OHAL'in ilan edilmesinin ardından FETÖ ile bağı olan gazetelere operasyon düzenlenirken, dün de PKK propogandası yapan Özgür Gündem gazetesi kapatıldı.
"OHAL'İ FIRSAT BİLİ GAZETECİYİ İŞSİZ
BIRAKMAK.."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında
yaptığı konuşmasında, gazetelerin kapatılmasını eleştirerek "OHAL'i
fırsat bilip gazeteciyi, sanatçıyı işsiz bırakmak Türkiye'ye
yakışır mı?" dedi. Kılıçdaroğlu sözlerinin devamında şu ifadeleri
kullandı;
"GAZETECİLERİN TUTUKLANMASINI DÜNYAYA
ANLATAMAZSIN"
"OHAL'e karşı olduğumuzu söyledik. Gazeteler kapanıyor
televizyonlar kapanıyor. Gazetecilerin tutuklanmasını dünyaya
anlatamazsın. Neymiş yazılarıyla FETÖ'yü övüyormuş. Kardeşim peki
Meclis kürsüsünde FETÖ'yü övenlere ne yapacaksınız?
Gazetecilerin hapse atılması hala doğru değildir. Gazete kapatmak darbecilerle aynı çizgiye düşmektir.
Şimdi herkes sevmediği adamı FETÖ'cü diye ihbar ediyor. Cadı avı başlatmak çok tehlikelidir. OHAL'i fırsat bilip gazeteciyi, sanatçıyı işsiz bırakmak Türkiye'ye yakışır mı?"
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının satır başları şöyle:
17 AĞUSTOS DEPREMİNİN YILDÖNÜMÜ
"Deprem değil tedbirsizlik öldürür. Biz tedbir almadığımız için 18
bini aşkın insanımızı kaybettik. Aradan 17 yıl geçmiş önlem
almamışız. İnsan hayatına değil, ranta yatırım yapılmış. Vatandaşı
uyarmak zorundayız.
2002'de iktidarı devraldılar. Terör yoktu, bugün ülkenin bir bölgesi yanıyor. Ölen polislerimiz bizim polislerimiz. Soru şu, 2002'de sıfır terör varken niçin Türkiye şimdi terör batağının içinde? 14 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? Bu soruyu hep beraber sormak zorundayız.
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ
14 yıl sonunda nasıl oluyor da Türkiye bir darbe girişimiyle karşı
karşıya kalıyor, bu ortam nasıl oluşturuldu? Bunu hepimizin
düşünmesi gerekiyor. Kimler getirdi buraya, bu soruyu insan olarak
kendimize soracağız. Aynı hataya tekrar düşmemek zorundayız. Aynı
hataları sürekli tekrar edersek farklı bir sonuç çıkmaz.
Umarım darbe sonrasında özeleştiri olur. Hatalar bir daha tekrar edilmez ve Türkiye geleceğini daha sağlıklı inşa eder. Geçmişle hesaplaşalım. 15 Temmuz darbe girişimi ile de hesaplaşalım. Bu süreçte en dik duran kurum TBMM'dir. Bu parlamento sabaha kadar darbecilere direndi. Dört siyasi parti de onurlu bir duruş sergiledi. Dört parti de ortak bir metin hazırladı. Parlamento görevini yaptı. CHP milletvekilleri dediler ki, bir araştırma önergesi verelim. 26 Temmuz'da oybirliğiyle karar alındı. Bugün 17 Ağustos. Bütün partiler araştırma komisyonuna üyelerini verdiler, üye vermeyen sadece Adalet ve Kalkınma Partisi. Neden bu araştırma komisyonuna milletvekili görevlendirmiyorsunuz? Bu soruyu Binali Yıldırım Bey'e sormak gerekiyor. Bu darbe girişiminin siyasal ayağının ortaya çıkarılması lazım.
