Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a evinin önünde gerçekleştirilen silahlı ve sopalı saldırının ardından Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu, ziyaret etti.

Gelecek Partisi İstanbul İl Başkanlığı binasında gerçekleştirilen ziyarette Kılıçdaroğlu'na Genel Başkan Yardımcıları Gamze Akkuş İlgezdi, Onursal Adıgüzel ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi eşlik etti.

Görüşmenin ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenleyerek, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın uğradığı saldırıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu da peş peşe yaşanan saldırıları sert sözlerle kınayarak "Tansiyon yükselir mi ya da iktidar gündemi değiştirmek için bu tür yollara tevessül edebilir mi? Edebilir. Her şeyi yapabilirler. Altını özenle çiziyorum, her şeyi yapabilirler. İktidardan gitmemek için göze alamayacakları hiçbir şey yoktur. Gayet açık ve gayet net söylüyorum" dedi.

Davutoğlu Karar yazarlarını hedef alan Bahçeli'ye sert tepki gösterdi, "Şurada özgürce konuşan bir avuç gazeteci kaldı. Onları da mı susturmak istiyorsunuz?" dedi.

Davutoğlu şunları kaydetti: "Bahçeli, konuyla hiçbir taraf olmayan gazetecileri hedef gösterdi. Gazetecilerle ne alıp veremediğiniz var? Hakkı, hukuku, adaleti özgürce yazan bir avuç gazeteci, kanal kaldı. Onları da mı susturmak istiyorsunuz? Bırakın insanlar görüşlerini ifade etsinler."

'İKTİDARDAN GİTMEMEK İÇİN GÖZE ALAMAYACAKLARI HİÇBİR ŞEY YOKTUR'

'Bu sertleşen dilin bilinçli bir tansiyon yükseltme olduğunu düşünüyor musunuz?' sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: Tansiyon yükselir mi ya da iktidar gündemi değiştirmek için bu tür yollara tevessül edebilir mi? Edebilir. Her şeyi yapabilirler. Her şeyi. Altını özenle çiziyorum. Her şeyi yapabilirler. İktidardan gitmemek için göze alamayacakları hiçbir şey yoktur.

'BÖYLE BİR DEVLET ANLAYIŞI OLMAZ'

Gayet açık ve gayet net söylüyorum. Eğer başkentte, Ankara'da bir siyasal partinin genel başkan yardımcısına planlı bir şekilde geliniyorsa ellerinde silahlar ve sopalarla, darp ediliyorsa, bu genel başkan yardımcısına hastanede 18 dikiş atılıyorsa kafasına, kan kaybı varsa, failler hala yakalanamıyorsa veya tespit ediliyorsa, bunlar birer adi suçlu muamelesi görüyorsa…konuşan kişiye terörist, elinde sopayla genel başkan yardımcısına darp eden kişi adi suçlu…Böyle bir devlet anlayışı olamaz.

Terörist asıl o. Nerede yargılanması lazım? Hangi polisin bakması lazım? Organize suçlar. Gidiyor mu organize suçlara? Gitmiyor. Nereye gidiyor? Adi suçlar. Yok böyle bir şey. Ama ben bütün yurttaşlarıma seslenmek isterim. Biz vatandaşlarımıza şunu demek zorundayız. Önce Allah'a, sonra kendinize güvenin.

Sonra da Türkiye'de doğru dürüst siyaset yapan, kul hakkı yemeyen liderlere güvenin. Bu çerçevede biz yeni yol haritası çizmek zorundayız. Bu yolda yürümek zorundayız. Türkiye'yi bu badireden kurtarmak zorundayız.

Bu tür organize işler olur, gündem saptırılmak istenebilir, başka şeyler yapılabilir ama biz soğukkanlılığımızı koruyacağız. Halkın hakemliği kadar değerli bir şey yoktur. Tansiyonu yükseltebilir, gerilimi artırabilirler ama bizi halkın gündeminden koparmak istiyorlarsa o gündemden kopmamaya özen göstereceğiz.

'KORKUTAMAYACAKLARINI BİLSİNLER'

Davutoğlu ise, 'Eğer Türkiye'de bir korku atmosferi yaratmak istiyorlarsa bizi korkutamayacaklarını bilsinler. Bu bir Gelecek Parti meselesi değil ülke meselesidir' ifadelerini kullandı.

Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; "Ülkemiz ve insanlık kritik bir dönemden geçiyor. 2021'e girerken pandeminin de doğurduğu ortak kader bilinciyle daha hoşgörülü, muhabbetle konuştuğu bir dönem başlar diye ümit ederken son günlerde siyasilere ve gazetecilere dönük olarak fiili saldırılar görüyoruz.

Genel Başkan Yardımcımız Selçuk Özdağ'a yapılan saldırı, şahsen Selçuk Özdağ'a bir saldırı değildir sadece, hatta sadece Gelecek Partisi'ne yapılmış bir saldırı değildir. Ülkenin bütün siyasilerine şu mesaj verilmek istenmiştir: Bizi eleştirenler, eğer eleştirilerini beğenmezsek sokak ortasında, Cuma namazına dahi giderken saldırıya uğrayabilirler, hakarete uğrayabilirler ve bunun cezasını görmeden yolumuza devam edebiliriz.

"BİR ADIM GERİ GİTMEYİZ"

Eğer bir ülkede milletin derdine sözcü olacak olan siyasetçiler ve gazeteciler senkronize bir şekilde saldırıya muhatap olmuşlarsa, saldırıyı yapan piyonların ötesinde bu piyonları harekete geçirenler bizim için önem taşır. Bu piyonlar ve bunların arkasındakiler Türkiye'de bir korku atmosferi oluşturmak istiyorlarsa, bizi korkutamayacaklarını bilsinler. Türkiye bir seçim ortamına gidecek, muhalif düşünen siyasileri korkuturuz, özellikle de yeni kurulan bir parti olan Gelecek Partisi'ni korkutur geri döndürürüz diyorlarsa, Gelecek Partisi kadrolarını tanımıyorlar. Bir adım geri gitmeyiz.

"MAĞDURLAR YOKMUŞ GİBİ TEHDİT SAVURUYOR"

Bugün Sayın Bahçeli'nin ifadelerini okuduğumda derin bir teessüf ve hüzün duydum açık söyleyeyim. Türkiye'de siyaset bu kadar seviyesini kaybetmemeli. Sayın Bahçeli'nin unuttuğu bir diyar var bu günlerde, Uygurlar, Kaşgar diyarı... Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig'de şöyle der: Aklın süsü dildir, dilin süsü sözdür, kişinin süsü yüzdür, yüzün süsü gözdür.

Sayın Bahçeli'nin konuşmalarına baktığımızda Yusuf Has Hacip'ten hiç nasip almadığı anlaşılıyor. Ortada bir saldırı ile yaralanmış bir genel başkan yardımcısı ve gazeteciler var, Sayın Bahçeli 3 gün bekledikten sonra sanki mağdurlar yokmuş gibi tehdit savuruyor. Bahçeli bunu hep yapıyor. Şöyle bir sakinleşse, normalleşse, yüzüne bir süs takınarak güzel söz söylemeyi öğrense ve Türk atasözlerinden bir ilham alsa herkes rahatlayacak.

"3 SENEDİR BU MEMLEKETİN BEREKETİ KESİLDİ"

Bahçeli, 'geçmiş olsun' demiyor, kınamıyor, aksine MHP camiasını konsolide etmeye dönük mesajlar vermeye kalkıyor. Şunu ifade edeyim, biz hiçbir siyasi partinin tabanını rencide edecek bir şey söylemeyiz. Sayın Bahçeli, Türk devlet geleneği içinde ilk defa bir devlet başkanına "Aptal olma" diyen Amerikan başkanının karşısında sessiz kalan sizsiniz.

Bizim olduğumuz dönemde 'bereketsizlik' olduğunu söylüyor. Başbakanlığı bıraktığımızda 11 bin dolar kişi başına düşen gelir vardı. 8 bin dolara düştü. Değişen ne? Biz görevi bıraktık koalisyon ortağı olarak Bahçeli devreye girdi. Bahçeli ne zaman devreye girdiyse, aynen 2001'de olduğu gibi, 3 senedir de bu ülkenin bereketi kesildi.

Türkiye Cumhurbaşkanı'na 'Aptal olma' denecek, Moskova'da kapı önünde Türkiye Cumhurbaşkanı'nı dakikalarca ayakta bekletecek ve onun ortağı olan Sayın Bahçeli içeride milliyetçilik taslayıp dışarıdaki onur kırıcı davranışlara sessiz kalacak.