söyleyebilirim; bir kara pazartesi
yaşatılmak istendi, ama Merkez Bankası hamlesi ile
engellendi.
Cuma günü yaşanan kur atağından sonra Pazartesi günü piyasaların kısmen sakinleşmiş olmasında, Merkez Bankası’nın açıklamaları ve alınan diğer aksiyonlar etkili oldu.
Uluslararası bankaların başını çektiği bazı bankalar Türk Lirası’na karşı pozisyon aldı. Cuma günü başlayan yükseliş, Türk Lirası satışları ile dün çok daha ileri taşınacaktı.
Merkez Bankası yaşanan atak sonrasında para politikasını daha da sıkılaştırarak piyasaya fonlama sağladığı 1 haftalık Açık Piyasa İşlem ihalelerini durdurduğunu açıklamıştı.
Bu hamle ile TL satışının maliyeti yükseldi.
Swap yoluyla TL borçlanma faiz oranları yüzde 95 seviyelerine
yükseldi. Bunda TL’ye karşı döviz satın alıyor olmaları
ve TL’sini dövizi satan bankalara ödemek zorunda olmaları da etkili
oldu.
Yabancı bankaların özellikle döviz alımları karşılığında TL
ödemelerinde zorlandığı hatta bazı büyük bankaların temerrüde
düştüğü konuşuluyor.
Giriştikleri bu hamle sonrasında birkaç milyar TL açık ve çok büyük bir maliyeti karşılamak zorunda kaldılar. Türk Lirası’na karşı bu pozisyonu almanın maliyetini üstlenmeleri gerekecek.
TL satarak döviz alımı yönündeki bu talebi sürdüremezler. Bu
maliyete rağmen bu pozisyonda dururlarsa, Türkiye ile ilişkilerini
riske atarlar. Ayrıca yaptırımlarla da karşı karşıya
kalabilirler.
Dışarıdaki bu gelişmeler ve pazartesiden itibaren kurda bu geriye gelişten sonra içeride de yerleşiklerin döviz satmaya başladığını gözlemliyoruz.