Ana omurgasını PKK'nın Suriye uzantısı PYD'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Kobani, ABD'nin SDG'nin eğitimi ve desteklenmesi konusundaki çalışmalarının süreceğini söyledi. Kobani, SDG'nin Suriye ordusuna katılabileceğini de ifade etti.

Amerika'nın Sesi'nden Mahmut Bozarslan'ın haberine göre; Barzani'nin yayın organı Rudaw TV'de yayınlanan bir programa katılan Mazlum Kobani, ABD, Rusya ve Şam'la ilişkiler ve Türkiye'nin operasyonuyla ilgili soruları yanıtladı.

'SURİYE SAVUNMA SİSTEMİNİN BİR PARÇASI OLMAYA KARŞI DEĞİLİZ AMA…'

Son günlerde en çok tartışılan unsurlardan biri, SDG'nin Suriye ordusuna katılma konusuydu. Mazlum Kobani, Suriye hükümetiyle anlaşmak için iki temel şartları olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

'Birincisi bu bölgenin Suriye Anayasası'nda idari bölgelerden biri olarak kabul edilmesi, ikincisi de Suriye Demokratik Güçleri'nin kurumsal olarak genel Suriye savunma sistemi içerisinde özerk bir statüye sahip olması. Biz Suriye savunma sisteminin bir parçası olmaya karşı değiliz ama Suriye Demokratik Güçleri kendi özgünlüğünü korumalı. Elbette Kürt sorunu en temel sorundur, Kürt halkının tüm meşru hakları Suriye Anayasası'nda muhafaza edilmeli.'

'REJİM KÜRTLER SAYESİNDE AYAKTA KALDI'

Amerikan güçlerinin çekilme kararından sonra SDG'nin Şam yönetimiyle anlaşması tartışmalara neden oldu. Kobani, Şam yönetiminin ayakta kalmasının Kürtler'in sayesinde olduğunu iddia ederek, 'Suriye hükümeti şu ana kadar yıkılmamışsa ve kurumları hala kalmışsa bunun bir sebebi de bizim kendileriyle olan diyaloğumuzdan kaynaklanıyor. Suriye hükümeti bunu görmeli. Yani Suriye Demokratik Güçleri'nin varlığı, Rojava'da ve Suriye genelinde Kürt özgürlük hareketinin varlığı Suriye'nin bugüne gelmesinde önemli rol oynadı. Bu sayede teröristler ve dışa bağlı güçler amaçlarına ulaşamadı. Suriye hükümetinin bunu çok iyi görmesi gerekiyor. Şuna inanıyoruz ki SDG ve Rojava'da Kürt özgürlük hareketinin varlığı önümüzdeki süreçte Suriye hükümeti ile anlaşabilmemiz için güçlü bir zemin oluşturmuştur' diye konuştu.

RUSYA-SDG İLİŞKİLERİ: BİRÇOK MADDESİNİ DOĞRU BULMADIK

Rusya ile bazı konularda anlaşmaya vardıklarını da söyleyen Kobani, askeri bir proje üzerinde çalıştıklarını da kaydetti. Kobani, 'Şu anda biz askeri proje üzerinde çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi Amerika bazı yerlerde güçlerini çektikten sonra boşluk doğdu. Türk devleti bu bölgeleri işgal etmek istedi. Bu boşluğu doldurmak için Ruslarla görüşmelerimiz oldu ve hala devam ediyor. Bazı askeri konularda anlaşma sağladık. Bilindiği gibi Rusya ile Türkiye arasında bir mutabakat imzalandı. Bizim bu mutabakat hakkında bazı görüşlerimiz vardı, birçok maddesini doğru bulmadık. Ruslarla bu konuda uzun uzun tartıştık, görüşlerimizi onlara aktardık. Onlar da bu görüşlerimizi değerlendirdi. Belli bazı konular netlik kazandı. Siyasi konularda hala bir netlik yok fakat Rusya hükümeti Suriye yönetimi ile aramızda yeni bir diyalog sürecinin başlaması konusunda çok ciddi. İki taraf arasında bir anlaşma sağlanması için ağırlığını koyma konusunda da ciddi davranıyor' dedi.

'ÇEKİLDİK'

SDG'nin Türkiye'nin istediği bölgelerden tamamen çekildiğini ifade eden Kobani, 'Resmi olarak Suriye Demokratik Güçleri bu 32 kilometrelik hattın dışında konuşlanmış durumda. Bunu da şu kadar söyleyebilirim; halkımızın savunmasız kalmaması için Ruslar'la da anlaşma sağladık. Özerk yönetim tartışmaların dışında tutuluyor, kurumlar çalışmalarını eskisi gibi sürdürecek' diye konuştu.

SDG'nin Türkiye'nin iddia ettiği gibi Tel Rifat ve Resulayn gibi bölgelerde bulunmadığını savunan Kobani, bu bölgelerde başka örgütlerin bulunduğunu söyledi.

