Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Anabilim Dalı Kan Merkezleri Sorumlusu Prof. Dr. Pervin Topçuoğlu, "Kan bağışı yapmak orucu bozmaz. Kan bağışında bağışçının sağlığını korumak bağış merkezlerinin esas görevidir. İftar sonrası bağışçılar rahatlıkla kan bağışlayabilir. Sahur sonrası da eğer bağış yapacak kişi yorucu bir iş yapmayacaksa öğlene kadar bağış yapabilir." dedi.

Prof. Dr. Topçuoğlu, "6-12 Mayıs Kan Haftası" dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanın birçok bileşenden oluştuğunu ve kan bağışı yapan kişinin aynı anda 3 insana yarar sağladığını söyledi.

Bağışlanan bir torba kanın (yaklaşık 450 mililitre) kan bağış merkezlerinde 3 önemli kan bileşenine ayrıldığını aktaran Topçuoğlu, bu bileşenlerin alyuvarlar (eritrosit) ve trombosit (kan pulcuğu) süspansiyonları ile plazmadan oluştuğunu aktardı.

Prof. Dr. Topçuoğlu, her bileşenin vücutta önemli görevleri olduğunu ifade ederek, alyuvarların dokulara oksijen taşıyarak vücudun asit ve baz dengesini düzenlediğini, trombositlerin kanamanın durdurulmasında önemli bir kan hücresi olduğunu, kanın sıvı kısmı olan plazmanın ise çok sayıda protein yapısında maddeler içerdiğini ve bu proteinlerin vücudun beslenmesinde, bağışıklığın sağlanmasında ve kanamanın durdurulmasında görev yaptığını anlattı.

Bağış yaparak tedavi gören kanser hastasının, ameliyattaki hastanın, hatta kan ihtiyacı olan doğmamış bebeğin hayatının kurtarılabileceğini vurgulayan Topçuoğlu, kan bağışının bağışçı sağlığına da önemli yararları olduğuna dikkati çekti.

Düzenli bağış yapan kişilerin kanındaki kolesterol düzeyi ile kalp krizi riskinin azaldığını ve kan basıncının düştüğünü aktaran Topçuoğlu, "Bu kişilerde kanser gelişme riski azalır. Her bağış sonrası yaklaşık 650 kalori yakılır bu da kilo vermeye yardımcı olur. Kan bağışından sonra vücudumuzdaki kan yenilenir ve bu da daha sağlıklı olmamızı sağlar. Bağış yapan bireyde kısa bir sağlık kontrolü yapıldığı için bağışçı kendisinin sağlıklı olduğunu ve bulaşıcı bir hastalık taşımadığını bu sayede öğrenebilir." değerlendirmesinde bulundu.

"Sağlıklı bir erkek yılda 4-5 kez, sağlıklı bir kadın ise yılda 3-4 kez kan bağışı yapabilir"
Prof. Dr. Pervin Topçuoğlu, sağlıklı bir insanın yaklaşık 2 ila 3 ayda bir kan bağışı yapabileceğini hatırlatarak, "Sağlıklı bir erkek yılda 4-5 kez, sağlıklı bir kadın ise yılda 3-4 kez kan bağışı yapabilir. Ancak kanın özel bir bileşeni için bağış yapılıyorsa, örneğin trombosit bağışı gibi yılda 24 kez bağış yapılabilir." ifadelerini kullandı.

Ramazanda uzun süren açlık ve susuzluk nedeniyle bağış sayısının azaldığını belirten Topçuoğlu, "Kan bağışı yapmak orucu bozmaz. Kan bağışında bağışçının sağlığını korumak bağış merkezlerinin esas görevidir. İftar sonrası vatandaşlar rahatlıkla kan bağışlayabilir. Sahur sonrası da eğer bağış yapacak kişi yorucu bir iş yapmayacaksa öğlene kadar bağış yapabilir." dedi.

Kanın bir laboratuvarda ya da fabrikada üretilmediğini ve sadece bağış yoluyla sağlıklı bireylerden elde edilebildiğini hatırlatan Topçuoğlu, "Kan bağışıyla aynı anda 3 kişiye hayat veriyorsunuz. Hem kendinizin sağlığı hem de başkasının sağlığı için kan vermekten çekinmeyiniz." ifadesini kullandı.