Geçmişi iyi analiz edip geleceği inşa edelim ki bir daha kimse darbeye tevessül etmesin. Bu konuda kararlı bir duruş sergilemek TBMM'nin temel görevidir. Parlamentoyu da güçlendirmek gerekiyor. Yıllardır F Tipi örgütlenmeden söz ettik. Bütün bunların hepsini söyledik. Başımıza bu geldi. Bir musibet bin nasihatten iyidir derler. Yapacağımız şeyler belli. Emin olun bir daha darbe olmaz.
"CAMİYE, KIŞLAYA, ADLİYEYE SİYASET
SOKMAYIN"
Birinci kural; camiye, lışlaya, adliyeye siyaset sokmayın. Camiye
her siyasi görüşten vatandaşımız gidiyor. Bu vatandaşı
ayrıştırmaktır. Kışlaya siyaseti sokarsanız Türkiye darbeden
kurtulamaz. Adalet mekanizması... Siz adliyeye siyaset sokarsanız
vatandaş bakacak, bu sizin partiden beni mahkum ettirir. Böyle
adalet olmaz. Yargıtay'a 160 üye atandığında 'Siz yanlış
yapıyorsunuz, siz 160 militan atıyorsunuz' dedim. Şimdi onları
çıkarıyorlar. Adliyede hakim hukukun üstünlüğünü düşünerek karar
verecek.
Camiye siyaset sokmayın. Laikliğin din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olduğunu bize anlattı. 79 milyon arasında bir Allah'ın kulu 'Ben ibadetimi yerine getiremiyorum' diyorsa gelsin, senin hakkını savunacağım.
Demokrasi olmadan bir ülkede darbeyi önleyemezsiniz. Üçüncü sınıf bir demokrasi istemiyorum. Birinci sınıf demokrasiyi yakalamanın yolu Türkiye'yi darbe hukukundan ayırmaktır. Türkiye'yi yüzde 10 seçim barajından ayırmaktır.
"DEVLETTE LİYAKAT SİSTEMİ OLMALI"
Liyakat sistemi yoksa devlet çökmüş demektir. Devlet bu noktaya
taşınmışsa liyakat sistemi olmadığı için taşınmıştır. Özel
Harekatçı alınacaklar KPSS sınavına girmeyecekmiş. Nasıl
seçeceksin? 'Bizim partililere sesleneceğim, özel harekatçı
olmaları için' diye... Böyle olmaz.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI KONUSU
Yargı bağımsızlığı dikkat etmemiz gereken bir nokta. Hakim savcının
gönderdiği kişiyi tutuklamak zorunda hissediyor kendisini.
Tutuklamazsa FETÖ'cü diyecek diye korkuyorlar. Yargı
bağımsızdır.
"TBMM KÜRSÜSÜNDE DE GÜLEN'E ÖVGÜLER
DİZİLDİ"
Medyaya gelelim... Şimdi gazeteciler hapiste. Gazeteler,
televizyonlar kapatılıyor. Bunu demokratik dünyaya anlatamazsınız.
Yazıyla yardım etti diye... TBMM kürsüsünde Gülen'e övgüler
dizenler oldu. Bunları ne yapacaksınız? Gazetecilerin hapse
atılması hala doğru değildir.
OHAL'e karşı olduğumuzu söyledik. Gazeteler kapanıyor televizyonlar kapanıyor. Gazetecilerin tutuklanmasını dünyaya anlatamazsın. Neymiş yazılarıyla FETÖ'yü övüyormuş. Kardeşim peki Meclis kürsüsünde FETÖ'yü övenlere ne yapacaksınız?
Gazetecilerin hapse atılması hala doğru değildir. Gazete kapatmak darbecilerle aynı çizgiye düşmektir.
Şimdi herkes sevmediği adamı FETÖ'cü diye ihbar ediyor. Cadı avı başlatmak çok tehlikelidir. OHAL'i fırsat bilip gazeteciyi, sanatçıyı işsiz bırakmak Türkiye'ye yakışır mı?"