Stres, depresyon ve yoğun aktivitelere bağlı yorgunluk, yetişkin insanlarda diş sıkma davranışını ortaya çıkarabiliyor. Stres, diş gıcırdatmayı tetikleyen faktörlerin başında geliyor. Bu nedenle depresyonun arttığı, günlerin kısalıp gecelerin uzadığı kış mevsiminde diş gıcırdatma sorunu daha sık görülüyor. Uzun kış gecelerinde ise uyuma süresi arttıkça diş sıkma süresi de kendiliğinden artmış oluyor.

Stres ve depresyon genellikle ilk olarak çiğneme kaslarını hedef alıyor. Kişi uyku sırasında farkında olmadan dişlerini gıcırdatıyor, sıkıyor. Uyandığında ise bunun farkında olmuyor. Hatta çenesindeki ağrının sebebinin ne olduğunu da bilmiyor.

Diş kırılana kadar doktora başvurulmuyor
"Diş sıkma, yetişkin insanların önemli bir kısmında görülüyor. Bu konuda en önemli sorunlardan biri de kişilerin, kendilerinde diş sıkma hastalığı olduğundan haberdar olmamalarıdır" diyen Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Nihat Tanfer, “İnsanlar, hastalığın oldukça rahatsızlık veren semptomları ortaya çıkınca sorunu önemsemeye başlıyor. Dişlerde aşırı hassasiyet, kırılma ya da sallanma, dişlerde aşınma ve çene fonksiyonlarında önemli düzeyde bozukluklar ortaya çıkınca kişiler hekime başvuruyor. Diş sıkma, yetişkin insanlarda görülürse ciddiye alınması ve tedavisi için hekime başvurulması gerekiyor. Ancak çocuklarda görülen diş sıkma ve gıcırdatma davranışı bir hastalık olmayıp normal ve geçici bir davranış olarak değerlendiriliyor" dedi.

Çeneyi koruyabilmek önemli
Diş sıkma ya da gıcırdatma hastalığının tedavisi, daha çok diş sıkma davranışı ile ortaya çıkan zararları önlemeyi amaçlayan apareylerle sağlanıyor. Çene ve dişler üzerindeki baskıyı azaltan bu araçlar, diş sıkma davranışı sırasında çene ve dişlerde meydana gelebilecek zararları önlüyor.

Diş sıkma davranışının kontrol altına alınması ise tedavinin başka bir boyutunu oluşturuyor. Hastanın stres ve depresyon sorunlarına yönelik tedavi, hastanın bilinçlendirilmesi ve gerekli durumlarda ilaç takviyesi ile diş sıkma hastalığı kontrol altına alınabiliyor.