'ABD PETROL İÇİN DÖNMEDİ'

Çekilme kararının ardından Amerika yeniden bölgeye dönme kararı almıştı. Ancak bu kez petrol bölgelerine döndü. Ama Mazlum Kobani, Amerikan güçlerinin asıl dönüş nedeninin petrol olmadığı görüşünde. Kobani şöyle devam etti:

'Herkes de biliyor ki burada kalmaları gerekiyordu ve şimdi de bunu gerekçe gösteriyorlar. Kararın gözden geçirilmesi için böyle bir gerekçe oluşturuldu. ABD'nin buradaki varlık sebebi petrol değil, petrol de olmayacak. Burada yeni bir denge kurulmuş durumda ve ABD de bu dengenin bir yerinde yer almak için bölgede kalması gerektiğini biliyor. Yine ABD yönetimi üzerindeki baskıların hafifletilmesi için böyle bir karar alındı. ABD güçlerinin bu şekilde ne kadar burada kalacağı belli değil. Bizim için önemli olan şu; biz hiçbir zaman ABD güçleri sonuna kadar burada kalsın ve bizi korusun demedik. Böyle bir talebimiz ne ABD ne de başka güçler için olmadı. Biz sadece ABD öncülüğündeki uluslararası güçlerin Suriye sorununa bir çözüm bulununcaya kadar burada kalmaları gerektiğini savunuyoruz. Suriye'de yeni anayasa yazılınca ve yeni bir siyasi sistem kurulunca uluslararası güçlerin görevi de bitmiş oluyor ve o zaman çekilebilirler.'

'ABD'NİN DESTEĞİ SÜRECEK'

Amerika'nın SDG'ye desteğinin süreceğini anlatan Kobani, 'Bu sabah ABD'lilerle bir toplantımız oldu, bu konuyu konuştuk, tek gündem buydu. ABD güçlerinin burada bulunmasının sebebini 8 madde şeklinde sıralıyor, şimdi ben tek tek bu maddelerden bahsetmek istemiyorum. Bize neden burada kalacaklarını, kaç yerde ve nasıl konuşlanacaklarını açıkladılar. Güçlerimizle ittifak halinde bölgede kalacaklar. ABD güçlerinin bulunduğu yerler yeniden değerlendirilecek ve yeni amaç doğrultusunda yerleşecekler. Askeri amaçlarının çerçevesi belli zaten, bağımsız hareket etmeyecek güçlerimizle koordine halinde olacaklar. IŞİD'lilerin tutuklu bulunduğu hapishaneleri güçlerimizle birlikte koruma gibi eski görevlerini de sürdürecekler. Bölge halkına yardım kapsamında hazırladıkları programları hayata geçirecekler. Suriye Demokratik Güçleri'nin eğitimi ve desteklenmesi konusundaki çalışmalar sürecek. IŞİD'e karşı ortak mücadele sürecek. Bu bölgelerin havadan kontrolunu ve denetlenmesini sağlayacaklar. Tabi bir de petrol kuyularının korunması gibi yeni bir hedefleri de olacak' şeklinde konuştu.

ABD'den siyasi destek sözü aldıklarını ancak bu sözün yerine getirilmediğini anlatan Kobani, Amerika'dan vaatlerini yerine getirmesini istedi.

BAĞDADİ OPERASYONU

IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi'nin öldürüldüğü operasyondaki rollerine de değinen Kobani, Amerikan güçlerinin tamamen çekilmesi halinde operasyonun yapılamayacağını söyledi. Kobani, 'Bu ortak bir operasyondu ne biz ne de ABD tek başımıza yapabilirdik. Operasyonun başarısı için ortak çalışmamız gerekiyordu. Gerçeği söylemek gerekirse Ebubekir Bağdadi'nin nerede olduğunu biliyorduk, yerini ve içinde yaşadığı evi tespit etmiştik ve uzun süredir takip ediyorduk. Ama böyle bir operasyonun neticelendirilebilmesi için de daha güçlü askeri bir teknik ve güç gerekiyordu. Kısaca Amerikalılarınki gibi bir güç gerekiyordu' dedi.

Bağdadi'nin İdlib'e varana kadar takipleri altında olduğunu savunan Kobani, 'Bağdadi yer değiştirdiği için orada operasyon yapabilmek için gerekli zaman yoktu. Tespit ettiğimiz ilk yerden de ABD'nin haberi yoktu, yani bu bizim kendi istihbaratımıza ait bir bilgiydi, paylaşmamıştık. Ki zaten o olduğundan emin olduğumuzda da Bağdadi yer değiştirdi ve İdlib'e gitti, daha sonra Amerikalılar'la birlikte bu konu üzerinde çalıştık' şeklinde konuştu.