İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen 261 üyeli İTO Meclisi'nin mayıs ayı toplantısında konuştu.

Avdagiç, Türkiye ve Türk iş dünyasının iki aydır küresel koronavirüsle mücadelesinde 'kriz ustası' olduğunu bir kez daha gösterdiğini ve krizi birçok gelişmiş ülkeye göre çok büyük başarıyla koordine ettiğini söyledi.

Avdagiç, Türkiye'nin üretim bayrağının hiçbir zaman yere inmeyeceğini, yerli ve milli üretim anlayışının verdiği özgüvenle, üretim bayrağını, dünyanın her köşesinde dalgalandırmanın gururunu yaşayacaklarını belirtti.

Korona günlerinde iş dünyasına 4 önemli görev düştüğüne vurgulayan Avdagiç, şunları kaydetti:

'Birincisi, yeni normal başladığında tüm sektörlerimizde yüksek fiyat artışlarından kaçınmalıyız. Bu dönem, fedakarlık dönemidir. Yeniden mağazalar açıldığında, 'sosyal mesafe' önlemi gibi 'sosyal fiyat' tedbirini de uygulamalıyız. İkincisi, iş gücümüzü muhafaza etmemiz gerekiyor. Devletimiz bu konuda gerekli desteği veriyor. Biz de kapsamının genişletilmesi için çalışıyoruz. İşletmelerimize nitelikli iş gücüne sahip çıkmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü normalleşme sonrasında bu iş gücü, arzu ettiğimiz çıkışın itici motoru olacaktır. Üçüncüsü, her şeyden önce nakit akışlarımızı çok daha dikkatli yönetmeliyiz. Çünkü iş dünyamızın bilançosu, İTO üyelerinin bilançosu; ülkemizin bilançosudur. Maliyet yönetimini çok daha fazla önemsemeliyiz. Öz kaynaklarımızın önemi arttı. Bu yüzden varımızı yoğumuzu firmamıza katmalıyız. Üretim çarklarımızı aktif tutmak için yapacağımız her şey çok değerli. Üretim olmadan biz de, ülkemiz de ekonomik anlamda var olamaz.'

"Fridman'ın sözünün gerçekliğini korona günlerinde harfiyen yaşadık'

Şekib Avdagiç, 20. yüzyılın güçlü ekonomistlerinden Milton Friedman'ın 'Ancak gerçek ya da hissedilen kriz, reel bir değişim ortaya çıkarabilir. Bu kriz çıktığında alınan önlemler daha önce kullanılmamış fikirlere dayanır.' sözünün gerçekliğini korona günlerinde harfiyen yaşandığını belirtti.

İyi yönetilmiş krizlerin şirketlerin bağışıklığını artırmalarına imkan vereceğini işaret eden Avdagiç, "Nietzsche'nin dediği gibi, 'Bizi öldürmeyen acı, bizi güçlendirecektir.' İnanıyorum ki, Türk iş dünyası, Türk girişimcisi, pandemi sürecinden küresel anlamda özgüven sahibi olarak çıkacaktır." ifadelerini kullandı.

Koronavirüs sonrası dünyada Türkiye'nin üretim disiplini, kalifiye insan gücü ve sevkiyat performansı ile büyük avantajlara sahip olduğunu belirten Avdagiç, 'Bu avantajlarımızı kullanarak, ilk etapta AB'nin ithalatındaki payımızı hızla artırmamız mümkün. Çünkü artık Batı için Uzak Doğu, üretim anlamında daha 'uzak' hale geldi. En yakınlarında ise Türkiye var.' diye konuştu.

Avdagiç, İTO olarak, bu süreçte dinamik bir rol oynamaya devam ettiklerini, sektörlerimizin ihtiyaç ve taleplerini Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başta olmak üzere tüm ilgililere aktardıklarını ve süreci takip ettiklerini anlattı.

"Hazirandan itibaren ekonomide ibre yukarıya doğru çıkacak"

İTO Başkanı Avdagiç, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın katılımıyla TOBB tarafından organize edilen son toplantıda Bakan Albayrak'ın yerli üretimin çok daha önemli hale geleceğine yönelik vurgusundan memnuniyet duyduklarını ifade etti.

Avdagiç, 'Sayın Albayrak, ihracat için üretim yapan, bu konuda yatırım yapmak isteyen ya da ithalatı azaltıcı üretim ve yatırım yapmak isteyen firmalara son derece etkili teşviklerin devreye gireceğini, yatırım tedbirlerinin gündeme geleceğini ifade etti. Sayın bakanımız Albayrak'ın cari açık problemini ebedi şekilde ortadan kaldırma konusunda tam bir duruş sergilediğini izledik. Bu bizi heyecanlandırdı.' ifadelerini kullandı.

İki önemli haberin iş dünyasında çıkış sürecinin başlamakta olduğu konusunda cesaret verdiğini belirten Avdagiç, bazı sektörlerden son günlerde 'yoğun siparişler' aldıkları bildirimi gelmesinin, hazirandan itibaren ekonomide ibrenin yukarıya doğru çıkacağına inançlarını artırdığını kaydetti.

Sınır kapılarında sefer sayıları

İkinci olumlu haberin taşımacılık sektörüyle ilgili olduğunu belirten Avdagiç, sınır kapılarımızdan giriş-çıkış yapan tır ve kamyon sefer sayısının önemli bir gösterge olduğunu söyledi.

Avdagiç, "Üç bölgede gümrük kapılarımız bulunuyor. Pandemi öncesi Batıya, yani Kapıkule, Hamzabeyli, İpsala ve Ro-Ro Kapısına sefer sayımız 14 bin 557 idi. Düşüşün pik yaptığı hafta 7 bin 18 oldu. Geçen hafta bu rakam 9 bin 930 olarak gerçekleşti. Yaklaşık yüzde 40 artış demektir. Doğuya yani Sarp, Gürbulak, Nahçıvan-Dilucu kapılarına sefer sayımız ise salgın öncesi 7 bin 736 idi. En düşük hafta 2 bin 684 oldu. Geçen hafta ise 3 bin 166'ya yükseldi. Yukarıya doğru hafif de olsa bir yükseliş var. En işlek kapılarımızın olduğu Güney Doğu'daki Habur, Cilvegözü, Öncüpınar, Nusaybin kapılarına seferlerimiz ise pandemi öncesi 19 bin 878 idi. Düşüşün pik yaptığı hafta yarıya inerek 9 bin 652 oldu. Geçen hafta 11 bin 602 olarak gerçekleşti. Son girişimlerimizden sonra yükseliş var." ifadelerini kullandı.

Rakamların yükselişe geçmesinde İTO'nun önemli katkı sağladığını belirten Avdagiç, İTO olarak tır şoförlerine gümrük girişlerinde konulan 14 günlük karantina süresiyle ve vizeleri biten şoförlere vize alınmasıyla ilgili de sonuç alıcı girişimlerinin olduğunu sözlerine ekledi.