16 Nisan’da genel başkan sıfatıyla girdiği sekizinci sandık yarışını da kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu, travmayı hala atlatamadı. Gerilimi körüklemek için hiç bir fırsatı kaçırmayan Kılıçdaroğlu, dün ‘Ulusal Egemenlik Bayramını’ kutlamak için taplanan TBMM’yi de gerdi.

MİLLİ İRADEYİ HİÇE SAYDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da kulisten izlediği oturumda kürsüye gelen Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan referandumunu gündeme getirdi. 25 milyona yakın insanın ‘Evet’le mühürlediği seçim için ‘mühürsüz seçim’ diye bahseden Kılıçdaroğlu, “Söylediklerimin sizi rahatsız ettiğini biliyorum. Vicdan azabı çektiğinizi de biliyorum. Milli iradeyi sattınız” ifadelerini kullandı.

VEKİLLER AYAĞA KALKTI
Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri üzerine milletvekilleri ayağa kalktı. Tepkilere aldırmayan CHP lideri, “Beni dinlemek zorundasınız" dedi ve yeni sistemle Cumhurbaşkanı’na Meclis’i fesih yetkisi verildiğini iddia etti. Meclis Başkanı İsmail Kahraman ise “Hatipe müdahale etmeyelim” diye vekilleri uyardı. Başbakan, kürsüye gelerek Kılıçdaroğlu’na cevap verdi

ARTIK ÖNÜMÜZE BAKALIM
Kılıçdaroğlu’nun iddialarını yalanlayan Başbakan, kampanya boyunca bu iddialara cevap vermekten dillerinde tüy bittiğini söyledi. Başbakan “Milli egemenlik milletindir, Cumhurbaşkanı'nı seçen de millettir millet.16 Nisan oldu, halk oylaması yapıldı ve milletimiz yeni sistem değişikliğini kabul etti. Önümüze bakmamız lazım” dedi.

'15 TEMMUZ'DA DERSİNİ ALDILAR'

Bu konuda Meclis Başkanı İsmail Kahraman, söz isteyen Başbakan Binali Yıldırım'ı kürüye çağırdı. Binali Yıldırım, ikinci kez kürsüye gelerek Kılıçdaroğlu’nun iddialarına cevap vererek, “Böyle bir tartışmanın içinde olmayı arzu etmezdim. Ancak doğruların bilinmesi adına söz aldım. Sayın genel başkan, cumhurbaşkanına, başkan yardımcısına vekalet etmesini demokratik bulmadığını ifade ediyor. Bu hali hazırda bizim anayasamızda da mevcuttur. Sayın Numan Kurtulmuş, başbakan yardımcısı olarak tayin edildiğinde milletvekili değil ve başbakana vekalet etti.Bizim anayasamızda bakanların meclis içinden olabileceği gibi meclis dışımdan da atanabileceğine yönelik açık hüküm vardır. Vekalet meşruiyet aslından cumhurbaşkanın seçilmesiyle oluşmuştur.Yürütme görevini yapan cumhurbaşkanı vekaletini istediği çalışma arkadaşlarından birine verebilir. Bu meclis 2 sefer feshedilmiştir. Biri 1960 diğeri, de 1980’de. 15 temmuzda ‘da feshetmeye çalıştılar derslerini aldılar. Çünkü milli irade onlara geçit vermedi." diye konuştu.