BM raporlarındaki bilgiye göre bu kaçış dalgası, özellikle gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın katledilmesinin ardından Suudi Prens Selman’a yönelik tepkiyle hızlandı.
2010 yılında Tunus’ta başlayan ve tüm bölgeye yayılan ‘Arap Baharı’
dalgasını, Batı destekli askeri darbeler, siyasi şiddet ve
psikolojik baskılar ile engelleyen bazı Körfez rejimlerinden büyük
kaçış yaşanıyor. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi
Arabistan, benzer bir dalganın yaşanmasının önüne geçmek amacıyla
kendi toplumlarına yönelik baskı ve şiddeti her geçen gün
artırıyor. Baskı sonucu söz konu ülkelerden özellikle genç nüfus,
diğer ülkelere sığınma yolu arıyor. Son olarak aile şiddetinden
kaçarak, Avustralya’ya gitmeye çalışan 18 yaşındaki Suudi kadın
Rahaf Muhammed El Kunun, dikkatleri Körfez ülkelerinde yaşanan
toplumsal ve siyasi baskı sonucu ortaya çıkan sığınma başvurularına
çekti. The Economist internet sitesinin Birleşmiş Milletler Mülteci
Ajansı’nın (UNHCR) raporundan derlediği habere göre, Körfez
ülkelerinden sessiz şekilde kaçan yüzlerce insan bulunuyor. Büyük
kaçış dalgasında başı, Batılı ülkelere “reformist” olarak sunulan
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ülkesinin
çekmesi dikkat çekiyor.
YÜZDE 300 ARTIŞ
Rapora göre, 2017’de 815 Suudi, sığınma başvurusunda bulundu. Rakam az gözükse de, 2012’den bu yana Suudi Arabistan’dan yapılan sığınmacı başvurularında yüzde 318 artış olduğuna dikkat çekildi. Bu hızlı artışın, Muhammed bin Selman’ın Veliaht Prens olarak görevlendirilmesi sonrası yaşandığı dikkat çekerken, öncesinde de küçük artışlar yaşandığı gözden kaçmadı.
BAE GÖZETİMİ ARTIRDI
Bu kaçışın yalnızca Suudi Arabistanla sınırlı olmadığı ifade ediliyor. UNHCR verilerine göre, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ve Umman’dan da sığınmacı başvuruları son yıllarda artış gösterdi. Arap baharından ciddi olarak etkilenmeyen Körfez ülkelerinin, olası bir halk isyanına karşı aldıkları önlemlerin bu artışta etkili olduğu değerlendiriliyor. Arap baharı sonrası Abu Dabi’nin ve Riyad’ın dijital teknolojiler ve siber casusluk vasıtasıyla, yerli gözetimi artırdığı belirtilirken, UNHCR verilerinde, BAE vatandaşı olup da UNHCR’den mülteci statüsü için başvuranların sayısının 2012’ye oranla 2016’da yüzde 300 arttığı görülüyor. Mülteci statüsü için başvuranların, can korkusuyla başvuru nedenlerini tam olarak belirtmediği ifade ediliyor.